Atina’da Olimpiyat heyecanı sürüyor ama kapalı kapılar ardında da Kıbrıs kaynamaya devam ediyor. Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimi, Olimpiyatların ardından Kıbrıs için yeniden diplomatik atağa kalkmaya hazırlanıyor. Birkaç hafta önce Yunan Dışişleri bakanlığından bir heyet Lefkoşe’ye gitti ve Eylül’den itibaren izlenecek stratejiyi saptadı.
Atina ve Lefkoşa uzun süredir Kıbrıs’ta yapılan referandumda aldıkları yaraları sarmaya çalışıyorlar, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un yoğun propagandası sonucunda Rum halkının Annan planını reddetmesinin yarattığı tepkilerin azalmasını bekliyorlar.
Papadopulos, Annan planının reddedilmesinden sonra karşılaştıkları ilk tepkileri atlattığını, Kuzey Kıbrıs’a uygulanan ekonomik ambargonun kalkmasını da engellemeyi başardığını düşünüyor. Çünkü, Avrupa Birliği, Kıbrıs Türklerine 259 milyon Euro ekonomik yardım yapma kararı aldı ama Rumların veto tehdidi yüzünden bu yardımı bir türlü doğrudan Kuzey’e veremedi. Sorun son olarak Ağustos başında Birliğin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu'nda tartışıldı ama Atina ve Lefkoşe’nin engeline takılıp Eylül’e ertelendi. Avrupa Birliği, bir türlü Kuzey’deki havaalanlarını ve limanları doğrudan kullanmaya başlayacağını açıklayamıyor.
Bu arada, Türkiye’nin, Ercan havaalanının uluslararası trafiğe açılması için Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatında (ICAO) yaptığı girişimler de şimdiye kadar sonuç vermedi.
Avrupa Birliği, Kuzey’le ekonomik ilişkilerin Eylül’de ele almadan önce Rum yönetimi ve perde arkasında da Yunanistan diplomatik atağa kalkmaya hazırlanıyorlar. Rum Cumhurbaşkanı Tasos Papadopulos ve Dışişleri Bakanı Yakovu, Eylül başında Avrupa turuna çıkıyorlar. Papadopulos ve Yakovu, Avrupa başkentlerinde kıbrıs sorununa bakışlarını anlatacaklar.
Papadopulos’un, sorunun çözümüne ilişkin iki tezi var. Öncelikle Kıbrıs’ta müzakerelerin yeniden başlamasını ve Annan planında değişiklikler yapılıp yeniden referanduma gidilmesini istiyor, adanın birleşmesini istediklerini ama Türk askerinin tamamen çekilmesi gerektiğini savunuyor. Bu nedenle de Kuzey’deki havaalanlarının açılmasına ve doğrudan ekonomik yardım yapılmasına karşı çıkıyor. Papadopulos, "Yardım yapılacaksa bizim kanalımızla yapılsın. Biz adanın temsilcisiyiz ve Kıbrıslı Türklere yardım etmek istiyoruz" diyor.
Kısacası Papadopulos Rum halkı Annan planıyla birleşmeyi reddetmiş olsa da, çözümsüzlüğün faturasını ödememek için herşeyi yapıyor.
Kıbrıs’ta perde arkasında yaşanan kavga, şimdilik Türk-Yunan ilişkilerindeki yakınlaşmayı etkilememiş görünüyor. Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’le Başbakan Recep Tayyip Erdoğan her vesileyle buluşup dostluk mesajları veriyorlar ama bu havanın Eylül’de yeniden gündeme gelecek olan Kıbrıs kavgasından nasıl etkileneceği merakla bekleniyor.