Erişilebilirlik

Eski Danışmanın İddiaları Seçimleri Nasıl Etkileyecek? - 2004-04-05


Beyaz Saray’ın terörle mücadele eski danışmanlarından Richard Clarke’ın, Bush yönetiminin, Irak’a çok fazla odaklanıp, El Kaide terör örgütünü önemsemediği yönündeki iddiaları Washington’da siyasi gerilimi artırmayı sürdürüyor. Başkanlık seçim kampanyalarının giderek hızlandığı şu günlerde alevlenen tartışma, bu yılki başkanlık seçiminin sonuçlarını da etkileyebilir.

Geçtiğimiz hafta boyunca, terörle mücadele konularında, gerek Bush yönetiminde, gerekse Başkan Clinton döneminde görev yapan üst düzey yetkililer, 11 Eylül saldırılarını soruşturan bağımsız komisyonda ifade verdiler. Bunlar arasında adından en çok sözettiren ise daha önce pek tanınmayan, Beyaz Saray eski danışmanı Richard Clarke oldu. Clarke’ın Bush yönetimini hedef alan suçlamaları gündeme bomba gibi düştü. Clarke’ın, yeni yayınlanan kitabında da ileri sürdüğü iddiaların başında, Bush yönetiminin 11 Eylül saldırılarından önce el Kaide tehdidini yeterince ciddiye almadığı yer alıyor.

Richard Clarke, ‘Bütün Düşmanlara Karşı’ adını verdiği kitabında, yönetimi 11 Eylül’den önce El Kaide tehdidine önem vermemekle, 11 Eylül saldırılarından sonra da Irak’a çok fazla odaklanmakla suçluyor. Eski danışmanın, hem kitabında hem de bağımsız komisyonda verdiği ifadede ortaya attığı bu iddialar, Beyaz Saray yetkililerinin, zaman zaman karşı-saldırı ölçüsüne varan tepkilerine yol açtı. Başkan Bush ise, iddialar karşısında sadece, terörle mücadele politikalarını savunmakla yetiniyor:

"Bize saldırdığından beri, El kaide’yi her yerde izledik. Bilinen liderlerinin 2/3'ünü öldürdük ya da yakaladık. Ve hala da izlerini sürmeye devam ediyoruz. Ben Amerika başkanı olduğum sürece de peşlerinden gitmeye devam edeceğiz."

Kamuoyu yoklamalarına göre, Başkan Bush’un bir dönem daha seçilebilmesi için elindeki en büyük silah, terörle mücadele konusunda halktan aldığı destek. İşte bu nedenle, Beyaz Saray Richard Clarke’in iddialarını yanıtlamakta hiç zaman kaybetmedi. Virginia Üniversitesi’nden siyaset uzmanı Larry Sabato, tartışmalar hakkında şu yorumda bulunuyor:

"Bu, Bush’un başkanlığını doğrudan etkileyebilecek bir konu. Bush bir savaş lideri olma iddiasında. Şu anda savaştayız ve Bush’un tekrar seçilme şansı, terörle savaştaki liderliğinin Amerikan halkı tarafından onaylanıp onaylanmamasına bağlı... Bush’un, ekonomideki başarısından dolayı seçilmeyeceği, kesin."

Beyaz Saray son olarak, Richard Clarke’ın, Bush yönetiminin El Kaide ve terör konusuna yaklaşımını övdüğü bir açıklamasına yer verdi. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan, bunun, Clarke’ın kitabını belli siyasi amaçlarla yazmış olabileceği ihtimalini kanıtladığını söyledi.

Richard Clarke, 11 Eylül komisyonuna ifade vermeden önce yaptığı açıklamalarda, kitabını, hem Clinton hem de Bush döneminde, terörle mücadele danışmanı olarak görev yaparken tanık olduğu gerçekleri açıklamak amacıyla yayınladığını söyledi. Clarke, kitabı yazmak için siyasi teşvikler aldığı yolundaki iddiaları da reddetti.

Clarke, "Kerry’nin kampanyası için çalışmıyorum. En son kendi partime bağlılığımı ortaya koymuş ve 2000 yılındaki başkanlık seçiminden önce Virgina eyaletinde yapılan önseçimde oy kullanmıştım. Ayrıca, seçmenlerden de oylarını Cumhuriyetçi partiye atmalarını istedim. Şunu, yeminli olarak verdiği bu ifade sırasında belirteyim ki, bir John Kerry yönetiminde çalışmam için gelebilecek herhangibir teklifi kabul etmeyeceğim" şeklinde konuştu.

Rutgers Üniversitesi siyaset bilimi uzmanlarından Ross Baker, Demokratlar Clarke’ı savunurken, Cumhuriyetçilerin de suçlamalar karşısında, kendilerini, Başkan Bush ve terörle mücadele konusunda yaptıklarının arkasında durmak zorunda hissettiklerini söylüyor:

"Bence, Clarke’ın iddialarının Cumhuriyetçiler üzerindeki etkisi ağır oldu. Clarke’ın ifadelerine karşı Beyaz Saray yetkililerinin verdiği sert yanıtlar bunu gösteriyor. Beyaz Saray’daki Cumhuriyetçilerin büyük bir telaşa kapıldığı açıkça görülüyor ve hepsi Başkanı savunmak için harekete geçti."

Clarke tarafından ortaya atılan suçlamalarının yarattığı siyasi fırtına başkentte esedursun, bazı gözlemciler bu tartışmaların, Kasım ayında Amerika’nın yeni başkanını seçmek için sandık başına gidecek Amerikalıların üzerinde ne derece etkili olacağını sorguluyor. Virginia Üniversitesi uzmanlarından Larry Sabato, bu konuda şöyle diyor:

"Aslına bakarsanız bu olay Amerikan halkını çok da etkilemedi. Basın konuyla çok ilgileniyor ama halk değil. Sonuçta, bu durum şu anda Bush’a sıkıntılı anlar yaşatsa da, bir iki hafta sonra kimsenin bu olayın üstünde duracağını sanmıyorum."

Öyle görünüyor ki, siyasi uzmanlar önümüzdeki haftalarda kamuoyu yoklamalarını dikkatle izleyecek, Clarke’ın iddialarının gerçek etkilerini görmeye çalışacak. Başkanın eski danışmanı tarafından yöneltilen bu suçlamalar, Bush’un terörle mücadele konusunda Amerikalılar arasındaki olumlu imajını kaybetmesine yol açacak mı? Başkan Bush, önceki gün, Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice’ın, 11 Eylül’ü soruşturan bağımsız komisyonda açıkça ifade vermesini kararlaştırdı. Yönetim Rice’ın kamu oyuna açık olarak böyle bir ifade vermesini daha önce ısrarla reddediyordu. Birçok gözlemciye göre, Başkan Bush son tartışmaların Kasım ayında kendisi için ağır bir faturası olabileceğini görerek bu şekilde tutum değiştirdi.

XS
SM
MD
LG