Erişilebilirlik

27 Mayıs 2004 - 2004-05-27


Washington Times, baş makalelerinden birinde, Amerika’ya yönelik terör tehditleri ve yetkililerin bu konuda halktan yardım istemesine değiniyor. Terör tehdidiyle başa çıkabilmek için bütün Amerikalıların asker-yurttaş haline gelmesi gerekeceğini yazan gazete, İkinci Dünya Savaşı Anıtı'nın açılışı, G-8 zirvesi, Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin kongreleri ile başkanlık seçimini muhtemel hedefler arasında sayıyor:

El Kaide üyeleri, uzun süredir, mümkün olduğunca çok sayıda Amerikalıyı, aynı anda ve tercihen bir kitle imha silahı kullanarak öldürmek istiyor. Ve ne yazık ki, güvenlik güçleri bütün muhtemel hedefleri sıkı bir koruma altına alsa da, saldırıları önleyebilmek neredeyse imkansız. Tehdidin azaltılabilmesi için vatandaşların güvenlik güçlerini desteklemesi ve uyanık olması da gerekiyor. Adalet Bakanı Ashcroft’un da belirttiği gibi, ülkenin bir savaşta olduğunu unutmamalıyız.

New York Post ise, Irak’ta yeni hükümetin kurulması ve ardından yapılacak seçimlere ilişkin sürdürülen hazırlıkları değerlendiriyor. Irak’ta seçimle kurulacak meclisin yeni anayasayı da hazırlayacağını hatırlatan gazete, özellikle seçim sistemi üzerindeki tartışmalara dikkat çekiyor:

'Seçimlerin nasıl yapılacağı konusunda Iraklı liderlerle Amerikalı yönetici Paul Bremer arasında kapalı kapılar arkasında tartışmalar yaşanıyor. Şii partilerin büyük bir kısmı, dar bölge sistemine dayalı İngiliz tarzı bir sistemden yana. Böylece, nüfusun yüzde 60’ını oluşturmalarına rağmen mecliste yüzde 75’lik bir çoğunluk sağlayabilecekler. Böyle bir seçim sisteminden Kürtler de kazançlı çıkacaktır. Buna karşılık orantılı temsil sistemi benimsenirse, bu işten en zararlı çıkanlar Kürtler olacak. Çünkü Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde, başta Türkmenler, Asuriler ve Yezidiler olmak üzere, diğer etnik gruplardan önemli sayıda insan bulunuyor.'

USA Today gazetesi ise, manşetini Büyük Ortadoğu Projesiyle ilgili bir habere ayrılmış. Bush yönetiminin projede değişikliğe gittiğini duyuran gazete, yeni hazırlanan metinde değişimin dışarıdan dayatılmayacağına ilişkin bir ifadenin yer aldığına dikkati çekiyor. bildiriyor:

'Planın özgün hali, o zamanlar Sovyet kontrolünde olan Doğu Avrupa’da insan haklarına uyulmasının nasıl denetleneceğini belirleyen 1975 tarihli Helsinki Nihai Senedi’ni andırıyordu. Buna karşılık yeni hazırlanan taslak, sanayileşmiş ülkelerle Ortadoğulu yetkililerin, sonbahardan başlayarak belirsiz aralıklarla toplanacağı ve gelecekle ilgili tartışmaların yapılacağı bir forum öneriyor. Demokrasi konusunun tartışılması ise isteğe bağlı olacak. Girişimin çapı da sadece Arap ülkeleriyle sınırlandırılıyor ve 'Büyük Ortadoğu' ifadesi yerine Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika ifadesi kullanılıyor.'

New York Times ise, Kıbrıs’la ilgili bir habere yer veriyor. Amerika’nın, Kıbrıslı Türklerin lideri olarak Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı değil başbakan Mehmet Ali Talat’ı tanıdığını aktaran gazete, Amerikan dışişleri bakanlığının bu konudaki yazılı açıklamasını okuyucularına duyuruyor:

'Açıklamada, Talat’ın bu ay başında Birleşmiş Milletler’de Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powell’la bir araya geldiği hatırlatıldı. Açıklamada, 'Bakan Powell, Mehmet Ali Talat’la Kıbrıs Türk toplumunun lideri sıfatıyla buluştu ve Kıbrıs’taki Amerikan büyükelçisi Michael Klosson, Talat’la Kıbrıs Türk toplumunun lideri olarak görüştü. Bizim pozisyonumuz Talat’ın Kıbrıslı Türklerin lideri olduğu yönündedir,' ifadesi kullanıldı. Amerika ve diğer ülkelerle Denktaş arasındaki gerginlik giderek artmış ve Washington özellikle Denktaş’ın Annan planına karşı çıkmasından rahatsız olmuştu.'

XS
SM
MD
LG