Erişilebilirlik

'Yönetim Konseyi'nin Meşruiyeti Artıyor' - 2003-10-31


Türkiye’de 1997-2000 yılları arasında büyükelçilik yapmış olan Mark Parris, Perşembe günü "International Herald Tribune" gazetesinde çıkan “Türkiye Hala Amerika’nın Güvenilir Müttefiki” başlıklı makalesinde, Irak’a asker gönderilmesini onaylayan 7 Ekim’deki meclis kararıyla Ankara'nın güvenilir olduğunu gösterdiğini belirtiyor.

Parris'e göre Irak'ta yaşanan değişimin ışığında, ülkeye Türk askeri gönderilmesi konusunda acele edilmemeli ve tüm tarafları tatmin edecek bir karar alınmalı.

Irak Geçici Koalisyon Yönetimi’nin Amerikalı Başkanı Paul Bremer, hafta sonunda Irak’a Türk askeri gönderilmesi konusunda Ankara ile Irak Geçici Yönetim Konseyi’ni karşı karşıya gelmesi yönünde açıklamalar yaptı.

Ardından, Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de bunun iyi bir fikir olduğunu söyledi. Oysa asker gönderme konusunda bu güne dek Ankara ile muhatap olan merci Washington’du.

Asker gönderme konusunda tartışmaların baharda başladığını ve Temmuz’da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Washington ziyareti sırasında da sürdüğünü kaydeden Parris, Irak’taki durumun artık değiştiğini söylüyor:

"Temmuz’da Irak Yönetim Konseyi henüz tam olarak belirlenmemişti, baharda ise ortada bile yoktu. Şimdi ise Irak’ın yönetiminde Konsey’in meşruiyeti gittikçe artmakta. Herkesin de üzerinde anlaştığı gibi, Irak’ın kendi kaderini tayin edebilmesi için olması gereken de bu. Türkiye ile Washington böyle bir durum ortaya çıkmadan önce müzakerelere başladığı için, durum biraz tuhaf gibi gözüküyor. Ancak gerçekler bu yönde."

Bush yönetimi böylece Irak’la ilgili kararlarda son sözün Washington’da olduğu yönündeki söylemini değiştiriyor. Bu Washington’un ileri görüşlü olmadığı, Irak’taki değişimi önceden tahmin edemediği anlamına mı geliyor? Büyükelçi Parris’in yanıtı şöyle:

"Bush yönetimi sanırım, Irak’ta durumun bugün bahara ve yaz aylarına göre daha değişik olduğunu kabul edecektir. Yönetim Konseyi, Bush yönetimi dahil pek çok kişinin beklediğinden daha kısa bir zamanda sorumluluk alabileceğini gösterdi. Bu iyi bir gelişme ve Irak’taki iç gelişmelerin ürünü. Türkiye’ye karşı olarak algılanmamalı. Sadece sorunun şekli ve dahil olan aktörler değişti."

Gelişmelerle ilgili olarak Türk hükümetinin ilk tepkisi, Ankara’nın bu konuda muhatabının Washington olduğuydu. Mark Parris, Ankara’nın asker talebini yapan Washington’la görüşmesinin doğru olduğunu söylüyor ancak durumun değiştiğini vurguluyor:

"Ancak Irak Yönetim Konseyi ya da Irak kamuoyu yokmuş gibi davranmak ger çekçi değil. Soruna, sorumlu bir çözüm getirmek için bunun dikkate alınması şart."

Öte yandan Irak Geçici Yönetim Konseyi üyeleri yer yer yaptıkları açıklamalarla Türk askerinin Irak’ta konuşlandırılmasına karşı tavır sergiledi. O halde konseyin ve kamuoyunun tutumuna bakarak asker gönderme kararından vazgeçmek gerekmez mi? Büyükelçi Parris, Yönetim Konseyi’nin kesin bir karara varmadığını söylüyor:

"Yönetim Konseyi’nin bu konuda resmi ve kesin bir tavır aldığını sanmıyorum. Görüşmeler sürüyor. Bir sonuca varmak için acele etmeye gerek yok. Konuyu olgunlaşmadan, herkesin rahat edeceği bir çözüm bulunmadan sonuca bağlamak ne Irak, ne Türkiye, ne de Amerika’nın işine gelir. 7 Ekim oylamasından önce Türkiye de gereken tartışmaları yapmadan karar almayacağını ve acelesi olmadığını bildirmişti."

Büyükelçi Mark Parris, Türk askerlerinin Irak’ta konuşlandırılmasının hala olumlu bir gelişme olacağını, Bush yönetiminin de böyle düşündüğünü söylüyor:

"Türk ordusunun çeşitli şartlarda görev yapabildiğini gösteren harika bir geçmişi var. Buna eskiden Osmanlı yönetimi altında olan bölgeler de dahil."

Büyükelçi Parris, Türk ordusu Irak’a gittiği takdirde karşılaşacakları olumsuzluklarla ilgili kaygıların abartıldığını düşünüyor. Parris’e göre, Türk askerleri Irak’a giderse, bu kaygıların yersiz olduğu da anlaşılacak. Washington'da dış politika danışmanı olarak çalışan Büyükelçi Parris ayrıca, Türk askerleri Irak’a gitse de gitmese de 7 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkan asker gönderme kararının son derece önemli olduğunu söylüyor.

Meclisin 1 Marttaki ret kararından sonra Washington’da Türkiye’nin hala güvenilir bir müttefik olup olmadığı yolundaki endişelerin bu sayede giderildiğini söyleyen büyükelçi, 7 ekim kararının, son derece tartışmalı ve duygusal bir konuda bile Türkiye’nin Amerika ile pozitif ilişkiler kurma yönünde karar alabildiğini gösterdiğini vurguluyor.

XS
SM
MD
LG