Avrupa Birliği Komisyonu’nun Türkiye İlerleme Raporu’nda dün son dakikada eklenen Kıbrıs koşulunun, Ankara’da yarattığı ilk tepkiler, yerini göreceli bir soğukkanlılığa bıraktı. Türkiye, Kopenhag siyasi kriterleri içinde, Kıbrıs konusunun yer almadığını ve Ada’daki çözümsüzlüğün, ön koşul olarak öne sürülemeyeceğini savunmuştu. Ancak İlerleme Raporu’daki strateji belgesine eklenen “Kıbrıs’ta çözümsüzlük, Türkiye’nin AB üyeliği için engel oluşturabilir,” ifadesinin kaldırılması yönündeki çabalar sonuç vermemişti.
Bununla birlikte Türk hükümeti, Kıbrıs’ta kesin çözüm yönündeki kararlılığını gizlemiyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, Pamukkale Üniversitesi’ni ziyareti sırasında, “Bizim Kıbrıs’taki tezimiz adil ve kalıcı bir çözümdür. Bundan geri adım atmamız, söz konusu değil” şeklinde konuştu. İlerleme raporunun, reformlar hakkında, Türkiye’ye yönelik övgülerine değinen Erdoğan, raporda eleştiri alan “uygulama” konusunun da aynı ciddiyetle, üzerine gidileceğini vurguladı.
Öte yandan, İşadamları ve Sanayiciler Derneği TüSİAD da yaptığı açıklamada, İlerleme Raporu’nun Türkiye için altı aylık bir yol haritası olduğunu kaydetti. TüSIAD Strateji Belgesinin, Güney Kıbrıs’ın tek başına AB’ye üye olmasıyla, Türkiye’yi zor durumda bırakacağını anımsattığını belirtti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, Güney Kıbrıs’ın AB üyesi olacağı 1 Mayıs 2004 tarihinden önce, Ada’daki iki tarafın, somut adımlar atarak, bir uzlaşmaya varmalarını ümit ettiğini söyledi. Ankara, 14 Aralık’ta Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenecek seçimlere büyük önem veriyor. 15 Kasım’da, yani KKTC’ninkuruluş yıldönümünde Ada’ya gidecek Başbakan Erdoğan’ın, orada Avrupa Birliği’nin tavrı ve Kıbrıs sorunu konusunda önemli mesajlar vermesi bekleniyor.