İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Lübnan’daki Hizbullah örgütüyle esir takası anlaşmasının bir parçası olarak cesetleri İsrail’e iade edilen üç askerin anısına düzenlenen törende, ülkesinin düşmanlarını uyardı.
Şaron, İsrail karşıtlarının başka vatandaşlarını da kaçırmaya kalkışmaları durumunda Yahudi devletinin askeri gazabına uğrayacaklarını söyledi.
Başbakan Şaron, İsrail’in askeri gücünü kullanmaktan sakındığını ancak uyarısının dikkate alınmaması durumunda tavırlarının değişeceğini belirtti.
Şaron, bu tehditi 2000 Ekim’inde Hizbullah örgütü tarafından kaçırılarak öldürülen üç asker için düzenlenen törende dile getirdi. Cesetlerin yerleştirildiği tahta tabutlar mavi ve beyaz renkli İsrail bayrağına sarılıydı.
Tel Aviv’deki Ben Gurion uluslar arası havalimanında düzenlenen görkemli törene üst düzey askeri yetkililer, askerlerin yakınları ve siyasetçiler katıldı.
Askerlerin cesetleri, Amerika’nın terör örgütü ilan ettiği Hizbullah örgütüyle İsrail arasında varılan esir takası anlaşması uyarınca iade edildi. Anlaşma gereğince Hizbullah ayrıca üç yıl önce kaçırılan İsrailli işadamı Elhanan Tannenbaum’u da serbest bıraktı.
Tannenbaum’un kızı Karen, Filistinli bir intihar bombacısının Kudüs’te bir otobüse saldırı düzenleyerek en az 10 İsrailliyi öldürdüğü gün babasına yeniden kavuşmanın etkisini şu sözlerle ifade etti:
"Hepimiz aynı terörün kurbanlarıyız. Babam bir kurban, ailem ve bugün ölenler, onların aileleri hep aynı çatışmanın kurbanları.”
Tannenbaum’un serbest bırakılması ve üç İsrail askerinin cesetlerinin iade edilmesi karşılığında, İsrail de 400 Filistinli ile aralarında 23 Lübnanlı’nın da bulunduğu farklı Arap ülkelerinden 30’u aşkın tutukluyu serbest bıraktı.
Esir takasının ardından Hizbullah, Şaron’un tehdidini önemsemediğini göstererek Lübnan’lı son tutuklu olan Samir Kantar’ın serbest bırakılmaması durumunda başka İsraillileri de kaçıracağı tehdidinde bulundu. Kantar, 1979 yılında üç İsrailli’yi öldürdüğü gerekçesiyle bir İsrail cezaevinde tutuluyor.
Hizbullah’ın yeni kaçırma eylemleri düzenleyeceği tehdidi ise, İsrail cezaevlerindeki Lübnanlı tutukluların serbest bırakılmasını kutlamak amacıyla Beyrut’ta düzenlenen mitingde örgütün lideri Şeyh Hasan Nasrallah tarafından dile getirildi.