Erişilebilirlik

2 Nisan 2004 - 2004-04-02


Christian Science Monitor, “Dünyanın birleşik bir Kıbrıs’a ihtiyacı var” başlıklı makalesinde, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’in, Rum yönetiminin baskısıyla Annan planını reddederek, Nobel barış ödülü fırsatını kaçırdığını yazıyor. Kıbrıslı Rumların “Ada'da biz yaşıyoruz, dışarıdan bir çözüm dayatılmasına son verilmelidir” duygusuyla hareket ettiğini belirten gazete, bu düşüncenin yanlış olduğunu vurguluyor:

Birleşik bir Kıbrıs, adada yaşayan 800 bin kişinin ötesinde bütün dünya açısından büyük bir önem taşıyor. Terör ve doğu-batı çatışması çağında, geçmişe dayalı etnik bölünmelerin aşılabileceğini göstermesi açısından Kıbrıs’ın acilen birleşmesine büyük ihtiyaç var. “Burada biz yaşıyoruz” diye düşünenler açısından da, plan adil bir çözüm öneriyor.

Irak’ın Felluce kentinde dört Amerikalının vahşice öldürülmesinin yankıları da sürüyor. Somali’de benzer sahnelerin yaşanmasından sonra Amerikan birliklerinin bu ülkeden çekildiğini hatırlatan Washington Post, bu kez hem Başkan Bush’un hem de Demokrat Partili rakibi Senatör Kerry’nin geri adım atmama noktasında birleştiğini vurguluyor. Gazete, Irak’ta iktidarın devredileceği 30 Haziran tarihi yaklaştıkça, şiddet olaylarında da bir artış gözlendiğine dikkat çekiyor:

30 Haziran tarihi hızla yaklaşırken, işgalin ardından demokratik bir yönetime geçilmesi değil kaos veya iç savaş riski de giderek artıyor. Uzmanlar, işgal yönetiminin Felluce gibi şehirlerde düzeni sağlaması beklenen Irak polisini eğitmek ve donatmakta yetersiz kaldığını belirtiyor. Bush, Pentagon’un rotasyon planlarının bozulması anlamına gelse de, Irak’a daha fazla asker ve malzeme göndermekten çekinmemelidir. Ayrıca bu yükün müttefikler tarafından paylaşılması çabalarını da canlandırmalıdır.

New York Times da, Felluce’de öldürülen dört Amerikalının yanmış cesetlerinin parçalanması, sokaklarda sürüklenmesi ve asılmasının dehşet verici olduğunu kaydediyor. Ancak gazete, Amerika’nın Irak politikasının bu görüntülerin yaratabileceği panik veya intikam duygularıyla değil, daha genel bir bakış açısıyla belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor:

Başkanlık seçiminden sonra verilecek kararlar da şimdikinden daha kolay olmayacak ve altı ay sonra belki de şu an varolan seçenekler buharlaşıp uçmuş olacak. Bu tehlike, özellikle Birleşmiş Milletler öncülüğünde çok taraflı bir yaklaşım benimsenmesi düşüncesi açısından özellikle geçerli. Ufukta işlerliği olacak siyasi bir liderliğin görünmemesi de göz önüne alındığında, Bush yönetiminin iktidarı Iraklılara devretmek için keyfi biçimde belirlediği 30 Haziran tarihi yaklaşıkça bu konudaki başarı şansı da giderek azalıyor.

Felluce’deki saldırı Irak’ın geleceğine ilişkin kaygıları artırırken, Washington Times da, Amerika’nın desteğiyle Irak’ın gelecekteki lideri olması beklenen Ahmet Çelebi’yle ilgili dikkat çekici bir yoruma yer veriyor:

Çelebi, geçmişte, Ürdün’de kurduğu bankanın şaibeli iflasından sonra bu ülkeden kaçmak zorunda kalmıştı. Onun, Saddam Hüseyin karşıtı faaliyetleri nedeniyle yıllar boyunca Amerika’dan ciddi miktarlarda para aldığını da biliniyor. Geçici anayasa tam da Çelebi için ısmarlama elbise gibi. Eğer iktidara doğru hızlı yürüyüşü engellenmez ve Çelebi Temmuz ayında başbakan olursa, Cumhurbaşkanı, iki başbakan yardımcısının onayı olmadan onu görevden alamayacak.

XS
SM
MD
LG