Erişilebilirlik

İran'da Gazetecilere İşkence - 2003-08-18


İran’da reformcularla sertlik yanlıları arasındaki mücadelenin başlıca kurbanlarından biri de gazeteciler. Son dönemde gazeteciler daha özgürce yazıyor, bunun sonucunda da daha sık tutuklanıyor, daha fazla kötü muameleyle karşılaşıyor, bazen de işkence görüyorlar.

Amerika’nın Sesi yazarlarından Ed Warner, batılı haber ajanslarıyla ilişkileri nedeniyle tutuklanan ve etnik olarak Azeri kökenli olan İranlı bir gazetecinin yaşadıklarını anlatıyor.

İnsaf Ali Hidayet, kendisini takip eden sivil elbiseli bir grubu fark ettiğinde İran’ın Tebriz kentindeki son gösterileri izliyordu. Rahatsız olmasına rağmen işine devam etti. Sonra 17’si birden yanına geldi ve Hidayet’i BBC, Amerika’nın Sesi ve Radyo Ferda’ya haber geçerek devlet karşıtı komploya karıştığı gerekçesiyle gözaltına aldı. Değişik cezaevlerinde geçirdiği 28 gün boyunca düzenli olarak dövüldü. Gözleri kapatıldığı için kendisine dayak atanların kim olduğunu göremedi.

Hidayet, serbest bırakıldıktan sonra, yaşadıklarını Cumhurbaşkanı Hatemi’ye bir mektupla bildirdi. Mektupta yazılanların bir kısmı şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanı, öyle bir biçimde dövüyorlar ki, hiç bir iz bırakmıyorlar. Fakat, sizi temin ederim ki, çok korkunç bir şekilde dövüyorlar. Daha sonra, tıbbi muayeneden geçtiğinizde, dayağın izine rastlanmıyor. Size ayrıntıları anlatamam. Fakat eğer o darbelerden birisi testislerinize gelseydi, yaşadığım acıyı anlardınız. Adeta nefesiniz kesiliyor. Size bunu söylemek zorundayım.”

Hidayet, işkencecilere “ben gazeteciyim” dediğinde, “hayır, sen bir hainsin” cevabını alıyordu. Bürosunu alt üst edip, evraklarına, parasına hatta cep telefonuna el koymalarına rağmen, gazetecinin Cumhurbaşkanı Hatemi’ye yazdığı mektupta belirttiği gibi bilgi istemeyi sürdürdüler:

”Gecenin bir yarısında gözlerim bağlandı ve sorgulanmak için başka bir yere götürüldüm. Beni sorgulayan kişi biraz daha medeni davrandı. Beni dövmedi. Hangi yabancı gazete ve dergilere çalıştığımı ve ne kadar para verdiklerini sordu. Ona göre, bu rakam 100 bin dolar civarında olmalıydı. Bunu da ütülü pantolonumdan çıkarttığını söyledi. Pantolon askım da Amerika’yla bağlantımın kanıtıydı. İyi İranlılar, pantolon askısı kullanmazdı.”

Hidayet, serbest bırakılmak için, okumasına izin verilmeyen bir ifadeyi imzalamak ve 10 bin dolarlık bir senet göndermek zorunda kaldı. Şimdi, gözaltına alınmasına neden olan aynı karanlık iddialarla yargılanıyor. Hidayet’i kimlerin gözaltına aldığı belli değil.

Farklı güvenlik birimlerinin belli bir otoriteye bağlı olmadan kendi başlarına çalıştıkları yönünde bir izlenim var. Bunlardan biri, Hidayet’i “eğer haber geçmeye devam edersen, seni öldürürüm” diye tehdit etti.

Ne Hidayet, ne de diğer gazeteciler yetkililerden ciddi bir yardım bekliyor. Sivil toplum örgütlerinin düzenlediği bir konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Hatemi, reformların muhalif din adamları tarafından engellendiğini itiraf etti. Örneğin Anayasayı Koruyucular Konseyi, yargı sisteminde işkenceyi yasaklayan bir kanunu engelledi.

Gazetecilere yönelik baskının bu örneğinde, Tebriz’in Azerbaycan’a yakınlığı gibi başka faktörler de etkili oldu. 100 ülkede yayımlanan 18 bin gazeteyi temsil eden Dünya Gazeteler Birliği, Tahran Devrim Mahkemesi’nde kapalı oturumda mahkum edilen yedi gazetecinin serbest bırakılmasını istedi.

İranlılar ise, gazetecilere tek sorun çıkaranın kendileri olmadığını belirtiyor ve İranlı gazetecilerin Irak’ta yaşadıklarını örnek gösteriyor. Temmuz ayında gazeteci olduğunu iddia eden iki İranlı şüpheli davranışları nedeniyle Amerikan güçleri tarafından gözaltına alındı ve Bağdat dışındaki bir gözaltı merkezinde tutuluyorlar.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Amerikan ve İngiliz güçlerinin bu iki gazeteci hakkında ya güvenliği ihlal ettiklerine dair inandırıcı kanıtlar sunmasını ya da serbest bırakılmalarını istiyor.

Amerika Dışişleri Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, bazı basın organlarını Iraklıları Amerikan birliklerine karşı kışkırtabilecek yanlış ya da taraflı haberler vermekle suçladı.

Buna karşılık Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Amerikalı yetkililerle Irak’taki gazeteciler arasındaki gerginliğin artmasından duyduğu üzüntüyü bildirdi. Ancak, ortada işkence suçlaması bulunmuyor.

XS
SM
MD
LG