Tahran yönetimi uranyum zenginleştirme programını tamamen askıya alma konusunda Avrupa Birliği ülkeleriyle anlaşmaya vardı.
İran bu konudaki taahhüdünü yazılı olarak Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’ne ulaştırdı. Ancak konuyla ilgili diğer ayrıntılar henüz bilinmiyor.
İran’ın Daire nezdindeki temsilcisi Hassan Ruhani, dün akşam yaptığı açıklamada Avrupa ülkeleriyle anlaşmaya varıldığını doğruladı.
İranlı yetkililer, Avrupa Birliği kalıcı bir anlaşma sağlama yönündeki çabalarını sürdürdükçe uranyum zenginleştirmeyeceklerini kaydetti.
Zenginleştirilmiş uranyum nükleer silah yapımında da kullanılıyor ancak Tahran yönetimi nükleer programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu savunuyor.
Fransa, Almanya ve İngiltere İran’la vardıkları anlaşma uyarınca bu ülkeye nükleer teknoloji ihraç edecek.
Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi, Tahran’ı uranyum zenginleştirmeye son vermemesi halinde olası yaptırımlar için Güvenlik Konseyi’ne gönderilebileceği konusunda uyarmıştı.
Dairenin yönetim kurulu 25 Kasım’da toplanacak ve İran’ın yaklaşık 20 yıldır gizli tuttuğu nükleer programına karşı nasıl bir tavır takınılacağını tartışacak.
Daire’nin ayrıca İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili raporunu Cumartesi günü yayınlaması bekleniyordu. Uluslar arası Atom Enerjisi Dairesi’ndeki diplomatlar, Tahran’a öne sürülen şartlara uyması için biraz daha süre tanımak amacıyla bu raporun açıklanmasını geciktirdi.
Yayınlanacak bu yeni raporda, İran’la varılan son anlaşmaya yer verilmesi; Tahran’ın verdiği sözleri tutup tutmadığını anlamaya yarayacak bir denetim mekanizmasının oluşturulması konularının bulunması tahmin ediliyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi, İran’ın nükleer faaliyetlerine kuşku ile yaklaşsa da, nükleer silah üretildiğine ilişkin kesin bir delil bulamadı.
Cenevre’deki Güvenlik Politikaları Merkezi’nde uzman olarak çalışan İranlı Şahram Çubin, İran’ın ne amaçla nükleer silah programına sahip olmak isteyebileceğini anlamak gerektiğini söylüyor:
“İran’ın nükleer silahlara sahip bir komşusu yok… Ciddi bir tehdit de yok. Dolayısıyla bu bir çeşit diplomatik etki, statü ya da Amerika’nın olası bir saldırısına karşı bir pazarlık unsuru…”
Washington, İran’ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığına inanıyor ve Tahran’ın uranyum zenginleştirme programına son verme sözüne güven duymuyor.
Ancak Dışişleri Bakanı Colin Powell, Cumartesi günkü açıklamasında ülkesinin İran’ı işgal etmek gibi bir niyetinin bulunmadığı açık bir dille ifade etti.