Erişilebilirlik

2 Kasım 2004 - 2004-11-02


Amerikan halkı, başkan adayları arasında son tercihlerini yapmaya çalışırken New York Times bütün seçmenleri sandık başına gitmeye çağırıyor. Sadece yoğun bir rekabete sahne olan eyaletlerde değil, adaylardan her hangi birinin kazanmasına kesin gözüyle bakılan eyaletlerdeki seçmenlerin de mutlaka oy kullanması gerektiğini savunan gazete, Amerikan halkına Afganistan’daki ilk demokratik seçimde, bir çok seçmenin eşek sırtında dağları aşarak oy verdiğini hatırlatıyor:

"Başkanlık seçimi açısından bakıldığında, ikinci seçmen sistemine rağmen verilen her oy gerçekten çok önemli. Herkes oy vermeli çünkü seçime katılımın kendisi bile bu seçimin çok önemli olduğuna inandığımızı gösterecektir ve kimin kazanacağını önemsemediğimiz gibi bir izlenim doğmasını istemeyiz. Oy vereceğiz çünkü hepsinden önemlisi bu bizim ülkemiz, bizim seçimimiz, bizim geleceğimiz. Bizi bundan alıkoymaya yetecek yöntemler ve engeller bulunması mümkün değildir. "

Başkan Bush ile Senatör Kerry’nin birer makalesine yer veren USA Today, başmakalesinde ise 2000 yılındaki seçimde yaşanan belirsizliğin tekrarlanması ihtimalini ele alıyor. Anketlere göre çekişmeli bir yarış yaşandığını ve her iki tarafın da bir avukat ordusunu hazır beklettiğini hatırlatan gazete, bu seçimde de sonucun uzun bir süre belirsiz kalabileceğini belirterek bunun her iki tarafa da zarar vereceği uyarısında bulunuyor:

"2000 seçiminde bir anlamda her iki taraf da kaybetti. Demokrat aday Al Gore seçimi kaybetti. Başkan Bush ise hala ağırlığını sırtında hissettiği şekilde, seçmenlerin yarısının gözünde meşruluğunu kaybetti. Bu sorunun aslında kolay bir çözümü yok. Yapılabilecek tek şey seçimin adil olması için mücadele etmek. Ama hukuk mücadelesi seçimi çalmaya yönelik bir çabaya dönüşürse, bundan vazgeçmek gerekir. Asıl sorun her iki tarafın da kurallara uyulmayacağını düşünmesidir."

Bu seçimde ulusal güvenlik ve dış politika konularının büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Washington Post, seçim sonuçlarının sadece Amerikan halkı tarafından değil bütün dünya tarafından merakla beklendiğini ifade ediyor. Gazete, seçimi Kerry’nin kazanması durumunda bir savaştan geçen Amerika’nın zafere inancının sorgulanacağı, Bush’un kazanması durumundaysa, başkanın bu seçim zaferinde izlediği politikaların doğru olduğu şeklinde yorumlamasının yanlış olacağı görüşüne yer veriyor:

"Kerry, El Kaide’ye karşı amansız bir mücadele sözü verdi. Ama Irak’ta çok önemli bir süreçten geçilirken, iş başına gelmesinin,Amerika’nın Irak’ta seçimlerin yapılması ve aşırı uçların yenilgiye uğratılması kararlılığından vazgeçmesi anlamına gelmediğini net bir şekilde belirtmelidir. Bush da, seçilmesi halinde izlediği politikaları sürdüreceği işaretini verirse yanlış yapar. Amerika’nın dünyadaki, özellikle de Avrupa’daki müttefiklerinin çoğunun Bush’un yenilmesini beklediği bir sır değil. Eğer Bush seçilirse, önümüzdeki dört yıl boyunca Washington ile ilişkileri geliştirme şansının yüksek olmadığını düşüneceklerdir. "

Christian Science Monitor yazarı Howard LaFranchi, Amerika ile Müslüman dünyası arasındaki ilişkileri mercek altına aldığı makalesinde seçimden kim galip çıkarsa çıksın, bir ikilemle karşılaşacağı görüşüne yer veriyor. LaFranchi, Amerika’nın Ortadoğu’daki köhnemiş rejimlerle olan yakın ilişkisi ile bölgede ihtiyaç duyduğu değişiklikler arasındaki bu çelişkinin giderek büyüdüğüne de dikkat çekiyor:

"Önümüzdeki yıllarda Amerika ile Müslüman dünyası arasındaki ilişkilerde en fazla öne çıkacak konu, terörle mücadelede kısa vadeli bir araç olarak istikrar beklentisi ile; aşırı İslamcılığın temelindeki nedenlere yönelik stratejik bir cevap olarak reform gerekliliği arasındaki çelişki olacaktır. Ancak bu çelişkinin yanı sıra yüksek çıkarlar ve duygusal konular da olacaktır. İsrail-Filistin çatışması ve Irak savaşı bunların başında geliyor."

XS
SM
MD
LG