Erişilebilirlik

30 Eylül 2003 - 2003-09-30


Amerikalı bir istihbarat görevlisinin adının deşifre edilmesi, Irak’ta yeni anayasanın gecikme olasılığı ve vali Gray Davis’le ünlü aktör Arnold Schwarzenegger arasında, Kaliforniya eyalet seçimleri öncesinde kızışan çekişme, 30 Eylül tarihli gazetelerde geniş yer buluyor. Washington Times gazetesi dikkatleri Suriye’ye çekiyor. Gazete şu yorumda bulunuyor:

"Suriye, şer ittifakına resmen dahil edilmese de, yönetimin bazı üyeleri tarafından, bu ittifakın bir parçası sayılıyor. Silahsızlanmadan sorumlu Dışişleri Müsteşarı John Bolton, Suriye’nin kitle imha silahları ve teröre destek verme gibi, çift yönlü bir tehdit oluşturduğunu söylüyor. Bolton, Suriye gibi rejimlere karşı güç kullanılması olasılığını da dile getirdi. Aynı zamanda Suriye’nin çifte amaçlı nükleer teknoloji çalışmaları konusunda, uluslararası yardım aldığını kaydetti. Bolton, Suriye’nin Irak, Ürdün ve Türkiye’yi menziline alabilecek, kimyasal başlıklı füzelere de sahip olduğunu iddia etti. Bazı terör örgütlerine açık destek veren Suriye, aynı zamanda Amerikan birliklerine direnmek üzere, Irak’a yabancı savaşçıları göndermekle suçlanıyor."

Washington Times gazetesi, Kongre’nin Cumhuriyetçi ve Demokrat iki kanadının da, Suriye’nin cezalandırılması yönünde görüş birliği içinde olduğunu da yazıyor. Aynı gazetede Jeff Kojac, Amerika’nın Sesi Radyosu Türkçe yayınlarından bahsediyor:

"Türkiye bir NATO ülkesi ve Ortadoğu’da demokrasinin öncüsü konumunda. Ancak, bu ülkenin iç siyasi unsurları, Saddam rejimini devirmek üzere giden Amerikan askerlerine geçiş izni vermedi. Bu durum Türk halkının, Amerika’nın asıl amaçları konusunda yetersiz bilgilendirilmesinden kaynaklanıyor. Bu şaşırtıcı değil. Ödenek yetersizliği yüzünden, Amerika’nın bu ülkeye yaptığı radyo yayınları, haftada 14 saati geçmiyor. Televizyon yayını ise hiç yapılmıyor. Bu son derece önemli ülkeyle ilişkilerimizin, halk tabanına da ulaştırılması anlamında, eldeki olanakları yeterince değerlendirmiyoruz."

Jeff Kojac, yayınımız hakkında Washington Times’a yazdığı yazıda bu görüşü dile getiriyor. (Servis notu: Amerika'nın Sesi Türkçe yayınlarının haftalık toplam süresi 12 saattir.) Öte yandan emekli bir Amerikalı diplomatın, istihbaratçı eşinin Beyaz Saray tarafından deşifre edilmesi, son günlerin en çok konuşulan siyasi skandalı oldu. Los Angeles Times gazetesi olayı İngiltere’de yaşanan David Kelly skandalına benzetiyor:

"Beyaz Saray yetkilileri daha önce de rakiplerine zarar vermek ve kendi çıkarlarını korumak için bilgi sızdırdı. Onlar için bilginin gizliliği önem taşımıyor. Ancak Beyaz Saray kaynaklarına atfedilen bu olay, bir CIA görevlisinin kariyerini altüst etmiş durumda. Temmuz ayında ortaya çıkan olay, daha yeni soruşturma kapsamına alındı. İstihbaratçının adını sızdıran kaynağın yakalanmasını ise, beklemeyin. Beyaz Saray’a atfedilen bu skandal, CIA görevlisinin Bush Yönetimi’ne karış görüşler taşıyan bir diplomat eşine yönelik saldırı izlenimi veriyor."

Los Angeles Times gazetesinde bunlar yazarken, New York Times gazetesi köşe yazarlarından Paul Krugman da, Bush Yönetimi’nin Irak’taki politikasını eleştiriyor. Krugman yazısında şöyle diyor:

"Bush Yönetimi, Marshall Planı’nın modern bir versiyonuyla ortaya çıktı. Oysa, ne Irak’ın İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’yla, ne de Başkan George Bush’un zamanın başkanı Harry Truman’la benzerliği var. Üstelik Truman’ın ihanet olarak nitelendirdiği bir şeyi, mevcut yönetim yapıyor. Bush Yönetimi’ne yakın şirketlere Irak’ta ihale sağlanıyor. Halliburton ve Bechtel gibi şirketler bunun tipik bir örneği. Irak’ın acilen ihtiyaç duyulan telefon ve elektrik altyapısının onarımı, ihalelerin tercihli şirketlere verilmesi amacıyla halen bekletiliyor."

XS
SM
MD
LG