Erişilebilirlik

Schröder: 'Türkiye'ye Sözümüzü Tutmamız Gerekir' - 2004-09-17


Alman Hristiyan Birlik Partisi (CDU) lideri Angela Merkel’in Türkiye’nin AB’ye alınmasına karşı yürütüğü kampanya çerçevesinde; hükümet ve parti başkanlarıyla, komisyon üyelerine gönderdiği mektuba ilk tepki Başbakan Gerhard Schröder’den geldi.

Resmi temaslarda bulunmak için gittiği Macaristan’da, Alman-Macar Ticaret Odası’nda konuşan Schröder; Merkel’in Avrupa’nın muhafazakar partileri ile Türkiye karşıtı gizli bir cephe oluştuma çabalarını eleştirdi. Türkiye’ye kırk yıldır üyelik konusunda vaadlerde bulunulduğunu hatırlatan Schröder, gerekli siyasi kriterler yerine getirildiği takdirde AB’nin verdiği sözleri tutması gerektiğini kaydetti.

Müzakerelere başlanıp, başlanmayacağını belirleyecek ilerleme raporunda; Türkiye açısından olumlu sinyallerin yer aldığına da dikkat çeken Başbakan, ‘Ne kadar uzun sürerse sürsün Türkiye gibi laik bir müslüman ülkenin AB’ye entegrasyonu hepimizin güvenliği açısından önemlidir’ dedi.

Merkel’e tepkiler bununla sınırlı kalmadı. Alman resmi televizyon kanalı ARD’de yer alan bir habere göre adının açıklanmasını istemeyen Brüksel’deki bir diplomat ‘İmtiyazlı ortaklık diye bir şey söz konusu bile olamaz. AB’nin vereceği karar Türkiye ile müzakerelere başlanması ya da başlanmaması yönünde olacaktır’ şeklinde konuştu.

Birlik 90 Yeşiller Partisi Avrupa Parlamentosu Milletvekili Cem Özdemir de konuya ilişkin açıklamasında ‘İngiltere ve Hollanda’daki muhafazakar partiler bile Türkiye’nin üyeliğini istiyor. Hatta Hıristiyan Birlik Partisi içinde de bu görüşü savunanlar var. Merkel eskimiş bir metodla oy avcılığı yapmak istiyor’ dedi.

Almanya Türk Toplumu Başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin ‘Merkel’in bu tutumu sadece Türkiye’yi değil Avrupa’da yaşayan Türkleri de rencide etmekte ve üzmektedir. Böylesine radikal bir tutum kabul edilemez' derken; Türk Alman Forumu ve Hürriyetçi Türk Alman Dostluk Derneği Genel Başkanı, CDU üyesi Bülent Aslan, Partisinin genel başkanı Merkel’in yaptıklarına bir anlam veremediğini, önemli olanın müzakerelere başlanması olduğunu, gerisinin kendiliğinden geleceğini belirtti.

Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Faruk Şen ise Merkel’in son dönemde yaratılmak istenen islami korku üzerinden oy toplamaya çalıştığını, eğer Türkiye müslüman bir ülke olduğu için birliğe dahil edilmeyecekse, bunun açık açık söylenmesi gerektiğini ifade etti.

CDU milletvekili ve Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Volker Rühe de ‘Türkiye gibi bir ülkenin AB’ye dahil edimesi hem islam dünyası açısından önemli bir örnek teşkil edecek hem de güvenliğimizi güçlendirecektir. 1997 yılında Türkiye’nin üyeliğine destek veren anlaşmaları imzalayan dönemin başbakanı Helmut Kohl, CDU’ludur. Keşke partim bu konuda şu anda da o günlerde izlediği politikayı izlese’ diye konuştu.

XS
SM
MD
LG