Erişilebilirlik

16 Aralık 2003 - 2003-12-16


16 Aralık tarihli Amerikan gazetelerinde de Saddam Hüseyin’in yakalanmasıyla ilgili ayrıntılar, yargılanma sürecine ilişkin haberler, gelen tepkiler ve yorumlar geniş yer tutuyor. Washington Post, Saddam Hüseyin’in yargılanma sürecinde dikkat edilmesi gereken bir çok unsur olduğunu belirtiyor ve devrik liderin tıpkı eski Yugoslavya devlet başkanı Slobodan Miloseviç gibi sanık kürsüsünü kendi yandaşlarına mesaj vermek için kullanabileceği uyarısında bulunuyor:

"Gözaltına alınmış ama hala yaşayan bir Saddam Hüseyin, tehlike olmayı sürdürüyor. Saddam Hüseyin’in yargılanması, Iraklı ve yabancı kurbanlarının adalet ihtiyacını karşılamak, ülkede yeni bir siyasi düzeni kurmak ve uluslar arası hukuka uygunluk gibi ihtiyaçlar arasında bir denge kurularak gerçekleştirilmelidir. Amerikalı ve Iraklı yetkililer, mahkemeyi temsil niteliği daha gelişkin egemen bir Irak hükümetinin kurulmasından sonraya bırakma akıllılığını göstermelidir. Aksi taktirde, Saddam Hüseyin’in yargılanması da mevcut Irak yönetimine benzer; bir çok Iraklının ve yabancı ülkelerin gözünde inanılırlığı olmayan bir çaba."

New York Times ise Saddam Hüseyin’in yakalanmasının ardından arka plana itilen Irak’taki petrol yolsuzluğunu irdeliyor. Gazete, daha önce Amerikan Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in yönettiği Halliburton firmasıyla ilgili iddialardan yola çıkarak, Bush yönetimi altında askeri-sınai kompleksin kazandığı etkinliği eleştiriyor:

"Halliburton, Bechtel ve Irak’ta iş yapan diğer büyük firmalar, sadece seçim kampanyalarına yaptıkları katkılarla değil, kendilerine yardımcı olacaklarını düşündükleri insanları da zenginleştirerek siyasi nüfuz kazanmaya dönük yatırımlar yaptılar. Dick Cheney de, uzun bir geçmişe sahip olan geleneğin bir parçası. Kamu ihalelerinde haksız kazancın önüne geçmenin en iyi yolu şeffaflık tehdididir. Güneş ışığı en iyi dezenfektandır. Ve Amerika hükümetinin imzaladığı sözleşmelerin dikkatli bir incelemeye bu kadar az tabi olduğu bir dönem daha yoktur." Christian Science Monitor ise, Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin geldiği noktayı değerlendiriyor. Gazete, İstanbul’daki bombalı saldırılardan sonra Avrupa kupalarında Türk takımlarının maçlarının Türkiye dışında oynanması yönündeki UEFA kararına duyduğu tepkiyi yansıtıyor ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin kendisini küçümsemesinden bıktığı görüşüne yer veriyor: "İstanbul’daki bombalı saldırıların Türkiye ile Avrupa Birliği’ni daha da yakınlaştırması beklense de, bir çok Türk, bunun tam tersinin doğru olduğuna inanıyor. Bunun nedeni yalnızca maçların oynanacağı yerlerin değiştirilmesi kararı değil. İngiltere, yeni saldırılar beklendiğini duyurarak vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeme uyarısında bulundu, Türklere yönelik vize kısıtlamalarını arttırdı. Almanya’da muhalefet, Türkiye’nin Birliğe üye olması durumunda Avrupa’ya terör ithal edileceğini savunarak Türkiye’nin üyeliğini tartışmaya açtı. Avrupa’nın bu tepkisine Türk politikacılar ise sert tepki gösterdi."

Washington Times ise Saddam Hüseyin’in yakalanmasından yola çıkarak Usame Bin Ladin’in yakalanma ihtimalini ele alıyor. Gazete, Bin Ladin’in kendisi için ölmeye hazır yandaşlarıyla birlikte olduğunu vurguluyor ve ele geçirilmesinin Saddam Hüseyin’e göre çok daha zor olduğunu belirtiyor:

"Amerikan istihbarat yetkilileri, Afganistan-Pakistan sınırında yaşayan bir çok aşiretin Bin Ladin’in katı İslamcı yorumunu desteklediklerini belirterek El Kaide liderinin bu aşiretler tarafından bir kahraman olarak görüldüğüne dikkati çekiyor. Aynı yetkililer, Saddam Hüseyin’in ise bir çok Iraklı tarafından ele verilmeye hazır bir diktatör olduğunu vurguluyor. Terör uzmanı Peter Brown ise, Irak’ın aksine, Afganistan’daki Amerikan güçlerinin ülkenin kırsal bölgelerinde ciddi bir direnişle karşılaşmadan belirli hedeflere hızlı operasyonlar düzenleyecek ölçüde yoğunlaşmadığını hatırlatıyor."

XS
SM
MD
LG