Erişilebilirlik

26 Ağustos 2004 - 2004-08-26


Irak’taki Ebu Gureyb cezaevinde tutuklulara yapılan kötü muameleyi araştıran komisyonun raporuyla ilgili tartışmalar bugün de Amerikan basınında geniş yer tutuyor. New York Times, komisyonu, Savunma Bakanlığı yetkililerini sorumluluğunu önemsiz göstermeye çalışmakla suçlarken, Washington Post da, skandala Bush yönetiminin Cenevre sözleşmelerini göz ardı etme politikasının yol açtığı görüşüne yer veriyor. Washington Post ayrıca, raporda araştırılması gereken bir çok noktanın boşlukta kaldığına da dikkat çekiyor.

"CIA personelinin işkence olaylarına karıştığı yolundaki iddialara rağmen bu konuda fazla bir araştırma yapılmamış. Ayrıca bazı tutukluların yasa dışı bir biçimde Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nden saklanmasına ve Savunma Bakanı Rumsfeld’in bu konuda itiraf edilen rolüne de hala bir açıklık getirilmesi veya uygun biçimde soruşturulması gerekiyor. Ebu Gureyb’deki olaylar nedeniyle askerler ve astsubaylar yargılanırken, kötü muamele için gerekli koşulları oluşturan ve bunu durdurmak için bir şey yapmayan üst düzel asker ve sivillere hiçbir şey yapılmaması kabul edilemez."

Bağdat’ta yaşayan gazeteci Hiwa Osman, Washington Times’ta yer alan makalesinde Şii lider Mukteda El Sadr yanlıları ile Amerikan ve Irak birlikleri arasında Necef kentinde yaşanan çatışmaları mercek altına alıyor. Osman, Irak kamuoyunun Necef’teki olayları Irak halkı ile Amerika arasındaki bir savaş olarak değil Sadr’ın milisleri ile geçici Irak yönetimi arasındaki bir çatışma olarak gördüğünü savunuyor ve hükümetin Sadr gibilere kıyasla daha fazla halk desteğine sahip olduğunu öne sürüyor.

"Necef’teki gerginlik, yeni hükümet ve bu hükümetin gücü ve yetkisi açısından ilk büyük sınav niteliğinde. Uluslararası topluluk ve demokratik bir Irak isteyenler, kendi gündemlerini bir kenara bırakarak Irak hükümetine bunu ve gelecekte çıkabilecek benzer krizleri çözmesi için siyasi ve askeri destek vermelidir. Sadr’ın zafer kazanması Irak ve bütün bölge için bir felaket olacaktır."

Christian Science Monitor ise Rusya’da iki yolcu uçağının peş peşe düşmesiyle Çeçen direnişçiler arasında bağlantı ihtimalini sorguluyor. Çeçen direnişçilerin düşen uçaklarla bir ilgileri olmadığı yönünde açıklama yaptığını hatırlatan gazete, Çeçenistan’da Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde dikkatlerin bir kez daha bu sorunlu bölgeye çevrildiğini belirtiyor.

"İster terörizm olsun, ister trajik bir kaza, bağlantı bulunsun ya da bulunmasın Çeçenistan sorunu bir kez daha Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in gündeminde. Çeçenistan son iki yılda Rusya’ya sadece can ve mal kaybına değil, Avrupa ve Amerika ile ilişkilerin gerilmesine de neden oldu. Putin’in savaş ve Moskova yanlısı liderleri işbaşına getirme politikası, ne Çeçen terör saldırılarını durdurmaya ne de istikrar sağlamaya yaradı."

'Pagan Holiday' ve 'Naked Olyimpics' kitaplarının yazarı Tony Perrottet, Boston Globe’da yayınlanan makalesinde Atina olimpiyatlarında stadyumların boş kaldığını belirtiyor ve seyircilerin ilgisini çekmek için ilginç önerilerde bulunuyor.

"Bütün yarışmacılar zeytinyağı ile yağlanarak çırıl çıplak yarışmalıdır. Çıplaklık Yunan atletizm geleneğinde önemli bir yere sahipti ve sadece barbarların vücutlarını göstermekten utanacağı düşünülürdü. Ayrıca eski olimpiyatlarda büyük dini törenler de spor etkinlikleri kadar önemliydi. O atmosferi yakalamak için Papa’nın Dalay Lama ve Müslüman din adamlarıyla birlikte stadyumda ayin düzenlemesini sağlamalıyız. O dönemin curcunalı eğlencesini yeniden yaşatmak için Rio karnavalını da eş zamanlı olarak Olimpiyatlara taşımalıyız. Tabii, olayın bir de siyasi boyutu vardı. Bunun için de Atina bir Birleşmiş Milletler zirvesine ya da Amerika’daki Cumhuriyetçi Parti kurultayı gibi daha eğlenceli bir gösteriye ev sahipliği yapabilir."

XS
SM
MD
LG