Amerikan siyasi yaşamında Müslümanların pek bir etkisi olmadığı biliniyor. Ancak sayıları 6 ile 7 milyon arasında tahmin edilen Amerikalı Müslümanlar da artık Washington’da ağırlıklarını hissettirmek istiyor. Bu konuda çalışan müslüman lobiciler, Müslüman seçmenlere yönelik bir kampanya başlattı. Kampanyanın amacı, gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimlerinden önce kayıtlı Müslüman seçmenlerin sayısını ve siyasi etkinliğini arttırmak.
Müslüman Amerikalılar Derneği’nin başlattığı çalışma, 2004 Başkanlık Seçimi öncesi Amerika’da yaşayan Müslüman toplumu daha aktif bir siyasi rol oynaması için teşvik etmeyi amaçlıyor. Dernek, yaptığı lobi çalışmalarının yanısıra, kayıtlı Müslüman seçmen sayısını yükseltmek için yeni bir vakıf kurdu ve gelecek yılki seçime kadar yüzbinlerce müslümanı daha seçmen olarak kaydettirmeyi amaçlıyor. Yeni kurulan Özgürlük Vakfı’nın yöneticisi Mehdi Bray şöyle diyor:
"Müslüman toplumun siyasal yaşamda daha aktif olması gerektiğine inanıyoruz. Artık, yaşadığımız toplum içinde sessiz ve etkisiz azınlık olarak kalmayacağız. Güçlenecek ve diğer lobici gruplarla ortak çalışmalara girerek 2004 ve daha sonraki yıllarda farklı bir çizgi izleyeceğiz."
Bray, Amerika’da yaşayan müslümanların, 11 Eylül olaylarından sonra duyduğu rahatsızlığın devam ettiğine dikkat çekiyor ve müslümanların hala bazı saldırılara maruz kaldığını belirtiyor. Mahdi Bray, Kongre’nin onayladığı yeni anti-terör yasasıyla ilgili endişelerini de dile getiriyor. Bray bu yasaların geçmesinden sonra Amerikalı Müslümanların, medeni haklarına yönelik tehditlere maruz kaldığını ve Washington’da daha çok siyasi nüfuz sahibi olduğu takdirde bu durumun önlenebileceğini söylüyor:
"Müslüman toplum, şu anda özgürlük ve haklarını kaybetme tehdidiyle karşı karşıya. Bu haklarımızı korumanın tek yolu olarak, Amerika’da yaşayan diğer toplumların da yaptığı gibi siyasi arenada varlığımızı göstermek inanıyoruz. Örgütlenip, sesimizi duyurmak ve yurttaşlık görevimizi yerine getirmek için insanlarımızın seçmen kütüklerine yazılmasını sağlamalıyız."
Amerika’daki Müslümanları örgütlemeye yönelik çalışmaların başlıca hedefi gençler. Yeni nesil Amerikalı Müslümanlara ulaşmanın yoluysa okulları, üniversite kampüslerini ziyaret etmek. Tenzile Ahmed, gençlerin dikkatini çevre sorunlarına çekmeye çalışan bir sivil toplum örgütü olan EnviroCitizen için çalışıyor. Ahmed, Özgürlük Vakfı’nın yeni kampanyasında görev alarak, Müslüman gençleri seçmen kütüklerine kaydolmaya ikna edecek. Tenzile Ahmed, özellikle 11 Eylül’den sonra, Amerika’daki müslümanların siyasetten uzak durmaya çalıştığını söylüyor:
"Bu gençlerin kaydolmasını sağlayarak, belli bir oya sahip seçmen grubu kurmuş olacağız. Bu da siyasetçilerin bizi daha ciddiye almasını sağlayacak. 11 Eylül’den sonra farkettiğim bu oldu. Ortada genç müslümanlardan oluşan bir seçmen grubu olmadığı için siyasetçilerin bizi önemsemesi için de bir sebep yoktu." Kampanya çerçevesinde ilk kayıt yaptıran genç Amerikalı Fatma Popal, diğer Amerikalı müslümanların da kendisini örnek alarak bir an önce seçmenlik kayıtlarını yaptırmalarını umuyor:
"Sadece şunu söylemek istiyorum. Ben bir müslümanım, aynı zamanda genç bir kadın ve Amerikalıyım. Ve her Amerikalı gibi sesimin duyulmasını istiyor, bunu çok çok önemsiyorum."
Müslüman Amerikalılar Derneği’nden Mahdi Bray ise, gülümseyerek yanıtlıyor:
"Ve artık bir seçmensin ve oy kullanma hakkın var..."
Amerika’daki müslümanları örgütlemeye yönelik bu çalışmalar yüm hızıyla devam ediyor. Kampanyayı yürütenler, alış veriş merkezleri ve camilerde daha fazla seçmen kaydetmeye çalışırken, interneti göz ardı etmemişler. Müslüman Amerikalılar Derneği internet üzerinde kayıt olma imkanını da sağlıyor. Kampanya ne kadar başarılı olur bilinmez, ancak duyanlar birkaç yıl önce bir başka müslüman sivil toplum örgütü tarafından yapılan çalışmayı hatırlıyor. 2002 Kongre seçimlerinde önce, Amerikan İslamla İlişkiler Konseyi (CAIR) de 100 bin yeni müslüman seçmen kaydetmek amacıyla kampanya açmıştı.