Erişilebilirlik

28 Ekim 2004 - 2004-10-28


'Türk ordusunun siyasi gücü azalıyor.' New York Times’da yer alan bu görüş gazetenin muhabiri Susan Sachs’ ait. 1980 askeri darbesinden bu yana Milli Güvenlik Kurulu’nun Çarşamba günü ilk kez bir sivil genel sekreterle toplandığını belirten Sachs, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyum çabaları çerçevesinde ordunun siyasi yaşamdaki etkinliğini kısıtlayan bir dizi yasal değişikliğe gittiğini hatırlatıyor:

'Bakanlardan ve üst düzey komutanlardan oluşan Milli Güvenlik Kurulu yıllarca Türkiye’nin iç ve dış politikasında önemli bir rol üstlenmişti. 1980’lerdeki askeri yönetimin son döneminde kurulan Kurul, Kürt ayrılıkçılığından kamu şirketlerinin özelleştirilmesine kadar bir çok konuda ordunun görüşlerini belirttiği bir araç işlevi görüyordu. Bildirileri ordunun görüşü olarak kabul ediliyor ve hükümet yetkilileri ile politikacılar tarafından dikkatle inceleniyordu. Son değişiklikler bazı şikayetlere yol açsa da, üst düzey komutanlar ordunun yüksek öğretim üzerindeki etkisini azaltan ve Milli Güvenlik Kurulu’nda sivillerin ağırlığını artıran anayasal değişiklikleri engellemeye veya ertelemeye çalışmadı.'

Amerika’da seçim yarışı bütün hızıyla sürerken, Irak’ta kaybolan yüzlerce ton patlayıcı maddeyle ilgili tartışma da başkan adayları arasında sert tartışmalara neden oluyor. Washington Post Demokrat aday John Kerry’nin Başkan Bush’a yönelttiği eleştirileri biraz abartılı bulmakla beraber, Bush yönetimini Irak’a savaş sonrasında güvenliği sağlayacak kadar asker göndermemekle suçluyor. Gazete, kayıp patlayıcı maddelerle ilgili haberin kaynağı ve zamanlamasına da dikkat çekiyor:

'Kayıp patlayıcılarla ilgili skandalin, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun, Bush yönetimine düşman başkanı Mısırlı Muhammed el Baradey’den kaynaklandığını belirtmek gerekir. Kayıpla ilgili rapor Kurumun eline geçtikten birkaç gün sonra Amerikan basınına sızdırıldı. Ve haber New York Times’ta yayımlandığı gün, el Baradey alışılmadık bir adım atarak Güvenlik Konseyi’ne raporu doğrulayan ikinci bir mektup yazdı. Başkanlık seçiminden tam sekiz gün önce, Kerry’ye kullanabileceği bir malzeme sunduğu gerçeği, el Baradey’in böyle bir adım atmasını engellemedi.'

Amerikan seçimleriyle ilgili tartışmaların bir başka boyutu ise seçime katılım oranı ve sayımla ilgili. Seçim sandıklarında oluşabilecek uzun kuyrukların seçmenlerin oy kullanmaktan vazgeçmesine neden olabileceğini belirten Christian Science Monitor, bu nedenle seçim günü, sandıkların başında iyi eğitilmiş yeterli sayıda sandık görevlisi bulunmasının çok önemli olduğunu vurguluyor:

'Eyaletler bu konuda yaratıcı fikirler geliştiriyor. Örneğin seçmenlik çağına gelmemiş lise öğrencilerine iş imkanı öneriyor veya sandık görevlilerinin iki vardiya halinde çalışması düşüncesini değerlendiriyor. Bazı işverenler de, 2 Kasım’ı ücretli izin günü olarak kabul edecek. Bu uygulama belki de bütün ülkeye örnek olabilir.'

Seçimlerle ilgili yolsuzluk iddialarının daha şimdiden gündeme gelmeye başladığını kaydeden USA Today gazetesi de, özellikle adayların başa baş gittiği eyaletlerde bu tür iddiaların daha yoğun olduğuna dikkat çekiyor. Gazete, seçmen kayıtlarında bu yıl gözlenen büyük artışın, bu iddiaları daha da körüklediğini vurguluyor:

'Seçimde yaşanabilecek bir yolsuzluğun ne kadar zararlı olacağını kimse inkar edemez. Aslında ülkemiz bu konuda zengin bir tecrübeye sahip. Chicago’da “erken oy verin ki, tekrar oy kullanabilesiniz” şakası çok yaygındır. Ama seçim günü, dört yıl önce Florida’da yaşanan ‘ne pahasına olursa olsun kazanma’ taktiğine karşı direnmek gerekiyor.'

XS
SM
MD
LG