Erişilebilirlik

28 Haziran 2004 - 2004-06-28


Amerikan gazetelerinde bu sabah İstanbul'da başlayan NATO zirvesiyle ilgili haber ve yorumlarla Irak’ta isyancı grupların, bazı tutuklular serbest bırakılmadığı takdirde rehin aldıkları bir Amerikan askerini öldürme tehdidi birinci sayfalarda öne çıkıyor. Gazeteler, Başkan Bush'un Ankara'daki temaslarını duyururken Bush’un, kendisine karşı muhalefetin yüksek olduğu Türkiye’de, bu müttefik ülke için övgü dolu sözler sarfettiğini belirtiyor. Gazetelerin İnternet sayfalarında Irak’ta yönetimin bugün, beklenenden önce Iraklılara devredilmesiyle ilgili haberler geniş olarak veriliyor.

Yorum sayfalarında ise uluslararası terörle mücadele ve Irak’taki gelişmeler konusunda yazılar dikkat çekiyor. New York Times, 'Terörün gölgesindeki Suudiler' başlıklı yorumunda, Suudi Arabistan’ın, 11 Eylül saldırılarında uçakları hedeflerine yönelten pilotların yetiştiği ülke olduğunu vurguluyor ve şöyle diyor:

'Amerika, Suudi Arabistan’a sadece terörle mücadele konusunda değil, dünya petrol fiyatlarında istikrarı koruma açısından muhtaçtır ve bu nedenle Suudi krallığıyla işbirliğini sürdürecektir. Çünkü başka tercihi yoktur. Ancak Suudi Arabistan’ın uzun dönemdeki istikrarı için Amerika bu ülkede reform konusunda daha ısrarlı davranmalıdır. Üsame bin Ladin, ekonomi ve kendi refahları konusunda giderek daha çok kaygı duyan Suudi vatandaşları arasında destek buluyor. Suudi Krallığı büyük bir petrol sanayiini, kokuşmuş ve bir saltanatına dayalı mutlak monarşiyi ve kökten dinci bir hükümet sistemini birarada tutan bir sistemdir. Yine de reform yoluna gidilmediği takdirde ülkenin geleceği karanlıktır.'

Başkentte yayınlanan iki gazeteden Washington Times, yorumlarından birini NATO toplantısına ayırmış. 'NATO buluşmasında fikirler de buluşuyor mu?' şeklindeki başlık altında yayınlanan yorumda, özetle şöyle deniyor:

'İstanbul zirvesinde NATO liderlerinin özellikle Afganistan ve Irak olmak üzere önemli güvenlik konuları üzerinde bir ortak görüşe ulaşmaları mümkün görünüyor. Hafta sonunda Başkan Bush, Avrupa Birliği liderleriyle iki gün süren zirve görüşmesini de olumlu bir şekilde tamamladı ve Irak’taki savaş konusunda Avrupalılarla çıkan derin ayrılıkların sona erdiğini açıkladı. Geçen ayki G-8 zirvesinde NATO’nun Irak’ta rol üstlenmesi yolunda Bush’un yaptığı çağrı reddedilmişti. Ancak Irak Başbakanı İyad Allavi’nin teknik yardım ve eğitim desteği çağrısı NATO ülkeleri tarafından olumlu karşılandı. Afganistan’da ise NATO askeri açıdan birlik halinde davrandı. Yalnız bu ülkeye NATO ülkelerince vaadedilen mali yardımlar hala verilmedi. İstanbul zirvesinde bu konuda yeni bir karar alınması son derece önemlidir.'

New York Post gazetesi bugünkü yorumlarından birini, Amerika’da bugünlerde çok sözü edilen, liberal görüşlü ünlü yapımcı Michael Moore’un Fahrenheit 9/11 adlı belgesel filmine ayırmış. Michael Moore, Başkan Bush’a muhalif olmasıyla tanınıyor ve 11 Eylül 2001 saldırılarını ve sonrasını konu alan filminde, Başkan Bush ve yönetiminin çok hatalı davrandığını belirterek bu hataları kendi açısından ortaya koyuyor. New York Post, filmin yolaçtığı tepkilerle ilgili yorumunda şöyle diyor:

'Federal Haberleşme Komisyonu bu filmle ilgili reklamların, Kasım ayındaki Başkan seçimiyle ilgili propaganda konuşmaları çerçevesinde değerlendirilmesi ve bu reklamların Temmuz ayı sonundan itibaren yasaklanması gerektiğini belirtiyor. Acaba filmin gösteriminin yasaklanmasına ne zaman karar verilecek? Beğenmediğimiz görüşleri yayınlayan gazeteleri kapatmaya ne zaman başlayacağız? Federal Haberleşme Komisyonu böyle bir kararın “reform” amacıyla alınabileceğini belirtiyor. Michael Moore, zırvalamış olabilir ama ifade özgürlüğünü güvence altına alan anayasanın birinci ek maddesi buna aldırmıyor. Kongre’nin ve Federal Haberleşme Komisyonu’nun da aldırmaması gerekir.'

