19 Kasım tarihli Amerikan gazeteleri, ülke gündemiyle ilgili olarak 2004 başkanlık seçimleri açısından da büyük bir önem taşıyan eşcinsel evlilikleri ile ilgili gelişmelere geniş yer veriyor. Dünyadaki gelişmelerle ilgili olarak ise, Başkan Bush’un İngiltere gezisi, Irak’la ilgili yeni Birleşmiş Milletler kararı çıkarma planları, Amerika ile Avrupa Birliği arasında İran konusunda yaşanan görüş ayrılıkları ve Washington yönetiminin Çin tekstil ürünlerinin ithalataına yeni kısıtlamalar getirme planları dikkat çekiyor. Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenen intihar saldırılarının yankıları da Amerikan gazetlerinde önemli bir yer tutuyor. Christian Science Monitor gazetesi, saldırılar sonrasında Türk yahudilerin bir içe kapanma süreci yaşayabileceği yorumunda bulunurken, Washington Post, saldırılarda ölen Yahudilerin cenaze töreninde farklı inançlardan insanların biraraya geldiğini yazıyor:
"Kültürel sembollerin çarpıcı birlikteliğinin bir örneği olarak, üzerinde Yahudi yıldızı kabartması bulunan altı tabut, İslamiyetin sembolü olan ayla yıldızın bir arada olduğu Türk bayraklarına sarılmıştı. Tabutların Türk bayrağına sarılması, aslında büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de sadece şehit olarak kabul edilenlere layık görülen bir onur niteliği taşıyor. Saldırıda ölen 8 yaşındaki Anet Rubinstein’ın öğretmeni Necla Öztürk, diğer öğrencileriyle birlikte kayıldığı cenaze töreninde üzüntüsünü “Anet sınıfın en küçüğü olduğu için onu hep korumaya çalışırdık, ama onu teröristlerden koruyamadık” sözleriyle dile getirdi."
Christian Science Monitor gazetesi ise, Irak’taki Amerikan birliklerininin uluslararası bir komuta altına gireceği yönüdeki haberleri mercek altına almış. Gazete, böyle bir rol için en uygun adayın NATO olduğunu yazıyor:
"Independent gazetesi, Amerika’nın Irak’taki birliklerinin uluslararası bir komuta altına girmesinin kabul ettiğini duyurdu. Avrupa Birliği’nin dış ilişkiler temsilcisi Javier Solana da, önümüzdeki günlerde bu yönde bir karar alınacağını söyledi. Irak’taki uluslararası komuta yapısını devralmaya en uygun adayın ise, Amerika’nın önemli ölçüde kontrol ettiği NATO olduğu belirtiliyor. Ancak bunun için Amerika’nın aralarında Irak savaşına karşı çıkan Almanya, Fransa ve Belçika’nın da bulunduğu bütün NATO üyelerini ikna etmesi gerekiyor. Brüksel’de Avrupalı bakanlarla görüsen Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powell da, ülkesinin geçiş sürecinde Birleşmiş Milletlerin bir rol üstlenmesini istediğini ve Irak’la ilgili yeni bir Güvenlik Konseyi kararına açık olduğunu söyledi. Ancak Afganistan’da yaşadığı sorunlar nedeniyle, NATO’nun Irak’ta komutayı üstlenmesi mümkün olmayabilir."
Washington Times gazetesinde ise Suudi Arabistan’la Amerika arasında son dönemde yaşanan gerginlikle ilgili bir haber dikkat çekiyor. Gazete, Amerikan Dışişleri bakanlığına bağlı Uluslar arası Dini Özgürlükler Komisyonu’nun düzenlediği panelde, Suudi Arabistan’ın resmi mezhebi olan Vahabiliğin bir tehdit oluşturduğu yönündeki görüşlerin ön plana çıktığını yazıyor:
"Uluslararası dini özgürlükler komisyonu başkanı Michael Young, Suudi Arabistan’ın Vahabiliği desteklemeye ve yayma çabalarına devam etmesinin, Amerika’nın dünya çapında teröre karşı yürüttüğü savaş için stratejik bir tehdit oluşturduğunu söyledi. “Suudi Arabistan stratejik bir tehdit mi? Hoşgörüsüzlüğün küresel propogandası” adlı panelde konuşan Young, Vahabiliğin terörle mücadele ile bağdaşmayan bir ideoloji olduğunu savundu. Vahabiliğin Suudi okullarında öğretildiğini ve hükümet kontrolündeki Camilerde Vahabiliğe uygun vvaler verildiğini belirten diğer panelistler de, böyle bir eğitimin sonucunda 11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren 19 kişiden 15’inin Suudi kökenli olmasının şaşırtıcı olmadığını vurguladılar."