Erişilebilirlik

9 Ocak 2004 - 2004-01-09


Irak’ın geleceğiyle ilgili tartışmalar hız kazanırken, Amerikan basınında da, özellikle Iraklı Kürtlerin federasyon talebine ilişkin yorumlar geniş yer tutuyor. Önde gelen Amerikan gazetelerinin hemen hemen hepsi bu taleplerin ileride ülkenin bölünmesine yol açabileceği kaygısından bahsediyor ve Bush yönetiminin zor bir tercihle karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Washington Post, Amerika’nın Kürtlerle Araplar arasında uzlaşma sağlama çabasının sonuç vermediğini belirterek, bu durumun Irak’ta iki başlı bir yönetim risk doğurduğu görüşüne yer veriyor:

"Muhtemel çözümlerden biri, Kuzey’deki Kürt bölgesinin nihai statüsü ve Kürtlerin bölgedeki petrol yataklarıyla ilgili iddiaları konusundaki kararı, Amerika’nın iktidarı geçici bir Irak hükümetine devretmesinden sonraki sürece ertelemek. Ancak, Kürtler kendi sorunlarına çözüm içermeyen bir geçici anayasaya karşı çıkıyor. Türkiye de, hem kendi ülkesindeki Kürt nüfustan dolayı hem de Kuzey Irak’taki Türkmen azınlıktan dolayı Kürt bölgesine özerklik verilmesine karşı çıkıyor. Bush yönetimi ise, Kürtlerin kaygılarını anlayışla karşılasa da, taleplerini kabul etmeye istekli değil."

Aynı konuyu ele alan New York Times ise, Irak’ta bir tercihe zorlandığını belirtiyor. Gazete, diplomatik kaynaklara dayandırdığı yorumunda, bu tercihin Kürtlerden yana olma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguluyor:

"Bush yönetiminin bazı yetkilileri, Amerika’nın sonuçta Kürtlerin özerkliğini kabul etmekten başka çaresi olmadığı yorumunda bulunuyor. Amerika’nın geri adım atmasını bekleyen bazı Kürtler de, Bremer’ın kendilerine karşı sert bir tavır göstermesinin arkasında, bir Kürt devletine razı olmadan önce, Türkiye’ye Suudi Arabistan’a ve diğer Arap ülkelerine elinden geleni yaptığını söyleyebilmek amacı bulunduğunu düşünüyor. Konuyu yakından izleyen batılı bir diplomat da, “mesele, şu veya bu şekilde çözülecek, ve Kürtlerin lehine çözülmesi beni şaşırtmaz” diyor."

Kerkük’te Kürtlerle, Araplar ve Türkmenler arasında yaşanan etnik gerginliğe yer veren Christian Science Monitor gazetesinde, Amerikan dolarının değer kaybıyla ilgili bir yorum da dikkat çekiyor. Gazete, dolardaki düşüşün ihracatın artmasına katkıda bulunduğunu ancak, ithal ürünlerde fiyat artışına yol açarak Amerikalı tüketicileri vurduğunu belirtiyor:

"Dolardaki düşüşün ciddi sorunlara yol açtığını gösteren herhangi bir belirti henüz yok. Borsa, geçen yıl yüzde 25 değer kazandı ve yıla da iyi bir başlangıç yaptı. Bono uzmanları yabancı yatırımcıların Amerikan bonolarından uzaklaşmaya başladığına dair bir işaret olmadığını belirtiyor. OPEC üyeleri gibi dolarla iş yapan ülkeler de, gelişmelerden rahatsız olsalar bile, ödemelerin başka para birimiyle yapılmasını isteyen bir noktada değil. Ancak ithal edilen ürünler, Amerikalı tüketiciler için giderek daha pahalı hale geliyor."

Financial Times ise, Avrupa Birliği dönem başkanı İrlanda’nın başbakanı Bertie Ahern’in son Brüksel zirvesinde Polonya ve İspanya’nın muhalefeti nedeniyle çözümsüz kalan Avrupa Anayasası ile ilgili görüşmeleri yeniden başlatmaya çalıştığını duyuruyor. Gazete, okurlarına Ahern’in bu amaçla diğer Avrupalı liderlerle bir dizi görüşme yapacağını aktarıyor:

"Ahern, Dublin’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Anayasa görüşmelerinin 2004 sonundaki Hollanda dönem başkanlığına veya 2005’teki Lüksemburg dönem başkanlığına kadar dondurulması gerektiği yönündeki görüşlere karşı çıktı. Ahern, “bu tür konular, uzadıkça çözümü zorlaşır, konuya olan ilgi azalır” diye konuştu. Yeni Anayasa, 1 Mayıs’tan itibaren üye sayısı 25’e çıkacak olan Avrupa Birliği’nin özellikle dış politika ve savunma alanlarında daha etkin bir işleyişe kavuşmasını, şeffaflaşmasını ve hantallığının azaltılmasını amaçlıyor."

XS
SM
MD
LG