Erişilebilirlik

Müslüman Öğrencilerin ABD İzlenimleri - 2004-07-11


Müslüman ülkelerden gelmiş bir grup yabancı öğrenci, Amerikan liselerinde bir yıl eğitim gördükten sonra memleketlerine dönüyor. Yabancı öğrenciler, Amerika hakkında bilgilenmenin yanı sıra, konuk oldukları şehirler ve kasabalarda, Müslümanlar hakkında edinilmiş yanlış izlenimleri silme fırsatını buluyorlar.

Amerika Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Müslüman çoğunluklu ülkelere hitap eden öğrenci değişim programına, ilk yılında çeşitli ülkelerden 70 öğrenci katıldı. Bunlardan, Türkiye, Mısır, Endonezya, ve Malezya’dan bir grup öğrenci, izlenimlerini Amerika’nın Sesi Radyosu’na anlattı.

Öğrenciler, edindikleri tecrübelerden son derece memnun kalmışlar; Tanıştıkları insanları, yaşadıkları kentleri, “harika” diyerek anlatıyorlardı. Mısır ve Endonezya’dan gelen iki öğrenci, Amerika’da geçirdikleri yıl içinde ilk kez olarak kış mevsimini yaşamışlardı.

Endonezya’dan gelen 18 yaşındaki Titis Andari, Kaliforniya eyaletinin San Jose kentinde bir yıl okula gittiği için kendisini şanslı kabul ediyor. Titis, lisesinde 30 farklı dilin konuşulduğunu belirterek, gördüğü kültürel çeşitliliğe hayran kaldığını anlattı. Titis, şöyle devam etti:

“Endonezya’da otururken, sadece Endonezyalıları görürdüm. Burada insanlar, komşularının farklılıklarına saygı gösteriyor ve bence bu çok güzel birşey.”

16 yaşındaki Muhammed Hüsnü, Kahire gibi bir metropolden, İndiana eyaletindeki, 7 bin nüfuslu, Columbia City kasabasına yerleşmiş. Lisesindeki tek Müslüman öğrenci olması, Hüsnü’nün popüler olmasına sebep olmuş. İzlenimlerini şöyle anlatıyor:

“Öğretmenlerim bile İslam ve Ortadoğu hakkında sunuş yapmamı istiyorlardı. Açık konuşmasını seviyorlar. Müslümanlara karşı kin veya nefret yoktu, ama İslam’ın ana temasının ne olduğunu anlamak istiyorlardı.”

Ömer Ongun, 17 yaşında ve Türkiye’den Wisconsin eyaletinin Beaver Dam kasabasına gelmiş. Beaver Dam, Türkiye’de yaşadığı şehrin dörtte biri kadar olan, küçük bir tarım kasabası. Ömer, 16 bin nüfuslu kasabada, İslam hakkında sunuşlar yaptığını anlattı ve Amerikalılarda oluşmuş yanlış izlenimleri silmeyi ümit ettiğini belirtti. Ömer şöyle konuştu:

“İnsanlar meraklıydı, soru soruyorlardı, çünkü tanıştığım birçok insan Müslümanların terörist olduğunu sanıyorlardı.”

Ağustos 2003'de Amerika Dışişleri Bakanlığı ve American Field Service adlı öğrenci değişim programı tarafından düzenlenen program çerçevesinde Türkiye'den gelen 15 öğrenciden biri olan Ömer, Müslüman olmasının ders dışındaki aktivitelere katılmasına engel olmadığını ekledi ve şöyle devam etti:

“Hokey takımının yöneticisi oldum. Böylece yeni bir spor öğrenmiş oldum. Ayrıca, lisemde dans şampiyonu oldum, bu da çok güzeldi.”

Ama Ömer, Wisconsin eyaletinde yaşayan insanların, mesafeler yüzünden ailelerine ve komşularına uzak kalmalarından yakındı.

Düşük nüfuslu ve seyrek yerleşimli kasabalar, 15 yaşındaki Jaziel Tun’un canını sıkmamış. Kuala Lumpur gibi kalabalık bir kentten gelen Malezyalı öğrenci, son bir yılı Kansas eyaletinin 28 bin nüfuslu, Garden City kasabasında yerleşmiş:

“Oldukça değişikti. Malezya’da trafiğin sürekli tıkandığı ve insanların koşturduğu bir şehirde yaşardık. Garden City’deyse, şehrin dışına çıktığınızda bazen araba görmek bile zor oluyor. Ama sonuçta sessiz ve sakin bir kasaba.”

Jaziel, Hıristiyan olduğu için, memleketi Malezya’da ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını anlattı ve Amerika’daki sınıf arkadaşlarının, kendisini Müslüman zannetmesini ilginç bir çelişki olarak yorumladı.

Yine Malezyalı, 17 yaşındaki Hannah Kamal, başkent Washington çevresindeki bir bölgeye gelmiş. Hannah’yı en çok Amerikan halkının açıklığı etkilemiş:

“Dikkatimi çeken önemli bir farklılık, insanların fikirlerini belirtmesiydi. Ne zaman yeni insanlarla tanışsam, derhal kimi desteklediklerini veya sorunlar üzerine düşüncelerini anlatmaya başlıyorlar. İnsanlar serbestçe tartışıyor. Kendi memleketimde böyle yapmıyoruz.”

17 yaşındaki Muhammad Fitriady ise, Endonezya’nın Sulawesi adalarının küçük bir kasabasından, Minnesota eyaletinin Minneapolis kentine gelmiş. Muhammad, bir Pazar günü kilisede İslam dinini anlatma fırsatını bulmuş. Muhammad şöyle konuştu:

“Onlara Müslümanların tehlikeli olmadığını anlattım. Onlara komşu olduğumu ve onlara zarar gelmesini istemediğimi söyledim. Bizim dinlerimiz, barış dinleridir, dedim. Kilisenin rahibiyle konuştum, bu inanılmaz bir tecrübeydi.”

Değişim programının birinci yılında, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Nijerya, Tunus, Pakistan, Batı Şeriya ve Gazze ve Yemen gibi ülkelerden de öğrenciler Amerika’ya gelme fırsatını buldu. İkinci yılında, programa Afganistan, Cezayir, Bangladeş, Irak, Fas, Filipinler ve İsrail’deki Arap halkından öğrencilerin de katılacağı bildiriliyor.

XS
SM
MD
LG