Erişilebilirlik

4 Eylül 2003 - 2003-09-04


Washington’un, Irak’la ilgili olarak Güvenlik Konseyi’ne sunmaya hazırlandığı yeni karar tasarısına Amerikan gazetelerinde geniş yer veriliyor. New York Times gazetesinde yer alan bir başmakalede, Irak’ta Birleşmiş Milletler’in devreye girmesinin, Amerika’nın bu ülkedeki kayıplarını düşüreceğini yazıyor. Gazete konuyla ilgili şu görüşlere yer veriyor:

Birleşmiş Milletler’e daha fazla yetki verme girişimi, yalnızca güvenlik konularıyla sınırlı kalmamalı. Washington tarafından hazırlanan karar tasarısı, aynı zamanda bu örgütü Irak’ta anayasal yönetime geçiş sürecinde, geçici Yönetim Konseyi’yle işbirliği yapmaya çağırıyor. Bu çabalardan bir sonuç alınması, Birleşmiş Milletler’e Irak’ta daha geniş siyasi yetkiler tanınmasına bağlı. Irak’ın petrol başta olmak üzere, ekonomik kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik kararlarda, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun daha fazla söz sahibi olması gerekiyor. Aynı zamanda, Güvenlik Konseyi’nden çıkacak bir karar, Hindistan, Pakistan, Mısır, Ürdün ve Türkiye gibi ülkelerin asker katkısı yapmasına izin vermeli. Irak’taki istikrar gücüne Müslüman ülkelerden yapılacak ciddi bir katkı, ülkede işgalci bir güç olduğu izlenimini ortadan kaldırabilir.

Amerika’nın büyük gazetelerinden Los Angeles Times ise, Bush yönetiminin Irak konusundaki yeni açılımlarını önemli bir fırsat olarak değerlendiriyor. Gazete, aynı zamanda yönetime sert eleştirilerini yöneltmeyi de ihmal etmiyor:

Aylar süren inatçı Irak politikasından vazgeçen Bush yönetimi, en sonunda yüzünü Birleşmiş Milletler’e döndü. Amerika, bu kısa zamanı iyi değerlendirerek, savaş sonrası Irak’ta izlediği plansız politikalarını gözden geçirebilir. Bu politikaların yerine Washington, Birleşmiş Milletler’in bir karar çıkartmasını sağlayarak, dünya ülkelerini ve uluslararası askeri güçleri Irak’a çağırabilir ve bu ülkeyi bir felaketin eşiğinden kurtarabilir. İşgalin uzamasıyla birlikte, Bush yönetiminin Irak’ın yeniden yapılandırma misyonunu hafife aldığı anlaşıldı. Amerikan Genelkurmayı tarafından hazırlanan gizli bir araştırma, Irak’ta aceleci ve tutarsız bir politika izlendiğini ortaya koyuyor.

Son olarak Washington Post gazetesinde smd Amerika Dışişleri Bakanlığı eski Küsteşarı Robert Kimmit imzalı bir yazıda İran konusuna değiniliyor:

Irak’taki durumun aksine, Avrupa ülkeleri ve Amerika, İran’ı nükleer programından vazgeçirme konusunda ortak bir tavır izliyor. Tarafların amacına ulaşması için, Avrupa ülkelerinin biraz öne çıkması ve Amerika’nın ise daha geri plana geçmesi gerekiyor. Bunun nedeni, Tahran hükümetiyle çeyrek yüzyıldan bu yana doğrudan ilişki kurmayan Wahsington’un, İran’daki gelişmeleri yönlendirmesinin zorluğundan kaynaklanıyor. Avrupa ülkeleri ise uzun bir süredir, bu ülkeyle diplomatik ve ticari ilişkilerini sürdürüyor. Avrupa’nın İran’la sürdürdüğü ‘kritik diyalog’ politikası, son zamanlarda, Tahran yönetiminin nükleer çalışmalarına ve füze geliştirme projesinde yoğunlaştı. Almanya’nın başını çektiği Avrupa ülkeleri, nükleer güce sahip bir İran’la ticari ilişki kurmayı reddedebilir ve bu ülkeye yapılacak mali yardımların yalnızca insani boyutlarla sınırlandırılacağı yönünde bir politika izleyebilir. Avrupa’nın İran’a yönelik yaptırım politikası, aynı zamanda gelişmiş ülkeler zirvesi G-8’e üye, Rusya ve Japonya’nın da bu yönde karar almasına yardımcı olabilir.

XS
SM
MD
LG