Erişilebilirlik

9 Mart 2004  - 2004-03-09


Irak’ta yönetim konseyi üyelerinin geçici anayasayı imzalaması, bir çok Amerikan gazetesi tarafından manşetten duyuruluyor. Yapılan yorumlarda, Irak’ta demokrasiye ve egemenliğin devredilmesine dönük önemli bir adım atıldığı görüşü öne çıkıyor ancak Irak’taki farklı grupların geleceğe dönük farklı hesaplar yaptığı da vurgulanıyor.

USA Today gazetesi de haberi, “Iraklılar bir anayasa üzerinde uzlaştı, diğeri konusunda tartışma sürüyor” başlığıyla veriyor:

'25 üyeli yönetim konseyinin, Arap dünyasının en ilerici anayasalarından birini imzalamasıyla Iraklılar kendi yönetimlerini kurmaya dönük önemli bir adım attılar. Ancak, konseyin bazı Şii üyelerinin geçici anayasada son dakika değişikliklerine gitme çabaları, iktidar ve özerklik mücadelesi veren gruplar arasında tansiyonu artırdı. İktidarı devralacak olan Irak hükümetinin yapısı konusu hala çözümlenmeyen sorunlardan biri. Ayetullah Sistani ve diğer Şiiler, bir Şii, bir Sünni ve bir Kürt’ten oluşacak üç kişilik başkanlık sistemine karşı çıkıyor. Şiiler, Irak’ın 18 bölgesinden üçüne yeni hazırlanacak kalıcı Anayasayı veto etme hakkı tanınmasına da itiraz ediyor.'

Washington Post ise, eski doğu bloğu ülkelerinin 1 Mayıs’ta Avrupa Birliği’ne katılmasıyla ortaya çıkacak tabloyu mercek altına alıyor. Genişleme sürecinin Avrupa Birliği açısından önemli sorunları ve belirsizlikleri de beraberinde getireceğini hatırlatan gazete, buna rağmen Birliğin Ukrayna, Belarus ve Moldova’yı da kapsayacak yeni bir genişlemeye hazırlanması gerektiği görüşüne yer veriyor:

'Avrupa’nın Doğu’yla entegrasyonu Avrupa Birliği ve NATO’nun yeni komşuları olacak olan bu ülkeleri de kapsamalı. Ayrıca Amerika’nın da bölgede varlığı olmalı. Hep beraber çalışarak bölgede istikrar, ekonomik refah ve demokrasiyi destekleyebiliriz. Rusya ile yeni komşu olacak ülkelerdeki halkların genel ve sosyal güvenlikleri Avrupa ve Amerika’nın da güvenliğine katkıda bulunacaktır.'

Avrupa Birliği ve NATO’nun genişleme süreci Rusya’daki gelişmeleri de gündemin üst sıralarına taşıyor. Washington Times da, Sovyetler Birliği döneminde ülkeyi anlamak için özel bir Sovyetoloji ve Kremlinoloji disiplini geliştiyse, modern Rusya’yı anlamak için de bir Putinoloji disiplini geliştirmenin şart olduğunu savunuyor:

'Yeltsin’in alkolizmi ve ciddi bir araştırmayı gerektirmeyen kişiliği nedeniyle o dönemi anarşik özellikler taşıyordu. Yeltsin’in 18 ayda beş başbakan değiştirmesi siyaset bilimcilerinin değil ancak bir psikiyatrisin araştırma konusu olabilir. Ancak Sovyet Cumhuriyetleri ayrılmış ve o dönemdeki nüfusun yarısı gitmiş bile olsa, Rusya hala önemli bir nükleer güç ve Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden birisi. Ayrıca küresel pazarda giderek daha önemli bir ekonomik varlık haline geliyor. Bu nedenle, tıpkı bir zamanlar Sovyetoloji’nin olduğu gibi Putinoloji de, önemli bir akademik araştırma alanı olmalıdır.'

Miami Herald gazetesi ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Bush yönetimini dünya çapında kadın hakları için verdiği sözleri tutmaya çağırıyor. Afganistan ve Irak’ta kadınların hala ciddi sorunlar yaşadığını vurgulayan gazete, Bush yönetiminin yapması gerekenleri şöyle sıralıyor:

'Bush, Irak ve Afganistan’daki temsilcilerine bu ülkelerdeki kadınların karar alma mekanizmalarına katılımını sağlamaları yönünde talimat vermelidir. Kongreden AIDS’e karşı girişimini ve Irak ile Afganistan’da güvenliğin artırılmasını finanse edecek yeterli kaynağın ayrılmasını istemelidir. Dünya çapında kadın haklarını garanti altına almayan yeni yasalara, anayasa taslaklarına belgelere veya siyasi liderlere destek vermeyi reddetmelidir. Bush’un kamuoyu önünde yaptığı açıklamalar kadınların umutlarını artırdı. Artık bu sözlerin hayata geçirilmesi zamanıdır.'

XS
SM
MD
LG