Erişilebilirlik

3 Kasım 2004 - 2004-11-03


Amerikan gazeteleri seçim sonuçlarıyla ilgili son gelişmeleri okuyucularına aktarırken yapılan yorumlarda ise katılım oranının yüksekliği ve oy verme sistemindeki sorunlar öne çıkıyor. Bir başkanlık seçiminin uzun yıllardır bu kadar ilgi toplamadığını belirten New York Times, 11 Eylül sonrasında Bush’un izlediği politikalar nedeniyle ülkenin ciddi bir bölünmüşlük yaşadığı görüşüne yer veriyor. Gazete, yeni başkanın kısa vadeli siyasi çıkarlar yerine ülkede birliği öne çıkartacak politikalar izlemesi gerektiğini savunuyor:

"Başkan adaylarının kalitesinden dolayı bu seçim dönemine, her zamanki gibi, hayal kırıklığıyla girdik. Ancak zamanla Bush ve Kerry’nin dünyadaki en zor iş için gerekli olan çelik disipline ve öz güvene sahip olduklarını istemeden de olsa itiraf etmek zorunda kaldık. Dün akşam oylar sayılırken, seçimi kazanan adayın bu büyük özgüvenini ciddi miktarda alçak gönüllülükle dengelemesini umut ediyorduk."

Boston Globe ise, oy verme sırasında yaşanan sorunları öne çıkarıyor. Yoğun katılım nedeniyle bir çok yerde seçmenlerin kuyruklarda beklemek zorunda kaldığını hatırlatıyor. Irak savaşı, terör, ekonomik sorunlar, temel özgürlükler gibi konuların katılım oranının artmasına yardımcı olduğunu kaydeden gazete, seçmenlerin büyük bir kısmının bir adaya oy vermekten çok, diğerine karşı oy kullandığını savunuyor ve bu seçimden çıkarılması gereken dersleri şöyle sıralıyor:

"Adaylar ve diğer gruplar tarafından harcanan üç milyar dolar gibi büyük bir para öyle kulak tırmalayıcı sesler çıkardı ki, sadece en saldırgan sözler duyulabildi. İkinci ders ise seçici delege sisteminin, modern bir Amerika’ya hizmet etmediğidir. Üçüncüsü, Washington ve bir çok eyalet 2000 seçimlerinden sonra seçim reformlarını hayata geçirmekte utanç verici bir biçimde yavaş davrandı. Demokrasinin güçlü bir ifadesi, kendi kurumlarına zarar vermemelidir. Bu ülke, seçmenlerin yarısının sandık başına gitmeyeceğini varsaymayan bir sistemi hak ediyor. Dün saatlerce yağmur altında bekleyen seçmenler için en azından bunu yapabiliriz."

USA Today de seçime katılım oranının yüksekliğine dikkat çekiyor ve bunu tehlike, kızgınlık, huzursuzluk gibi nedenlere bağlıyor. 1968 seçimlerinde de Vietnam savaşı nedeniyle benzer bir şekilde seçime ilginin arttığını hatırlatan gazete, işlerin yolunda gittiği dönemlerde katılım oranlarının düştüğünü kaydediyor. Gazete, Osame Bin Ladin’in seçim öncesi yayımlanan video kasetinin seçmenleri etkilemediğini de vurguluyor:

"Seçmenler çok akıllı bir biçimde video kaseti ilgisiz bir olay olarak görmezden geldi. Bir saldırı olacağı korkusu da gerçekleşmedi. Ancak yine de bir uyarıda bulunmak gerekiyor. El Kaide’nin saldırmamasını Amerika’nın bu örgütün gücünü azaltmasına bağlama eğilimi dikkat çekiyor. Ancak olaya Amerikan gözlükleriyle bakmak yanıltıcı olabilir. Bin Ladin’in ille de Amerikan seçim takvimine göre çalışması gerekmiyor. Buradan çıkarılması gereken ders ise şu: gidin, terörsüz bir seçim gününün keyfini çıkarın ama tetikte durmayı da unutmayın."

Christian Science Monitor ise seçime hazırlanan Irak’taki son gelişmeleri değerlendiriyor. Felluce kentinin hala hükümet denetimi dışında olduğunu hatırlatan gazete, Irak’ta seçime böyle bir biçimde gidilmesinin hem seçimin hem de Bush’un izlediği stratejinin meşruluğunun sorgulanmasını da beraberinde getireceğini savunuyor. Amerikan ordusunun bu nedenle Felluce’ye saldırmaya hazırlandığını aktaran gazete, Iraklı Sünnilere “ya seçimlere katılın, ya da kurşunlara katlanın” mesajı verildiğini belirtiyor:

"Bir çatışmadan kaçınmak mümkün mü? Mücadele çizgilerinin böylesine netleştiği bir dönemde, yeni bir iktidar paylaşım formülü önererek Sünnilerin kaygılarını yatıştırmak kolay olmayabilir. Terörist saldırıları meşru gören Sünni köktenciliğin yükselişi sorunu daha büyüten bir faktör. Ayrıca teröristlerin kazandığı izlenimi vermek istemeyen Amerika’nın kaygıları da hesaba katılmalı. Bush’un radikal düşünceleri Amerikan seçiminin yanısıra Felluce’de de sınavdan geçiyor."

XS
SM
MD
LG