İsrail, 2004 yılının ilk altı ayı içinde, geçen seneye oranla intihar saldırılarının yüzde 80 azaldığını; Filistinli örgütler tarafından intihar komandosu olarak göreve çağrılanların sayısının ise yüzde 75 oranında düştüğünü duyurdu. İsrail ordusunca hazırlanan raporda, rakamların iyimser olduğuna dikkat çekildi, ancak yine de ikinci intifadanın henüz bitmediği vurgulandı.
Güvenlik yetkililerinin raporuna göre 2004 yılında, dört intihar eylemi yapıldı. Bunlardan ikisinin Kudüs’te, birinin Ashdod limanında, birinin de Ürdün vadisinde düzenlendiği kaydedildi.
Raporda ayrıca, İsrail ordusunun 103 saldırıyı önceden elde edilen istihbarat sayesinde önlediği belirtildi. Yetkililer, ordu ve istihbarat teşkilatının başarısından intifadanın bittiği sonucunun çıkarılmaması gerektiğini belirken, sadece son iki hafta içinde planlanan 13 intihar saldırısının önlendiğine dikkat çekti.
2004’ün ilk altı ayı içinde İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlar çerçevesinde 2000 Filistinli gözaltına alındı. Bunlardan 58’inin intihar komandosu olmayı planladığı iddia edildi.
İsrail güvenlik yetkilileri, rakamların satır aralarına bakıldığında saldırıların önlenmesindeki en önemli faktörün, Hamas örgütünün liderleri Şeyh Ahmet Yasin ve Abdülaziz El Rantisi’nin öldürülmesi sonucu Gazze ve Batı Şeria’da örgütün gücünün gözle görülür biçimde azalması yer alıyor.
İsrail ordusu, saldırıların azalmasında diğer bir etkenin Batı Şeria’dan geçen bir kısmı çit diğer kısmı duvar olan engel olduğuna inanıyor. İsrail ordu yetkilileri, 'güvenlik engeli' olarak adlandırdıkları çitin saldırganların önünde gerçekten bir engel oluşturduğuna inanıyor.
Ordu yetkilileri ayrıca, Gazze Şeridi’nde güçlü olan Hamas ve İslami Cihad gibi örgütlerin İsrail içinde saldırı düzenleyememesi nedeniyle örgüt politikalarını değiştirerek, İsrail birliklerine karşı Gazze Şeridi’nde gerilla savaşı başlattıklarını ileri sürüyor.
Üst düzey İsrailli yetkililer, saldırıların azalmasında Filistin yönetimine de kredi veriyor.
Raporda, Filistin yönetiminin geçen haftalarda, El-Fetih’e bağlı örgütlere mali kaynak akışını durdurduğuna dikkat çekerek, Filistin yönetiminin İsrail’in Gazze’den çekilmesi planının hayata geçebilmesi için bu çerçevede destek sağladığını söylüyor.
İntihar saldırıları oranlarının düşmesinde önemli bir etken olarak görülen İsrail’in Gazze’den ayrılma planı, Mısır, İsrail ve Filistinli yetkililer arasında bir kez daha ayrı ayrı ele alınacak.
Mısır İstihbarat Şefi Kudüs'te
Mısır İstihbarat Şefi Ömer Süleyman İsrail ve Filistinli yetkililerle ayrı ayrı yapacağı görüşmelerde Gazze’den çekilme planının detaylarını ve Mısır’ın bu süreçteki rolünü ele alacak.
Mısır’ın bu sürece katılımı karşılığı öne sürdüğü ön koşulu, İsrail birliklerinin Gazze Şeridi’nde operasyonları durdurması ve İsrail birliklerinin yerine bölgeye Mısır’ın güvenlik danışmanlarının yerleştirilmesi. Kahire’nin bir başka önerisi de, İsrail’in Gazze Şeridi’ni boşaltmasının ardından Gazze limanına ve havaalanına uluslararası birliklerin konuşlandırılması.
Ancak üst düzey bir İsrailli diplomat, İsrail’in Gazze’deki operasyonlara son verme taraftarı olmadığını belirtti. Aynı yetkili, “Bu tür ön koşulları kabul etmeyeceğimiz gibi, terör devam ettikçe operasyonlarımız da sürecektir” diyerek İsrail’in böyle anlaşmalarla elini kolunu bağlamayacağını ifade etti.
Mısır İstihbarat Şefi Ömer Süleyman’ın bölgeye yapacağı ziyaretler, hem iç hem de dış kamuoyunda “Mısır İsrail-Filistin sorununda arabulucu mu oluyor” sorularını doğururken, İsrail Başbakanı Ariel Şaron’dan gelen açıklamalar bu ihtimali zayıflatır nitelikte oldu.
Savunma ve Dışişleri Bakanlarıyla görüşmesi sırasında İsrail başbakanı Ariel Şaron, İsrail’in Ömer Süleyman ile yapacağı görüşmelere büyük önem verdiğini ancak Süleyman’ın İsrail ile Filistin arasında arabuluculuk yapmasına asla izin veremeyeceklerini duyurdu.
Şaron, Mısır arabuluculuğuyla Filistinlilerle müzakereye başlamanın hem ayrılma planını hem de uluslararası destek almış yol haritasını tehlikeye atacağını söyledi. Şaron ayrılmanın tek taraflı olacağının altını çizdi.