Erişilebilirlik

Gül: 'AB Uyum Yasalarının Uygulanması Gerekiyor' - 2003-12-10


Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, insan hakları yasalarının uygulanmaması durumunda hiçbir anlamı olmayacağını söyledi. Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Abdullah Gül, Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getirilmesi bir çok yasal düzenleme yapıldığını söyledi, ancak bu yasaların uygulanmadığı sürece pek bir anlam ifade etmeyeceğine dikkati çekti.

Abdullah Gül, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun daveti üzerine, insan hakları dernekleri ve vakıflarının temsilcileriyle birlikte bir toplantıya katıldı. Toplantı öncesinde yaptığı konuşmada Gül, hiçbir ülkenin “Benim özel şartlarım var, benim insan haklarım özeldir,” diyemeyeceğini söyledi. Hiçbir ülkenin, işlediği insan hakları ihlalleri konusunda başka ülkelere “Sizi ilgilendirmez” de diyemeyeceğini belirten Dışişleri Bakanı Gül, “Dünyanın neresinde olursa olsun, insan hakları ihlalleri varsa, herkes bu ihlallerle ilgilenme hakkına sahiptir,” dedi.

İnsan hakları bilincinin yerleşmesinin önemine değinen Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin bu bağlamdaki Avrupa Birliği hedeflerine de değindi. 2004 yılı sonunda Türkiye’nin bir müzakere takvimi alabileceğine işaret eden Gül, “Hiçbir ülke, müzakerelere otomatik olarak başlamadı. Siyasi kriterlerin yerine getirilmesi gerekir. Bu konularda yasa çıkar, ama uygulanmazsa, bir şey ifade etmez,” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Gül, aynı zamanda Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Yönetmeliği’nin gizlilik koşulunun kaldırıldığı yasal değişikliğin, bugün Meclis Genel Kurulu’nda ele alınacağını bildirdi. Gül, yasanın Meclis’te kabul edileceğini ve yönetmeliğin de ertesi gün yayımlanacağını söyledi. Bununla birlikte, Dışişleri Bakanı, Türkiye’de konuşulan dil ve lehçelerde kurs açılmasına ilişkin yönetmeliğin çıktığını ve bu kursların da açıldığını sözlerine ekledi. bu dillerdeki televizyon yayınlarına ilişkin yönetmeliğin de Başbakanlık’ta olduğuna dikkati çekti.

Öteyandan Kuran kurslarına geniş esneklik tanıyan yönetmelik, çeşitli çevrelerden tepki alması üzerine, geri çekildi. Kuran kurslarının açılmasını yaz dönemi dışındaki diğer dönemlere de taşıyan yönetmelik, Cumhurbaşkanı da dahil pek çok çevre tarafından tepki görmüştü. Kuran kursları yönetmeliğini geri çeken Diyanet İşleri Başkanlığı ise, yönetmelikle ilgili itirazların rejim tartışmalarına dönüştürüldüğünü öne sürdü.

İnsan Hakları kuruluşlarına göre, İnsan Hakları Günü gerek terörizm, gerekse terörizme karşı anti-demokratik önlerler sayesinde insan hakları hareketinin kaybettiklerini irdelemek açısından önemli bir fırsat.

İnsan Hakları gününde, merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları Gözlem Örgütü, 11 Eylül'le birlikte terörizmin aldığı yeni biçimle insan hakları hareketini zor duruma soktuğunu bildirdi. İnsanlık suçu işleyen teröristler karşısında alınan milli güvenlik tedbirleriyle, vaktiyle insan hakları ihlallerini kınamakta ortak davranan batılı ülkelerin, şimdi aynı taktiklere bizzat başvurmuş olduklarını belirten örgüt, dünyanın en yüksek insan hakları forumu olan BM İnsan Hakları Komisyonu'nun İran ve Libya gibi insan haklarını ihlal eden ülkelerin eline geçtiğini, bu ülkelerin, komisyonu, kendilerini uluslararası sorgulamadan korumak için bir araç olarak kullandıklarını kaydetti.

İnsan Hakları Gözlem, BM Güvenlik Konseyi'nin, silahlı çatışma arasında kalan sivilleri koruma ve çatışma sonrası geçiş dönemindeki rolünü yerine getiremediğini, Amerika'nın, uluslararası suç mahkemesine karşı ideolojik öc alma tutumunu sürdürdüğünü belirtti. İnsan Hakları gününü, herkesin bu sürecin ne denli kırılgan bir süreç olduğunu anlaması açısından önemli bir fırsat olarak niteleyen insan hakları örgütü, bu günün ayrıca, insan hakları alanında kazanılanların ne kadar kolay kaybedildiğini görmek açısından iyi bir düşünme fırsatı yarattığını belirtti.

Örgüt, 1993'de Viyana'da imzalanan ve "bütün insanları haklarının evrenselliği, bölünmezliği, bağımlılığını" ilan eden belgenin öngördüğü değerlere dikkat çekti.

Insan Hakları Gözlem Örgütü, basın açıklamasında, 170 devletin belgeye cesaretle imzasını attığı on yıl öncesini "insan hakları açısından iyimserlik" dönemi olarak tanımladı. Örgüt bunların yanısıra, aynı dönemde Rwanda, Bosna katliamları yaşanırken, soykırımın bir kez daha insanlığın karşısına çıktığını, Kolombiya'dan, Filistin'e, Çeçenistan'dan, Afganistan'a dek dünyanın zaman zaman gözardı ettiği kanlı çatışmaların devam ettiğine dikkat çekti.

XS
SM
MD
LG