Bush yönetiminin İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesine destek vermesi, Amerikan basınında eleştiri konusu olmayı sürdürüyor. Washington Post Başkan Bush’un Nisan ayında İsrail başbakanı Ariel Şaron’a destek vererek büyük bir risk aldığını ve Amerika’nın Ortadoğu’daki konumunu daha da zora soktuğunu hatırlatıyor. Gazete, Bush yönetiminin Şaron’a verdiği bu yeni destekle İsrail başbakanının Gazze’den çekilme planına muhalefet edenleri etkisizleştirmeyi amaçladığını belirtiyor ancak uluslararası düzeyde faturanın Amerika’ya kesileceğini vurguluyor.
"Bush yönetimi, Avrupalı ve Ortadoğulu müttefiklerine verdiği teminatlara rağmen, bütün dünyanın yasa dışı olarak tanımladığı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesine koşulsuz destek veren bir konuma düşecektir. Beyaz Sarayın tam da Bush’un yeniden seçilmek için Florida ve diğer çekişmeli eyaletlerde Yahudi seçmenlerden oy almaya çalıştığı bir dönemde bu tavrı benimsemesi, bu politikanın arkasında seçim kaygısı dışında bir neden olup olmadığı sorusunu da gündeme getirecektir."
Christian Science Monitor da Bush yönetiminin yeni politikasının Amerika’nın da desteklediği yol haritası barış planına aykırı olduğunu hatırlatıyor. Gazete, Washington’un bu tavrının Arap militanların Amerika’nın aslında Filistin devletinin kurulmasına önem vermediği yönündeki iddialarına geçerlilik kazandıracağını ileri sürüyor.
"Beyaz Saray, kısa vadede İsrail’in iç politikasını etkilemek için Ortadoğu barış sürecii ve teröre karşı savaştaki uzun vadeli hedeflerini feda ederek yanlış bir tutum içine girdi. İsrail kamuoyu ve muhalefetteki İşçi Partisi Gazze’den çekilme planını destekliyor. Gelen ciddi baskıya dayanmak da Şaron’un sorunu, başkan Bush’un değil."
Gündemdeki bir başka konu da, Ebu Gureyb cezaevindeki kötü muameleyi araştıran komisyonun açıkladığı rapor. Raporda, savunma bakanı Donald Rumsfeld ve diğer üst düzey savunma yetkilileri dolaylı olarak sorumlu tutulurken, New York Post Rumsfeld’e sahip çıkan bir tavır içinde. Savunma Bakanlığı’nın ilgisizlik ve sorgu yöntemlerini ayrıntılı biçimde belirtmemekle eleştirildiğini vurgulayan gazete, Komisyon başkanı James Schlesinger’in Ebu Gureyb’te kötü muamelenin resmi bir politika olmadığı yönündeki açıklamasına yer veriyor.
"Rapordaki bulgular, yönetimi Irak’ta savaş sonrası bütün sorunlarını çözmediği için eleştirenleri destekler nitelikte. Ancak, Schlesinger’in de belirttiği gibi, bu, daha öncekilerden çok farklı bir savaş. Böyle de olsa üst düzey yetkililerin sorumluluklarını üstlenmeleri gerekir. Ancak Amerikan ordusunun Ebu Gureyb’de kasıtlı olarak kötü muamele ve işkence politikası izlediği suçlaması artık bir tarafa bırakılmalıdır."