Erişilebilirlik

27 Nisan 2004 - 2004-04-27


Kıbrıs’ta Cumartesi günü yapılan referandumun yankıları sürüyor. New York Times, Avrupa Birliği ve Amerika’nın referandumdan evet oyu çıkması için Rum kesimine siyasi baskı yaptığını ancak bunun sonuçsuz kaldığını belirtiyor. Gazete, gelinen noktada, adanın birleşmesi için tek yolun Türk tarafında uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılması ve Rum kesimine yapılan yardımın azaltılması olduğu görüşüne yer veriyor:

"Rum kesiminde çıkan hayır oylarının yüksekliği kısa vadede yeni bir referanduma gitmenin sonuçsuz kalacağını gösteriyor. Ama, Birleşmiş Milletler ve Amerika bu konudaki çabalarından vazgeçemez. Türkiye, Avrupa’nın kapısını çalarken, Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü devam edemez. Bu da, Kuzeydeki Türk kesiminin ekonomik tecridinin sona erdirilmesini ve birleşme olması durumunda yapılacak ekonomik yardımların yerine getirilmesini gerektirir. Avrupa birliği de, güneye yaptığı yardımı büyük ölçüde azaltmalıdır."

Washington Times, gazetesi ise Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin yeniden yapılanma çabalarını öven ve Kürt halkının Amerikan yanlısı tutumunu öne çıkartan bir makaleye yer veriyor. Kuzey Irak’ın bir çok açıdan ülkenin diğer kesimlerine de örnek oluşturduğunu vurgulayan gazete, Kürtlerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini savunuyor:

"Bazıları, Kürtlerin bu farklı durumunun Amerika tarafından tanınması halinde, bunun Kürtlere karşı ayrıcalıklı muamele sonucunu doğuracağını ve Irak’ın bölünmesine yol açacağını savunuyor. Ama bu doğru değil. Kürtlerin kendileri bağımsızlığı reddediyor ve birleşik bir Irak istiyor. Ama en azından kendi bölgelerindeki kadar ekonomisi düzgün ve güvenlik içinde bir Irak istiyorlar."

Savaş sonrasında Irak’ın dış borçlarının önemli bir kısmının silinmesini Bush yönetiminin bir başarısı olarak değerlendiren Christian Science Monitor, , aynı yöntemin dış borç yükü altında ezilen başka ülkelere de uygulanması önerisinde bulunuyor. Gazete, yoksullukla mücadelenin terörle savaşta önemli bir etkisi olacağını vurguluyor: "Eğer yoksulluk terörizmi besliyorsa, teröristler dünyanın yoksul bölgelerinde saklanma ve eğitim olanakları buluyorsa, o zaman ödeyemedikleri borç yükü altında bulunan ülkeler, zengin ülkelerin mali yardımını hak ediyor demektir. Hafta sonunda yapılan Uluslar arası Para Fonu ve dünya Bankası toplantılarında, bu konuda Amerika’ya yoğun bir baskıyla karşılaştı. Sonbaharda, IMF yeniden toplandığında, Bush yönetiminin küresel teröre karşı mücadele ufkunu genişletmesi ve borçların silinmesi konusunu kitlelerin refahını artıran bir silah olarak görmeye başlaması bekleniyor."

New York Post, ise, El Kaide ve bağlantılı örgütlerin son dönemde Suudi Arabistan’da artan faaliyetlerini mercek altına alıyor. Gazete, Suudi yetkililerin terörü lanetleyen açıklamalarına rağmen, ülke genelinde Filistinli ve Iraklı militanlara sempatiyle yaklaşıldığına dikkat çekiyor:

"Suudiler, iyi terörizm olmadığını anlamak zorundadır. Birine göre terörist olanın bir başkasına göre direnişçi olduğu klişesi, entelektüel bir sahtekarlıktır. Terörizm, kime ve hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın terörizmdir ve hiçbir şekilde haklı gösterilemez.. . Suudiler, bunu anlayıncaya kadar, bırakın teröre karşı uluslararası savaştaki sorumluluklarını yerine getirmeyi, kendilerini bile korumakta zorluk çekecektir."

XS
SM
MD
LG