Erişilebilirlik

6 Mayıs 2004 - 2004-05-06


Irak’ta Ebu Gureyb cezaeviyle ilgili skandal daha da büyürken, Amerika Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’e yönelik eleştirilerin dozu da artıyor. Washington Post, bugün Iraklı esirlere kötü muamele yapıldığını gösteren yeni fotoğraflar ele geçirdiğini duyurdu. Gazete, konuyla ilgili yorumunda, tutuklulara yönelik kötü muameleden Rumsfeld’i sorumlu tutuyor.

"Rumsfeld, yaklaşık iki yıl önce, Amerikan ordusunun yabancı ülkelerdeki tutuklulara yönelik uygulamalarını değiştirdi. Rumsfeld’in liderliğindeki Savunma Bakanlığı, Amerika’nın artık Cenevre sözleşmelerini uygulamakla yükümlü olmadığını açıkladı. Tutukluların sorgulanmasını düzenleyen askeri yönetmeliklerin uygulanmayacağını duyurdu. Tutukluların kimseyle görüştürülmeden ve bağımsız denetimden uzak bir şekilde tutulacaklarını belirtti. Elbette, her cezaevi sistemi kötü muameleye açıktır. Ama Rumsfeld’in bu kararları Irak ve Afganistan’daki cezaevlerinde, tutukluların dövüldüğü, aşağılandığı, işkence gördüğü ve öldürüldüğü kanunsuz bir sistem yaratılmasına yardımcı oldu."

New York Times yazarlarından Thomas Freidman ise, Amerika’nın, savaştan çok daha önemli bir şeyi, dünyadaki nüfuz ve itibarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu yazıyor. Bush yönetiminin Irak politikasını değiştirmemesi durumunda bütün Amerika’yı bir felakete sürükleyeceği uyarsında bulunan yazar, Washington Post gibi eleştiri oklarını savunma bakanı Rumsfeld’e yöneltiyor.

"Her halükarda bu durumun sorumlusu savunma bakanıdır. Ve Irak’ta ya da başka bir yerde insani değerlerin, hukukun üstünlüğü kuralının ve demokratikleşmenin savunucusu olarak inandırıcılığımızı yeniden sağlamak istiyorsak, Bush kendi savunma bakanından hesap sormalıdır. Sözler önemlidir, ama yapılanlar daha önemlidir. Bu savaşı böylesine kötü bir biçimde planlayan Pentagon, eğer özel bir şirket olsaydı, ortakları bu şirketin yöneticilerini çoktan işten atardı."

New York Post ise, Irak’ta iktidarın devredilmesiyle ilgili olarak Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan planı eleştiriyor. Birleşmiş Milletler özel temsilcisi Lakhdar Brahimi’nin Irak’ta yönetimi Birleşmiş Milletler’e, askeri ve mali sorumluluğu ise Amerika’ya vermeye hazırlandığını belirten gazete, böyle bir planın işlemeyeceğini savunuyor.

"Normal hayatta, parayı ödeyen düdüğü çalar. Ama şimdi Birleşmiş milletler, Amerika ile müttefiklerinden Irak’ın yeniden yapılandırılmasının bütün maliyetini üstlenmesini ama bu ülkenin geleceğine ilişkin hiçbir söz hakkı talep etmemesini istiyor. Ama, Amerika siyasi, askeri ve mali olarak işin içinde olmazsa, Irak’ın uzun vadeli bir demokratikleşme planının bir parçası olarak istikrarlı bir siyasi sistem oluşturma şansı yüksek görünmüyor."

Christian Science Monitor ise, başta Fransa olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin son günlerde radikal Müslüman din adamlarını sınır dışı etmesini mercek altına alıyor. Gazete, Avrupa ülkelerinin Batıyla uyumlu Müslüman din adamlarını öne çıkartarak radikalizmi yumuşatmayı amaçladığı görüşüne yer veriyor.

"Müslüman liderlere ve hükümet yetkililerine göre, çoğu yabancı olan ve Arapça dışında bir dil bilmeyen Avrupa’daki imamlar, yaşadıkları ülkeyi anlamakta zorluk çekiyor ve vaazları modern Avrupa değerleri ile çelişiyor. Ancak bu durumu kısa vadede değiştirmek pek de kolay değil. Müslüman ülkelerde, imamların yetiştiği kurumlar genellikle hükümetler tarafından finanse ediliyor. Ama laik Fransa’da böyle bir şey, söz konusu bile olamaz. Fransa’daki Müslüman cemaat de, bu tür kurumları finanse edecek kaynakları olmadığını söylüyor."

XS
SM
MD
LG