Irak’ta giderek şiddetlenen çatışmalar, Amerikan basınında da öne çıkıyor. Başkan Bush’un, Iraklı isyancıların nüfusun küçük bir bölümünü oluşturduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatan New York Times, “diğer Iraklılar nerede?” diye soruyor. Gazete, özellikle Geçici Yönetim Konseyi’nin etkin üyesi Ahmed Çelebi ile Şii lider Ayetullah Sistani’nin çatışmalar karşısındaki etkisizliğini ve suskunluğunu eleştiriyor.
"Iraklı liderler aşırı uçlara karşı çıkmak istemedikleri sürece, Birleşmiş Milletler oradaki çabalara uluslararası meşruiyet sağlamadıkça ve bir çıkış stratejisi oluşturulmadıkça Irak’ı daha iyi bir ülke haline getirmek mümkün değildir. Başkan Bush, Amerikan halkına Irak’ı nasıl birleştireceğinin ayrıntılı bir planını, yeni liderlerin kimler olacağını ve en azından bir gün işgali sona erdirme ihtimali yaratabilecek güçte bir iktidarı nasıl oluşturmayı düşündüğünü anlatmalıdır. Aksi taktirde, Irak’ta bırakın zafere ulaşmayı, zaferin tanımını yapmak bile her geçen gün zorlaşıyor ve giderek daha fazla sayıda Amerikalının niçin öldüğünü anlamak da güçleşiyor."
Washington Times’ın konuyla ilgili değerlendirmesi ise, New York Times’ın “diğer Iraklılar nerede?” sorusuna cevap niteliği taşıyor. Gazete, Muktada Sadr öncülüğündeki Şii isyancılarla koalisyon güçleri arasındaki çatışmaların, Iraklı Şiiler arasındaki liderlik çatışmalarına etkisini mercek altına alıyor.
"Amerikalıların Şeyh Sadr’ı etkisizleştirmesi, siyasi olarak en fazla Ayetullah Sistani’nin işine yarayacaktır. Ancak Ayetullah Sistani ve İran tarafından desteklenen on bin kişilik Bedir Tugayları da çatışmalara girerse, Amerika gerçekten de zor bir duruma düşecektir. Şeyh Sadr’ın, Ayeyullah Sistani’yi fiziki olarak ortadan kaldırıp Şiilerin liderliğini ele geçirmesi ihtimali de göz önünde tutulması gereken bir başka tehlike. İki isimden birisinin ortadan kalkması ise, Irak’ta iktidara yürüyen Irak Ulusal Kongresi’nin lideri Ahmet Çelebi’ye yarayacaktır. Eğer soruna doğru yaklaşılmazsa, Irak hızla bir bataklığa dönüşebilir ve Amerika’yı Irak tarzı bir intifada ile sonu belirsiz maceraya sürükleyebilir."
Irak’ta Sünnilerin ardından Şii militanların da çatışmalara girdiği bir dönemde, New York Post Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin başarılarını öne çıkarıyor. Gazete, Irak’ın diğer bölgelerinden silah sesleri yükselirken Özgür Kürdistan olarak tanımladığı Kuzey Irak’ta demokratik bir işleyiş içinde ekonomik ve kültürel gelişmenin sağlandığı görüşüne yer veriyor.
"Haberlerde Irak’ı saran şiddet olayları öne çıkarken, hükümetin gösterişsiz bürolarda çalıştığı, parasını eğitime harcadığı ve hala babasının evinde oturan başbakanı kendine saraylar yapmak yerine kütüphaneler inşa ettiği bir Ortadoğu ülkesi düşünün. Peki, genç kızların ve erkeklerin üniversiteye birlikte gittiği, ifade özgürlüğünün teşvik edildiği ve İnternet erişiminin sınırsız olduğu bir Ortadoğu ülkesine ne dersiniz? Eğer hayal gücünüz yetiyorsa, Amerika’ya saygı ve minnet duyan bir Ortadoğu ülkesi tahayyül edin. Bu anlatılanlar, düş değil gerçek. Özgür Kürdistan’a hoş geldiniz."
Boston Globe gazetesi ise, İsrail başbakanı Ariel Şaron’un attığı tek yanlı adımları eleştirerek, İsrail-Filistin sorununa gerçek bir çözümün ancak diyalog yöntemiyle bulunabileceğini vurguluyor. Bush yönetiminin görüşmelerin başlaması konusunda devreye girmesi gerektiğini savunan gazete, aksi taktirde durumun daha da kötüye gideceği yorumunda bulunuyor.
"Bu tek yanlı adımlar, Batı Şeria’yı birbirinden kopuk,dikenli tellerle çevrilmiş yerleşim bölgelerine dönüştürerek Filistin ekonomisini ve yaşam kalitesini daha da kötüleştirecektir. Gazze’yi yönetilemez bir hale sokarak, muhtemelen aşırı İslamcıların denetimine girmesine neden olacaktır. Varlığını sürdürebilir bir Filistin devletini imkansız hale getirerek, iki halk arasındaki kanlı çatışmayı çözümsüzlüğe mahkum edecektir."