Erişilebilirlik

5 Ağustos 2004 - 2004-08-05


El Kaide’nin yeni saldırılara hazırlandığı yönündeki istihbarat bilgileri üzerine verilen terör alarmıyla ilgili tartışma sürüyor. Eleştiri oklarını Bush yönetimine ve özellikle de İç Güvenlik Bakanı Tom Ridge’e yönelten New York Times, terör alarmına yol açan istihbarat bilgilerinin yıllar öncesine ait olduğunun ortaya çıkmasının ardından halka boşu boşuna bir panik yaşatıldığını savunuyor. Terör alarm seviyesinin yükseltilmesinin Amerikan vatandaşlarının günlük hayatı açısından bir anlam taşımadığını belirten gazete, “adrenaline değil, pratik bilgilere ihtiyacımız var” görüşüne yer veriyor.

"Eğer Ridge, görevini yapacaksa, seçim tartışmalarının dışında kalmalı. Ridge’in seçim kampanyasına alet edilmesi kamuoyunun güvenini ciddi biçimde sarsacaktır. Yönetim ayrıca, El Kaide’nin seçimleri etkileyecek saldırılar planladığı yönündeki belirsiz açıklamalardan ve, sanki Bush’a karşı oy kullanılırsa El Kaide’ye taviz verilecekmiş gibi bir hava yaratmaktan kaçınmalıdır."

Washington Times ise, Heritage Vakfı’nın Rusya ve Avrasya araştırmaları bölümünde çalışan Ariel Cohen’in Özbekistan’daki son terör saldırılarıyla ilgili bir değerlendirmesine yer veriyor. Özbek lider İslam Kerimov’un insan hakları ihlalleri nedeniyle sert eleştiriler aldığını hatırlatan Cohen, Amerika’nın bölgede zor bir seçimle karşı karşıya olduğunu yazıyor. Kerimov yönetimine insan hakları gerekçesiyle yaptırım uygulanmasının teröristler tarafından bir zayıflık olarak algılanacağını savunan yazar, bölgede İslamcı hareketlerin güç kazanmasının Amerika’nın çıkarlarını tehdit edeceğinin de altını çiziyor.

"Amerikan yönetiminin Kerimov rejimini siyasi ve ekonomik reformlar konusunda desteklemesi gerektiğinden kimsenin şüphesi yok. Ancak, Taşkent yönetimini eleştirmekte acele edenler, Özbek halkına, Özbek yönetimine ve bölgedeki Amerikan çıkarlarına yönelik asıl tehdidin de farkına varmalıdır. Eğer İslamcılar Özbekistan’da yönetimi ele geçirirse, bunu Kırgızistan, Tacikistan ve hatta totaliter Türkmenistan gibi Orta Asya ülkeleri de izleyebilir."

Washington Post ise, Amerika’nın bu yıl 445 milyar doları bulması beklenen bütçe açığına dikkat çekiyor. Bütçe açığının daha önce 521 milyar dolar olarak beklenirken 445 milyar dolara inmesini izlenen vergi indirimi politikasının başarısı olarak gösterilmeye çalışıldığını belirten gazete, Bush yönetiminin bu tavrını sert biçimde eleştiriyor.

"Yönetim, tam de seçim arifesinde, bütçe açığının beklenenden daha düşük olmasını öne çıkartıyor, ama 445 milyar dolarlık açık, şu ana kadar gerçekleşen en yüksek bütçe açığı. Geçen yıla göre 70 milyar dolar artan bütçe açığı, sadece yönetimin kendi ekonomi dünyasında bir başarı olarak kabul edilebilir. Yönetimin de belirttiği gibi, son üç yılda bütçe dengesinin bozulmasında vergi indirimlerinin payı % 29’luk bir oran oluşturuyor. Bütçe açığıyla ilgili açıklanan yeni rakamlar, ülkenin bu vergi indirimlerini taşıyamadığını gösteriyor."

Christian Science Monitor gazetesi, ise dünya ekonomisinin bekleyen bir başka tehlikeyi mercek altına alıyor. Gazetenin yazarlarından David Francis, 2005 başında tekstil ve konfeksiyonda gümrük ve kotaların sıfırlanacağını hatırlatıyor ve “bütün dünyayı Çin mi giydirecek?” sorusuna cevap arıyor. Francis, kotaların kaldırılmasıyla sadece Amerikan pazarını değil, bütün dünyayı Çin tekstil ürünlerinin işgal edeceğini belirtiyor.

"Bu değişimin dünya ticaret sistemine etkisi o kadar büyük ki, bazı ülkeler Salı günü Dünya Ticaret Örgütü’ne başvurarak, acilen kotaların kaldırılmasının durdurulması veya ertelenmesi talebinde bulundu. 1 Ocak’ta yürürlüğe girmesi beklenen uygulama, Karayipler, Orta Amerika, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Asya’daki yoksul ülkelerde tam bir paniğe yol açtı. Bangladeş’te 300 bin ila 800 bin konfeksiyon işçisinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor. Amerika’da ise, Ulusal Tekstil Sendikası’nın başkanı Karl Spilhaus 600 bin kişinin işsiz kalabileceğini söylüyor."

XS
SM
MD
LG