Boston Globe gazetesi, özel haberini Başkan Bush'un Türkiye ziyareti ve İstanbul'daki NATO zirvesine ayırıyor:

'NATO’nun Irak güvenlik güçlerini eğitme ve teknik yardım kararı alması an meselesi. Bush, Türkiye’de dün Irak’taki hassas güvenlik durumunun göstergesi olan rehine krizi üzerinde durdu. Bush, İstanbul’da binlerce protestocu tarafından karşılandı. Ancak yoğun güvenlik önlemleri protestocuların başkana yaklaşmasını engelledi. Başkan, İstanbul’un merkezine planlandığı gibi konvoyla değil, helikopterle geçirildi. Ancak Bush, kendisi ve Amerika aleyhindeki gösteri ve protestolardan etkilenmiş görünmüyor, kendisi için asıl önemli göstergenin Kasım ayında verilecek oylar olduğunu söylüyor.'

İstanbul'daki NATO zirvesine geniş yer ayıran başlıca Amerikan gazetelerinde ise, özetle şu haberlere yer veriliyor. Amerika çapında yayımlanan USA Today gazetesi, iki muhabirle izlediği zirveye ilişkin haberinde, güvenlik önlemlerine ve NATO zirvesiyle Başkan Bush karşıtı gösterilere değiniyor. Judy Keen ve Noelle Knox’un İstanbul’dan geçtikleri haberde, NATO’nun Iraklıları eğitip silahlandırılacağı bildiriliyor ve bu girişimin Amerika ile NATO ve bazı müttefikler arasında, Irak politikasına ililişkin gerginliği azaltacağı değerlendirilmesi yapılıyor. Gazete 12 milyon nüfuslu İstanbul’un gergin bir bekleyiş içerisinde olduğu, Perşembe günü Ankara’da üç kişinin yaralanması ve İstanbul’da dört kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalamaların gerginliği arttırdığı vurguluyor. Haberin sonunda da, Türk hükümetinin zirvenin yapıldığı bölgedeki insanlara 'Pazartesi ve Salı günü evlerinde kalın' uyarısı yaptığına dikkat çekiliyor.

International Herald Tribune gazetesinde, Elisabeth Bumiller ve Christine Hauser imzalı haber, 'Bush Türkler’e kur, NATO’ya baskı yapıyor' başlığıyla yer alıyor. Başkan Bush’un zirvede, Irak ve Irak güvenlik güçlerinin eğitiminin onaylanmasına ilişkin konuları gündeme taşıyacağı belirtilen yazıda, özetle şöyle deniyor:

'Başkan Bush, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı toplantıda bölgesel sorunların yanı sıra Irak ve NATO’nun güçlendirilmesi konularında çalışmayı arzuladıklarını söyledi. Bush, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine destek verdiğini açıkladı. Başkan 'Bu güzel ülkenin insanlarına Avrupa Birliği’ne tam üyeliğiniz için, AB tarafından bir tarih verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkenizin Müslüman bir ülke olmakla birlikte demokrasi ve hukukun üstünlüğü, ve özgürlükleri benimsemiş olmasını takdir ediyorum' dedi.'

Başkentin diğer gazetesi Washington Post’da Mike Allen’ın değerlendirmesi dikkati çekiyor. NATO ülkelerinin itirazlarını bir kenara koyacağı ve Irak’taki geçici hükümet için acil askeri eğitim konusunu bugün karara bağlayacağı belirtilen haberde, 26 NATO ülkesinin ittifaka askeri eğitim konusunda tam destek verdiği vurgulanıyor. Irak’ta kaçırılan Türk rehineler konusuna değinilen Washington Post’taki değerlendirme şöyle devam ediyor:

'Başkan Bush, rehinelerin kaçırılmasının zirveye gölge düşürüp düşürmeyeceği sorusuna, başını sallayarak hayır karşılığını verdi. Bush, danışmanlarının ifadesiyle rehine alanlara cesaret vermekten kaçınmak için, bu konularda uzun konuşmuyor. Ancak Bush Türk makamlarına üzüntülerini iletip, bu olay Irak’takinin yanı sıra dünyada karışıklık ve terör yaratma hedefi güden ne tür bir düşmanla savaştığımızı gösteriyor, dedi.'

New York Post gazetesinde Associated Press Haber Ajansı Beyaz Saray Muhabiri Terence Hunt’ın 'NATO Irak Birlikleri’nin Eğitimi Planını Destekliyor' başlıklı haberi öne çıkıyor:

'Pazar günü yapılan toplantıda, Irak’ta hassas siyasi karışıklıklar öncesinde şiddetin ve akan kanın durdurulması için, NATO daha geniş kapsamlı askeri destek sözü verdi. NATO liderleri, kanunsuzluk ve terörizmin önüne geçilmesi amacıyla, Irak güvenlik güçlerini eğitmeye ve silahlandırmaya hazır. Başkan Bush, Türk Parlamentosu’nun geçen yıl Amerikan Birlikleri’nin Irak’ı kuzeyden işgal etmek için topraklarını kullanmasını reddetmesine karşın, terörizme karşı savaşta kilit bir müttefik olan başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile buluştu. Başkan Bush, geçmişe bakmak yerine, Türkiye’yi övdü. Başkan, Türkiye’nin bir Müslüman ülke olarak demokrasi, hukuk devleti ve özgürlükten yana olmasından da övgüyle bahsedip, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi tam üye olarak birliğe kabul etmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. Bush, Dolmabahçe Sarayı’nda altı Türk dini liderle buluştu ve Başkan bu davranışıyla Türkiye’nin ne kadar demokratik ve farklı dini görüşlere hoşgörülü olduğunu gösterdi.'

XS
SM
MD
LG