İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun uranyum zenginleştirme çabalarına son vermesi çağrısını reddetmesinin yankıları bugünkü sürüyor. Christian Science Monitor hem başkan Bush’un hem de Demokrat rakibi John Kerry’nin seçim kampanyalarında Irak konusuna odaklandığını, ancak İran’ın iki yıl içinde Amerika’nın güvenliği açısından daha önemli bir mesele haline geleceğini belirtiyor. Gazete, Amerika’nın İsrail’e 4 bin 500 akıllı bomba satma kararının da bölgedeki gerginliği artıracağını belirtiyor:
'John Kerry, İran’ın atom bombası yapma niyetinden vazgeçmesi karşılığında, bu ülkeyle görüşmelere başlayacağını ve barışçıl nükleer çabalarına destek sağlayacağını söylüyor. Başkan Bush ise İran’la uzlaşma çabalarına geçen Mayıs ayında son verdi ve şimdi daha çatışmacı bir politika izliyor. Kerry, İran’ın Irak’tan daha önemli bir sorun olduğunu söylemişti. Belki de bu konuyu yeniden öne çıkartarak, seçmenlere net bir tercih sunmalıdır. Çünkü terörü destekleyen İran’ın nükleer silah sahibi olup olmaması, en az Irak’ın demokratik ve barışçıl bir ülke olup olmaması kadar önemlidir.'
Washington Post gazetesi köşe yazarlarından George F. Will, Bush yönetiminin İran konusunda ya rejim değişikliğini zorlamak ya da soruna görüşmeler yoluyla bir çözüm bulmak seçenekleriyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Yazar, 'İran ikilemi' başlıklı makalesinde İran yönetiminin rasyonel davranmamasını da çözüm arayışlarındaki tıkanıklığın nedenlerinden biri olarak gösteriyor:'İran; Rusya, Hindistan, Pakistan ve büyük bir ihtimalle İsrail’den oluşan dört büyük nükleer gücün ve bölgede büyük bir askeri güce sahip olan Amerika’nın bulunduğu tehlikeli bir bölgede yer alıyor. İran nükleer güç olma çabasının, Kuzey Kore gibi bir ülkenin köhnemiş rejiminin bile bütün dünyanın dikkatini çekmesine neden olduğunu görüyor. İran, Saddam Hüseyin’in nükleer silah sahibi olsaydı hala iktidarda ve Kuveyt’te olacağını da biliyor.'
Müslüman olduktan sonra adını Yusuf İslam olarak değiştiren İngiliz sanatçı Cat Stevens’ın güvenlik kaygıları nedeniyle Amerika’ya sokulmaması tepkilere yol açsa da, New York Post gazetesi bu kararı savunuyor. Gazete, Amerikalı yetkililerin bu kararı almasında Yusuf İslam’ın başta Hamas olmak üzere bazı İslamcı örgütlere mali destek vermesinin etkili olduğunu bildiriyor:
'İsrail hükümeti, Yusuf İslam’ın, bu yıl başında öldürülen bir üst düzey teröriste kaçak yollardan yarım milyon dolar gönderdiğini iddia ediyor. Yetkililer Yusuf İslam’ın uçuşuyla ilgili olarak Müslüman gruplardan gelen aptalca sorulara cevap vermek zorunda değil. Bir savaş sürüyor ve Amerika’nın kendisini savunması gerekiyor.'
Los Angeles Times gazetesi ise, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son terör eylemleri sonrasında aldığı önlemlerin Rusya’nın eski merkeziyetçi yönetim geleneğini hatırlattığını yazıyor. Amerika’nın bu gelişmeye tepki gösterdiğini vurgulayan gazete, aslında Putin’in yaptıklarının Bush yönetiminin 11 Eylül sonrasında yaptıklarıyla büyük benzerlik taşıdığına dikkat çekiyor:
'Amerikalı liderler, terörle mücadele gibi zor bir işle uğraşırken, yaptıkları tercihlerin kopya edileceğini de akıllarında tutmalıdır. Eğer Amerika, askeri seçenekle birlikte, son elli yıldır yatığı gibi uluslararası kurallara mümkün olduğunca uyarsa, diğerleri de bu örneği izleyecektir. Ama Amerika sadece askeri yöntemlerle politika yapmaya kalkarsa, bunun da şimdiden tahmin edilemeyecek sonuçları olacaktır.'