Erişilebilirlik

16 Temmuz 2004 - 2004-07-16


Washington Post, Bush yönetiminin siyasi reformları gerçekleştirmediği ve insan hakları konusunda gerekli adımları atmadığı gerekçesiyle Özbekistan’a verilecek 18 milyon dolarlık yardımı askıya almasının, Amerikan dış politikasında önemli bir dönüm noktası olduğu görüşünü savunuyor. Geçmişte Amerika’nın kendi çıkarları gerektirdiğinde diktatörleri desteklediğini hatırlatan gazete, İslam Kerimov’a verilen bu mesajın bölgedeki diğer ülkeler açısından da geçerli olduğunu belirtiyor.

"Kısmen Kongre’nin baskısıyla atılan bu adım, Özbekistan’ın otoriter devlet başkanı İslam Kerimov’a olduğu kadar, petrol, doğal gaz ve askeri üslerin giderek önem kazandığı bölgedeki diğer ülkelere de bir mesaj niteliği taşıyor: Amerika ile ilişkilerde, artık eski formül geçerli değil. Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, “bu karar, bölgedeki çıkarlarımızın veya Özbekistan’la işbirliğinin sürmesi düşüncemizin değiştiği anlamına gelmez, Ancak Özbekistan’ın Amerika ile ilişkilerinde olduğu kadar kendi güvenliği ve uzun vadedeki refahı açısından demokratikleşme, insan hakları ve ekonomik reformlar büyük önem taşımaktadır” deniliyor. Belki Kerimov bu sözleri önemsemeyecek. Ama Özbekistan’da ve bölgede bir çok insan bu sözlere dikkat edecek ve Amerika’nın öncelikleri konusunda yeni fikirler edinecektir."

Washington Times ise Filipinler’in Irak’taki askerlerini çekme kararını eleştirmeye devam ediyor. Michelle Malkin’in imzalı bir yazıda, Manila hükümetinin kaçırılan Filipinli bir işçinin serbest bırakılması karşılığında askerlerini mümkün olan en kısa sürede çekeceğini açıklaması teröre verilen bir taviz olarak yorumlanıyor.

"Aralarında Amerika dışişleri bakanının da olduğu bazı gözlemciler, Arrayo hükümetinin belirsizlikten faydalanmasına izin verdi. Irak’taki birliklerin “mümkün olan en kısa sürede” çekileceği yönündeki açıklamanın eylemcilerin kafasını karıştırmaya ve zaman kazanmaya yönelik bilinçli bir adım olarak yorumladı. Bu yorumun ne kadar yanlış olduğu anlaşılmış bulunulor. bir düşünceydi. Filipinlerin teröristlere verdiği mesaj çok açık ve netti: “Teslim olacağız”. Amerika’ya verilen mesaj ise, “şimdiye kadar size yalan söyledik” şeklindeydi."

New York Times ise, başmakalesinde Irak konusundaki tavrından dolayı kendi kendini eleştiriyor. Uluslararası camianın desteğini almadığı gerekçesiyle Bush yönetimini sık sık eleştirdiğini hatırlatan gazete, savaşa gerekçe olarak gösterilen kitle imha silahları konusunda, kendilerinin de yanıldığını itiraf ediyor.

"Bağdat’ın düşmesinden sonra yayınladığımız bir çok makalede de belirttiğimiz gibi, kitle imha silahları konusunda yanıldık. Büyük silah stokları olmaması ihtimalinin hep varolduğu konusunda okuyucularımızı aydınlatmak için daha etkin bir tavır izlemeliydik. Saddam Hüseyin ve çürümüş ordusu, bırakın Amerika’yı bölge için bile bir tehdit değilmiş. Savaş lehinde oy kullanan bir çok politikacı hata yaptıklarını itiraf etmeye yanaşmıyor. Ancak, hata yaptılar. Ve biz de, her ne kadar işgale karşı çıkmış olsak da, başkanın varsayımlarına karşı daha etkin bir tavır almadığımızdan dolayı pişmanlık duyuyoruz."

Christian Science Monitor yazarlarından Peter Grier ve Liz Marlantes ise, giderek kızışan seçim kampanyasını mercek altına alıyor. Yazarlar, seçim yarışında, Irak ve ekonomik konuların hala önemini korumasına rağmen, toplumsal değerlerin de giderek öne çıktığını belirtiyor.

"Hem Başkan Bush hem de Senatör Kerry, farklı nedenlerle de olsa, yaz başından bu yana yaptıkları konuşmalarda toplumsal değerleri öne çıkartıyor. Cumhuriyetçi Parti açısından kürtaj kısıtlamalarını savunmak, eşcinsel evliliklerine karşı çıkmak gibi konular hem kendi muhafazakar seçmenlerini memnun etmek hem de muhafazakar Demokratları kazanmak açısından önem taşıyor. Demokratlar açısından ise toplumsal değerlerden bahsetmek seçmenin sorunlarına yabancı olmadıklarını göstermesi açısından önem taşıyor."

XS
SM
MD
LG