Erişilebilirlik

28 Temmuz 2004 - 2004-07-28


Demokrat Parti’nin Boston’daki kurultayında öne çıkan birlik mesajı ve Bush yönetimine yöneltilen eleştiriler, bir çok Amerikan gazetesinde manşetten duyuruluyor. Christian Science Monitor ise, Demokratların alışılmamış birlik görüntüsünün arkasında Bush karşıtlığının yattığını belirterek, bunun gerçekten sağlam bir birlik olup olmadığını sorguluyor. Gazete, Demokratların Bush karşıtlığını temel almak yerine kurultaydan pozitif bir mesajla ve geleceğe ilişkin net bir bakış açısıyla çıkması gerektiği görüşüne yer veriyor.

"Partinin giderek daha fazla sesini yükselten ve mali açıdan güçlü bir grubu, Clinton’ın “yeni demokrat” bakış açısının partiyi yeniden canlandıracağı görüşüne ikna olmuş değil. Çünkü Demokratların Kongrede çoğunluğu ve Beyaz Sarayı kaybetmesine bu ılımlı model neden oldu. Parti dışında çalışan bazı Demokratlar şimdi Cumhuriyetçilere karşı geniş bir sol komplo kurmaya çalışıyor. Zengin bağışçılar da, daha liberal, daha ideolojik ve daha bağımsız örgütlere para akıtıyor. Eğer Kerry seçimi kazanırsa, bu grupların onu “yeni demokrat” politikalardan vazgeçirmeye çalışmaması düşünülemez. Eğer kaybederse, partinin birliği kolayca dağılabilir. Her halükarda Demokratların kimlik arayışı hala bitmiş değil."

New York Times ise, Amerikan seçimlerini değil Ekim ayında yapılacak olan Afganistan devlet başkanlığı seçimini mercek altına alıyor. Gazete, halen devlet başkanlığı görevini yürüten Hamid Karzai’nin, başkan yardımcısı olarak ülkenin en büyük milis komutanı Mareşal Muhammed Kasım Fehim’i değil de El Kaide tarafından öldürülen Ahmet Şah Mesut’un kardeşi Ahmet Ziya Mesut’u seçmesini riskli ancak gerekli bir adım olarak değerlendiriyor ve Amerika’nın Karzai’ye gerekirse askeri destek vermesi gerektiğini savunuyor.

"Halen devlet başkan yardımcısı ve savunma bakanı olan Mareşal Fehim, Afganistan’ın en büyük özel ordusunun da komutanı. Karzai, Mareşal Fehim’e karşı çıkarak, askeri bir direniş riskini de göze alıyor. Ancak bu konuda harekete geçmeseydi, ülkenin bir çok bölgesinde otoritesi de kalmayacaktı. Ekim ayındaki başkanlık seçiminin anayasal demokrasiye doğru atılan bir adım olabilmesi için, kazanan ismin gerçekten ülkeyi yönetebilmesi ve Mareşal Fehim gibi savaş beylerinin milislerinin silahsızlandırılması gerekiyor. Karzai’nin bunu başarması için, Amerika’nın ve müttefiklerinin silahlı desteğine ihtiyacı var."

Sudan’ın Darfur bölgesindeki insanlık dramı bugün de Washington Post’un başmakalesinin konusunu oluşturuyor. Eleştiri oklarını Avrupa Birliği’ne yönelten gazete, Birliğin Pazartesi günü yapılan dışişleri bakanları toplantısından bu konuda somut bir sonuç çıkmadığını hatırlatıyor ve “harekete geçmek için daha kaç kişinin ölmesi gerekir?” sorusunu yöneltiyor.

"Avrupalılar, Güvenlik Konseyi’nin onayı olmadan harekete geçilemeyeceği düşüncesinde oldukları izlenimi veriyor. Üstelik Konseyin bu hafta kabul etmesi beklenen tasarıda, Darfurlu sivillerin korunması için yabancı barış gücü askerlerine açık bir yetki verilmesi de yer almıyor. Avrupa’nın bu tavrı, bir çok Avrupalının meşru gördüğü Kosova harekatının Güvenlik Konseyi onayı olmadan gerçekleştiği gerçeğini de göz ardı ediyor."

New York Post ise, Irak’ta rehin alma eylemleri karşısında taviz veren İspanya ve Filipinler’in ardından Mısır’ın da benzer bir politika izlediğini öne sürüyor. Gazete, teröre karşı bu tavrın sadece teröristleri cesaretlendirmeye yaradığı görüşüne yer veriyor.

"Teröristlerle pazarlığa girmek ve özellikle de taleplerini kabul etmek hiçbir zaman işe yaramadı. Bu sadece onları daha fazla terör eylemi düzenlemeye teşvik etti. Bir vatandaşınızın öldürülmesini izlemek çok zor bir olay ancak başkalarının da aynı kaderi paylaşmasını önlemek bu yoldan geçiyor. Ve bu gerçeği ne kadar çok ülke anlarsa, adam kaçırma eylemleri de o kadar çabuk sona erecektir."

XS
SM
MD
LG