Erişilebilirlik

13 Ağustos 2004 - 2004-08-13


Christian Science Monitor, son bir yıl içinde yaklaşık % 40 oranında artan petrol fiyatlarından OPEC’in sorumlu tutulması gerektiğini belirtiyor. Fiyat artışının başta Çin olmak üzere büyüyen ekonomilerin talep artışından kaynaklandığını kaydeden gazete, Irak, Rusya ve Venezüella gibi petrol üreticisi ülkelerdeki belirsizliklerin de buna katkısı olduğunu vurguluyor. Christian Science Monitor, petrol fiyatlarındaki artışın ekonomik büyümeye olumsuz etkisi olduğunu kabul etmekle birlikte olumlu yanlarının da bulunduğu savunuyor.

"Yüksek petrol fiyatları, ham petrol rezervlerinin 21’inci yüzyılın ortasında azalacağına dair yeni bir uyarı niteliğinde. Bu durum ayrıca, alternatif enerji kaynaklarına yönelmek veya mevcut kaynakları korumak için en iyi yolun petrol fiyatlarının yüksek tutulması hem de sürekli yüksek tutulması olduğunu da gösteriyor. Petrol fiyatlarının yüksek tutulması fikri, Demokrat Parti Başkan adayı John Kerry’nin on yıl önce ortaya attığı bir öneriyi de yeniden gündeme getiriyor. Senatör Kerry , federal benzin vergisinin 50 sent artırılmasını teklif etmişti. Eğer bu yapılırsa, Amerikan ekonomisi bir an önce atması gereken adımı atacak ve petrol bağımlılığından uzaklaşacaktır."

Los Angeles Times, Irak’tan yeni dönen gazeteci Bartle Breese Bull’ın Amerikan askerleri ile Şii lider Mukteda El Sadr’a bağlı milisler arasında şiddetli çatışmalara sahne olan Necef’le ilgili makalesine yer veriyor. Hazreti Ali’nin türbesinin Necef’e bulunduğunu hatırlatan Bull, kentin hakimiyeti için sadece Amerikalılarla Sadr yandaşları arasında değil, Şiilerin kendi içinde de ciddi bir mücadele sürdüğünü vurguluyor. Bull, Necef’in denetimi için verilen bu mücadelenin sonucunun Irak’ın geleceğini de etkileyeceğini iddia ediyor.

"Irak’ta Şiilerin siyasi enerjisini yönlendirecek isim kim olursa olsun bu enerjinin temel hedefi aynı olacaktır: Çoğunluğa mümkün olduğunca fazla iktidar verilmesi, mümkün olduğunca az federalizm ve mümkün olduğunca çok İslam. Ancak Şiilerin yaratmak istediği kalıcı ve birleşik Irak’ın ülkedeki azınlıklar tarafından kabul edilebilirliği Necef’teki gerçek savaşı kimin kazandığına göre şekillenecek."

Washington Post gazetesi ise, Amerikalı yetkililerin terör tehditleri konusundaki açıklamalarının belirsizliğini eleştiriyor. Washington emniyet müdürünün Kongreye yönelik somut ve doğrudan bir tehdit olmadığı yönündeki açıklamasına rağmen, Kongre binası etrafındaki güvenlik önlemlerinin artırıldığını hatırlatan gazete, bu önlemlerin üstelik belirsiz bir süre devam edeceğine dikkat çekiyor ve yetkililerden daha net bir açıklama talep ediyor.

"Özetlemek gerekirse, bu ülkede terör tehditlerini halka açık ve faydalı bilgilere çevirerek anlatmayı hala beceremeyen bir yönetim var. Başkentte ise, bu bilgilere uygun davranmayan bir güvenlik sistemi mevcut."

New York Post yazarlarından Ralph Peters, teröre karşı savaşta Amerika’nın kazandığını ve El Kaide ile uzantılarının kaybettiğini öne sürüyor. Mücadelenin henüz bitmediğini ve daha bir nesil boyunca süreceğini kaydeden yazar, teröristlerin kendi güçlerini ispatlamak için sürekli yeni saldırılar düzenlemek zorunda olduğunu ancak gerçekleştirdikleri her saldırıyla yeni düşmanlar kazandıklarını vurguluyor.

"Teröristler dünyaya kendi güçlerini ispatlamak, yandaşlarına ayakta kaldıklarını göstermek ve davalarına yeni taraftarlar kazanmak için olağanüstü saldırılar düzenlemek zorunda. Ancak teröristler büyük saldırılar düzenledikçe isimleri daha çok duyuluyor ama bütün dünyayı da kendilerine karşı birleştiriyorlar. Dünyanın, yaşanan tehdidin gerçek bir tehdit olduğunu unutmasına fırsat vermeyen teröristler, kendilerine en büyük kötülüğü yapıyor. Çılgınlıkları onların sonunu da beraberinde getirecek."

XS
SM
MD
LG