Erişilebilirlik

17 Şubat 2004 - 2004-02-17


Irak konusu Amerikan dış politikasında olduğu gibi Amerikan gazetelerinde de önceliğini koruyor. Hemen hemen bütün Amerikan gazeteleri Washington yönetiminin şeriata dayalı bir anayasayı veto edeceği haberini öne çıkarıyor. Washington Times ise Irak’ta çoğulcu ve demokratik bir yapının oluşturulma ihtimali üzerinde duruyor:

"Açık konuşmak gerekirse, Irak doğrudan demokrasiye hazır bir ülke değil. Amerika’nın Irak’ta iktidarın doğrudan seçimler yerine dolaylı seçimlerle devredilmesi planını anti demokratik bulanlar, Irak’ın tarihini okuma zahmetine katlanmayanlardır. Iraklı Şiilerin toplu olarak İran’daki gibi bir molla rejimini desteklemeyeceğini söyleyenler Cezayir gibi ülkelerdeki seçimlerin sonuçlarından ders çıkarmayanlardır. Irak’taki farklı, rakip, şüpheci ve düşman grupların demokratik bir süreç için gerekli olan devlet adamlığı, kendine hakim olma, sağduyu ve uzlaşma ruhunu göstermeleri beklenemez."

Irak’taki gelişmeler Amerika’daki seçim havasıyla birleşince Bush yönetiminin dış politikası da tartışma gündeminin ön sıralarına çıktı. Christian Science Monitor, Bush’un önleyici savaş doktrini konusunda kendi ekibi içinde görüş ayrılığı yaşandığını bildiriyor. Gazete, Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Condoleezza Rice ile Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın seçimlerin ardından görevden ayrılmalarının beklendiğini yazıyor:

"Açıkça ortaya çıkan görüş ayrılığı başkan yardımcısı, savunma bakanı ve onun yardımcısının başkanlığını yaptığı ve Amerika’nın hiçbir kısıtlama olmadan harekete geçme hakkı bulunduğunu savunan grupla, liderliğini dışişleri bakanının yaptığı ve Amerika’nın uluslar arası toplulukla ortaklık stratejisi geliştirmesi gerektiğini vurgulayan ekip arasında yaşanıyor. Bush’un yeniden seçilmesi durumunda izleyeceği dış politikanın ipuçları ise, yapacağı atamalarla ortaya çıkacak. Ancak, başkanın çalışmasından memnun olduğunu söylemeyi alışkanlık haline getiren Powell’ın ikinci dönemde görevde kalması beklenmiyor."

Bush’un sadece Irak konusunda değil İsrail-Filistin anlaşmazlığı konusunda izlediği politika da eleştiriye hedef oluyor. Boston Globe, İsrail’in Batı Şeria’da inşa etmeye başladığı güvenlik duvarını ele aldığı yorumda, Bush’u Ortadoğu barış sürecini ilerletme konusunda yeterince çaba harcamamakla suçluyor:

"İsrail-Filistin çatışmasına uzak kalmakla Bush, Amerika’nın yıllardır desteklediği görüşmeler yoluyla çözüme ulaşılması politikasına ihanet ediyor. İsraillilerle Filistinlileri kendi çaresizlikleriyle baş başa bırakarak, Amerika’nın adalet anlayışına ve İsrail’le geleneksel dostluğuna ihanet ediyor. Filistin köylerinden ve tarlalarından geçen duvar, İsrail’le Filistin’in yaşadıkları sorunu kendi başlarına çözememelerinden dolayı inşa ediliyor. Ancak hem İsrailliler hem de Filistinliler, inşa edilen duvarın yanlış tarafında kalıyor."

Washington Post ise, Avrupa Birliği’nin Çin’e silah satışı yasağını kaldırma girişimini eleştiriyor. Yasağı kaldırma girişiminin öncülüğünü yapan Fransa Cumhurbaşkanı Jak Şirak’ın “Çin çok değişti” demesine rağmen, gazete, Pekin yönetiminin hala insan hakları ihlallerini sürdürdüğü görüşüne yer veriyor:

"Çin en azından bir konuda haklı. Son on yıl içinde değişen bir şey var. Ancak bu, Çin’in kendisi değil, dünyanın geri kalan kısmının, Pekin yönetiminin 1990’ların başındaki siyasi baskı yöntemlerini hala sürdürmesine rağmen, Çin’e daha hoşgörülü davranması. Avrupa Birliği’nin silah ambargosunu kaldırması, sadece Çin’in baskıcı politikalarını kabullenmesi yönünde atacağı yeni bir adım olacaktır."

XS
SM
MD
LG