Bugünkü Amerikan gazetelerinin bir çoğunda, Suudi Arabistan’daki El Kaide bağlantılı saldırılar ve petrol fiyatlarındaki artışla ilgili değerlendirmeler dikkat çekiyor. Washington Post, “Petrol ve terör” başlıklı makalede, petrol fiyatlarındaki artışın bir kısmının dünya ekonomisindeki canlanmadan kaynaklandığını ancak İran körfezindeki şiddet eylemlerinin üretimi aksatacağı endişesinin de artışa yol açtığını belirtiyor. Bu endişenin abartılı olduğunu savunan gazete, Suudi Arabistan’daki petrol tesislerinin çok iyi korunduğuna dikkat çekiyor. Washington Post, bununla birlikte, Amerika’nın Suudi petrolüne bağımlılığını azaltmak için ikili bir strateji izlemesi gerektiği görüşüne yer veriyor.
"Yönetim, Demokrat Parti başkan adayı Senatör John Kerry’nin mantıksız önerisini reddederek Stratejik Petrol stoklarını artırmayı sürdürmelidir. Amerika, ikinci olarak sadece yabancı petrole değil, bir bütün olarak petrole bağımlılığı azaltacak politikalar izlemelidir. Diğer enerji kaynaklarını teşvik etmenin en iyi yolu ise petrol sektörüne verilen federal sübvansiyonların kaldırılması ve yakıt vergisinin artırılmasıdır."
Christian Science Monitor de, petrol fiyatlarındaki artışta terör eylemlerinin rolüne dikkati çekiyor ve Suudi Arabistan’da El Kaide’ye verilen desteğin azaltılması için siyasi reformlar gerektiğini yazıyor. El Kaide’nin, Suudi kraliyet ailesini devirmeyi ve ülkedeki gayri Müslimleri sınır dışı etmeyi planladığını hatırlatan gazete, şu ana kadar yapılan reformların halkın desteğini kazanmaya yetmediği görüşünde.
"Irak ve Suudi Arabistan, bugün El Kaide’nin en önemli hedefleri. Ancak aradaki en önemli fark Irak’ın demokrasi yolunda ilerlemesi. Suudi Arabistan’da ise kraliyet ailesine karşı artan hoşnutsuzluk, El Kaide sempatizanlarının sayısının artmasına yol açıyor. El Kaide’ye desteğin artması militanlarla ilgili istihbarat elde etme girişimlerini sekteye de uğratıyor. Şu anda hem küresel petrol piyasası hem de teröre karşı savaşın geleceği, Suudi ailesinin İslami ilkelere bile dayansa, halkın temsili bir hükümet talebine cevap verip vermemesine bağlıdır."
Washington Times ise Suudi Arabistan’a destek verilmesi gerektiğini savunuyor. Liberallerin, baskıcı ve teokratik buldukları için, muhafazakarların ise El Kaide’ye karşı yumuşak davrandıkları gerekçesiyle Suudi Arabistan’ı sevmediğini vurgulayan gazete, Suudi yönetimini desteklemenin Amerika’nın çıkarları açısından doğru olduğu görüşüne yer veriyor.
"Suudi Arabistan’ın çözülmesi, İslamiyet’in kalbinde bir iktidar boşluğu yaratır ve bu da bütün dünya için felaket olur. El Kaide, böyle bir boşluğu doldurmak için bütün gücüyle devreye girmeye çalışacaktır. Suudi yönetimi, sonunun geldiği yönündeki kehanetlere rağmen, şimdiye kadar iktidarını korumayı başardı. Belki de, muhafazakar rejimlerin reformlara başlamalarının en zayıf anlarına denk geldiği yönündeki tarih dersini iyi öğrendikleri için bunu başardılar."
USA Today gazetesi başmakalelerinden birini, Irak’ta yeni kurulan hükümeti bekleyen tehlikelere ayrılmış. Gazete, yeni hükümetin başarıya ulaşmak için farklı etnik ve dini kimliklere sahip Iraklılar arasında ortak bir nokta geliştirmek zorunda olduğunu vurguluyor.
"Görevi yeni üstlenen yetkililer ilk sınavlarını, kişisel hırslarını ve aşiret politikalarını aşıp aşamayacakları konusunda verecek. İkinci sınav ise isyancıları bastırmak için 138 bin Amerikan askeri görev yaparken bile, Amerika’dan bağımsız davranıp davranmayacakları konusunda olacak. Ancak asıl sınav, kendilerini yüzlerce yıl önce İngitere’ye karşı çarpışan eski İskoç kahramanlarına benzeten isyancıları, özgürlüğün kazanılması için tek yolun yeni hükümeti desteklemek ve yabancı işgalcilere karşı silah bırakmak olduğuna ikna etme konusunda yaşanacak."