Amerika’da kararsız seçmenlerin büyük bir kısmını 1980’den bu yana son dakikada verdikleri oylarla seçimin kaderini belirleyen kadınlar oluşturuyor.
Amerika’nın Sesi Muhabirlerinden, bu yılki anketler tarafından da desteklenen oy verme konusunda cinsiyetler arasındaki farklılığı araştırdı.
Amerikan başkanlık seçiminde kadınlar sandık başına gidecek seçmenler arasında sadece erkeklere oranla sayısal üstünlük sağlamakla kalmıyor, seçim arifesine kadar kime oy verecekleri konusundaki kararsızlıklarıyla da dikkati çekiyor. Siyaset uzmanı Sue Caroll, bu durumun tahmin yapmayı da güçleştirdiğini belirtiyor:
"Kadınlar Bush’a mı yoksa Kerry’ye mi oy verecekleri konusunda seçim kampanyasının son haftalarına, hatta son günlerine kadar bekleyen seçmen grubu arasında hiç şüphesiz erkeklerden çok daha fazla sayıda olacak.”
Rutgers Üniversitesinde profesör olan Carroll, başkanlık seçim kampanyasının genellikle kararsız seçmeni hedef almasından dolayı kadınların seçimlerde büyük rol oynadığını söylüyor.
Pazar Araştırma firması Wirthlin Worldwide’ın başkan yardımcısı Vincent Breglio’ya göre 2004 seçimlerinde kararsız Amerikalılar’ın oranı sadece yüzde on, ancak bunların yüzde 54’ünü kadınlar oluşturuyor.
"Kararsız seçmenler seçimin eksenini oluşturacak ve bunların büyük bir kısmı kadınlar olduğu için bence bu seçimler kararsız kadın seçmenlerin oyları tarafından belirlenen bir seçim olarak hatırlanacak.”
Kadınların seçim zamanındaki kararsızlığının nedenlerinden biri de erkeklere göre başkana daha eleştirel yaklaşmaları. Lake, Snell ve Perry’nin yaptığı kamuoyu yoklamalarına göre kadınların büyük bir kısmı Amerika’nın şu an izlediği politikalardan memnun değil. Firmanın başkanı Celinda Lake bu durumu şu sözlerle açıklıyor:
"Erkeklere göre kadınlar ülkenin gidişatından daha hoşnutsuz. Kadınlar, başkana not verme konusunda daha olumsuz bir tavır gösteriyor. Ülkenin yanlış yönde gittiğini düşünen erkeklerin oranı yüzde beşken, aynı oran kadınlarda yüzde 24’e kadar çıkıyor."
Kadınların büyük bir kısmı ne Başkan Bush’un ne de Senatör John Kerry’nin eşit ücret, kadın sağlığı ve çocuk bakımı gibi kadınların gündemindeki konularla gereğince ilgilendiğini düşünüyor. Ancak Rutgers Üniversitesi profesörü Sue Carroll, yine de kararsız kadın seçmenlerin Kasım ayında Demokratlara oy vermesinin daha yüksek bir ihtimal olduğunu kaydediyor.
"2004 yılında cinsiyetler arasındaki görüş farkı, 2000 yılındaki farklılığa benziyor. 2000 seçimlerinde kadınların büyük bir kısmı Al Gore’a oy verirken erkeklerin çoğunluğu tercihini George W. Bush için kullandı. Son kamuoyu yoklamaları benzer bir şekilde kadınların büyük bir kısmının favorisinin Demokrat aday John Kerry olduğunu buna karşılık erkeklerin genellikle Cumhuriyetçi aday George W. Bush’u tercih ettiğini gösteriyor."
Araştırma firmasından Vincent Breglio’ya göre, milyonlarca kararsız kadının liberal olması Demokratların son dakika çabalarından yararlanma ihtimalini arttırıyor:
"Kerry’nin çok az farkla kazanması durumunda, bugünkü ulusal verilere göre kararsız kadın seçmenler Kerry’nin zaferinde önemli bir rol oynayabilir."
Breglio, kararsız kadın seçmenlerin tercihlerini belirlerken özellikle ekonominin durumuna ve sağlık hizmetlerine göre karar verdiğini söylüyor. Celinda Lake bu durumu John Kerry açısından bir şans olarak görüyor:
"Bence Kerry sağlık hizmetleri ve istihdam projeleriyle bu kararsız seçmenleri çekme konusunda büyük bir fırsat yakalamış durumda şimdi sorun bu mesajın yerine ulaşıp ulaşmayacağı."
Profesör Sue Carroll adaylar kadınlarla ilgili konulara odaklanmasa da kadınların kısa bir süre içinde tercihlerini yapacağını düşünüyor:
"Bu kadınların büyük bir kısmı aslında bu konuya o kadar da önem vermedi, başka işlerle meşguller, seçim kampanyasını henüz önemsemiyorlar. İşçi Bayramı’ndan sonra daha fazla önem vermeye başlayacaklar. Seçim kampanyası yetkililerinin önündeki sorunsa hem kadınları cezbedecek mesajlar üretmek hem de kadınlara ulaşacak doğru stratejiler belirlemek."
Seçimlere sadece iki ay kala hem adayların hem de kararsız kadın seçmenlerin önlerinde kendilerini bekleyen önemli görevler var.