Erişilebilirlik

3 Aralık 2003 - 2003-12-03


“Suudi Arabistan ve Kenya’da terör uyarısı“, “Rusya, Kyoto protokolünü imzalamayacak“, “Noel öncesinde, internet üzerinden satışlarda patlama bekleniyor“. Bunlar, 3 Aralık tarihli Amerikan gazetelerinde öne çıkan başlıklardan bazıları. Washington Post, Irak’ta isyancılarla mücadele için beş büyük partiye mensup milislerden oluşacak yeni bir anti-terör taburu oluşturulacağını duyuruyor. Gazete, Jim Hoagland imzalı yorumda Iraklı isyancıların, nüfusun çok küçük bir kısmını oluşturduğu görüşüne yer veriyor ve direnişin ardındaki asıl motivasyonun para ve çıkar olduğunu savunuyor:

"Amerika öncülüğündeki koalisyona ve Iraklı müttefiklerine karşı yürütülen savaşa ulusal bir mücadele demek yanıltıcı olur. Savaşı sürdüren Iraklı Sünni Araplar, paranın peşinde. Ayrıca, ülkedeki diğer grupları yönetme ayrıcalığını yeniden ele geçirmek istiyorlar. Saddam yanlısı ölüm makinelerini besleyen şey, çete kültürüdür. Oysa, Irak’taki Sünni Arapların, yaşamanın ve yaşatmanın daha iyi yolları olduğuna ikna edilmesi gerekir. Bu da, Ortadoğuda’ki Arap ve İslam kültürünün değil, Irak ve komşularındaki çete kültürünün değiştirilmesine odaklanmayı gerektirir."

Christian Science Monitor ise Irak’ta iktidarın Iraklılara devredilmesinden bağımsız olarak Amerikan askerlerinin daha uzun bir süre bu ülkede kalması gerekeceğini belirtiyor. Gazete, bunun gerekçelerini şöyle sıralıyor:

"Bu gerekçelerin birincisi Amerika’nın Irak’a yaptığı yatırımdır. Başkan Bush, Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Amerika’da oluşan özgür ve gelişkin bir Irak düşüncesinin başarısızlığa uğramasını istemiyor. İkinci gerekçe, Irak’taki farklı grupların güvenlik kaygısıdır. Bu grupların korunmaya ihtiyacı var. Amerika’dan başka hangi güç bu korumayı sağlayabilir ve bir çatışmanın iç savaşa dönmesini önleyebilir? Üçüncü olarak, iktidardan devrilmesine rağmen etkisini sürdüren ve muhtemelen hala Irak’ta olan Saddam Hüseyin’in yakalanmasına dönük çabaları belirtmek gerekir. Hala yakalanmamış olan Saddam Hüseyin, Amerikalılara ve Amerikalılarla işbirliği yapan Iraklılara tehdit mesajları gönderirken, Amerikan askerlerini çeklieceğini düşünmek mümkün değil."

Washington Times, Ortadoğu’da barış umutları yeniden canlandırmayı amaçlayan Cenevre Anlaşması’na Bush yönetiminin verdiği desteği eleştiriyor. Filistin ile İsrail arasındaki çatışmalardan Yaser Arafat’ı sorumlu tutan gazete, Filistinli Yaser Abd-Rabbo ve İsrailli Yossi Beilin tarafından gündeme getirilen barış planından bir sonuç alınamayacağı yorumunda bulunuyor:

"Gelinen noktada Beilin, İsrail Başbakanı Şaron’u, Barak hükümetinin üç yıl önce verdiğinden daha fazla tavize zorlamak için baskı uygulamaya çalışıyor. Cenevre Anlaşmasında İsrail’i en fazla kaygılandıran noktalardan birisi, İsrail’in bir Yahudi devleti olarak varlığını fiilen sona erdirecek olan Filistinli mültecilerin İsrail’e akın etmesini önlemiyor oluşudur. İsrail’de Beilin’e karşı yoğun bir güvensizlik var. Abd-Rabbo’nun da Arafat’ı barış sürecini sabote etmeyi sürdürmekten vazgeçmeye ikna edebileceğini düşünmek çok zor. Cenevre anlaşması sadece bir gösteridir ve gerçek bir barış sürecini sağlayacak hiçbir şey içermemektedir."

New York Times’ta ise Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın verdiği son röportajdan yola çıkarak yapılan bir değerlendirme dikkat çekiyor:

"Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, kendi iktidarını hiçbir muhalefetle karşılaşmadan sürdürebilmek için, babasının döneminde olduğu gibi, ülke içinde vahşi bir baskı uygulamanın, İsrail’le anlaşmaya karşı çıkmanın, terör örgütleriyle ve haydut rejimlerle yakın ilişkiler kurmanın yeterli olduğu bir Ortadoğu’da yaşamadığını anlamış görünüyor. Ancak devraldığı ve gereklerini yerine getirmediği bu değişimin büyüklüğünü ne ölçüde kavradığı hala belirsizliğini koruyor. Ancak ailesinin yanlış politikaları yüzünden Suriye halkının yaşadığı çaresizliği bir an önce fark etmediği sürece, Beşşar Esad’ın gerekli değişiklikleri hayata geçirmesi zor görünüyor."

XS
SM
MD
LG