Erişilebilirlik

7 Ekim 2004 - 2004-10-07


'Avrupa’nın kapısını çalmasından 40 yıl sonra, Avrupa Birliği Türkiye’nin içeri girmesi yönünde önemli bir karar verdi.' New York Times muhabiri Elaine Sciolino, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanması yönündeki tavsiyesini bu sözlerle duyuruyor. Asıl kararın Avrupalı liderler tarafından Aralık ayında verileceğini hatırlatan Sciolino, müzakerelere başlamanın Türkiye açısından üyeliğin garantilenmesi anlamına gelmediğini de vurguluyor:

'Türkiye’nin destekçileri, ülkeye büyük ekonomik kazanımlar getirecek olan Avrupa Birliği üyeliğinin sadece umudunun bile, Başbakan Erdoğan’ın iktidara gelmesinin ardından son iki yılda yapılan ciddi siyasi reformların itici gücü olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin üyeliğinin vasıfsız, eğitimsiz ve işsiz Türklerin Batıya akın etmesine yol açacağı yönündeki endişeleri gidermek amacıyla raporda, Türklerin serbest dolaşımına katı ve kalıcı sınırlamalar getirilmesi de istendi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni yoksullaştıracağı eleştirisine karşı, raporda Türkiye’nin tarım yardımları ile bölgesel yardımlardan tam olarak yararlanmasından önce özel önlemler alınması uyarısına yer verildi.'

Washington Post muhabiri Glenn Frankel ise açıklanan raporu 'Türkiye, Avrupa Birliği üyeliğine bir adım daha yaklaştı' başlığıyla duyuruyor. Ancak Frankel da, üyeliğin gerçekleşmesi için daha uzun bir yol alınması gerektiğini ifade ediyor ve Türkiye’nin üyeliğine ilişkin kaygıların, raporda yer alan bazı özel koşullara da yansıdığını vurguluyor:

'Bir çok Avrupa ülkesi, kendi Hristiyan klüplerini üye ülkelerin önemli bir kısmından daha yoksul ve kalabalık olan, Avrupa ile Ortadoğu arasındaki coğrafi, dini ve kültürel bölünmenin ortasında yer alan bir ülkeyi kapsayacak biçimde genişlemesine isteksiz yaklaşıyor. Kültürel ve ekonomik kaygıların yanı sıra bazı birlik üyeleri, Türkiye’nin üyeliğinin birleşik ve federal Avrupa vizyonunu sulandıracağından korkuyor. Amerika’nın Türkiye’nin üyeliğini desteklemesi, buradaki bazı yetkililerin Bush yönetiminin Avrupa’nın birliğini zayıflatmaya çalıştığı iddiasını gündeme getirmesine yol açtı. Ancak uzmanlar, Çarşamba günü alınan kararın, bütün bu kaygıları taşıyan insanların ihtiyatla da olsa, ileri doğru yürümeye hazır olduğu anlamına geldiğini belirtiyor.'

Christian Science Monitor ise, Yigal Schleifer’in Kayseri mahreçli bir haberine yer veriyor. Haberde, Celal Hasnalçacı isimli Kayserili işadamıyla yapılan röportaja yer veriliyor. MÜSİAD’ın Kayseri şube başkanı olan işadamının, hem kadınların örtünmesi gerektiğini düşünen bir Müslüman olduğu hem de kalçaları açığa çıkartan kot pantolonlar ürettiği ve bu ikisi arasında bir çelişki görmediği belirtiliyor. Schleifer, bu işadamını ekonomideki rolleri giderek artan İslami düşünceli Anadolu kaplanlarına bir örnek olarak ele alıyor:

'Türkiye, yıllardır hedeflediği AB üyeliğine yaklaşırken, şaşırtıcı gelse de ülkenin batıya gidişinin arkasındaki en önemli güç, Hasnalçacı gibi insanlar oldu. Bu insanlar, eski seçkinlerin, Türkiye’nin Avrupa’da yer alması gerektiği düşüncesini benimsemekle birlikte, kendi Müslüman kimliklerini ve muhafazakar yaşam tarzlarını koruyorlar. Buradaki gözlemciler bu sentezin, Avrupa’nın ilk başta Türkiye’nin hangi yüzüyle karşılaşacağını ve Türkiye’nin Avrupa’nın hangi yönlerini öncelikli olarak benimseyeceğini etkileyeceği düşüncesinde.'

Boston Globe köşe yazarı Robert Kutnerr ise Amerika’daki başkanlık seçimi sonrasında, Irak’tan çekilme konusunun daha ciddi bir şekilde gündeme geleceği görüşünü savunuyor. Kuttner, Amerika’nın çekilmesi sonrasında yaşanabilecek olayları değerlendirdiği makalede, Irak’ı hiç de olumlu bir tablonun beklemediği sonucuna varıyor.

'Mümkün olan en iyi çekilme planı gerçekleşse bile, Irak yine de bir iç savaşa sürüklenebilir veya Saddam Hüseyin’den sadece biraz daha iyi bir diktatör iktidara gelebilir. En kötü ihtimal ise, Irak’ın bir terör yuvası olması veya nükleer güce sahip İran’la yakın ilişki içinde olan bir Şii yönetimin oluşması olabilir, ki böyle bir durumda yeniden müdahale yönünde baskılar artar. Yine de, şu anda izlenen politika tamamen iflas ettiği için sorunun uluslararasılaştırılması ve Amerika’nın çekilmesi önemli bir ilerleme olacaktır.'

XS
SM
MD
LG