Erişilebilirlik

ABD Basınından Derleme - 2003-08-11


Amerikan gazetelerinin başsayfaları, Devlet Başkanı Charles Taylor’un görevinden ayrılacağı Liberya’ya; ve uzun süredir elektrik ve benzin gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmaması yüzünden Irak’ın güneyindeki Şii halkın hafta sonundan beri sürdürdüğü sokak gösterilerine odaklanıyor.

Christian Science Monitor gazetesi, Irak’ta son günlerde Amerikan ve Amerikan yanlısı hedeflere yönelik saldırıların, özellikle de geçen hafta 19 kişinin ölümüyle sonuçlanan Bağdat’taki Ürdün Büyükelçiliği önündeki bombalı saldırının, El Kaide örgütüne işaret ettiğini bildiriyor:

"Son haftalarda Irak’taki Amerikan birliklerine yönelik saldırılarda, yabancı güçlerin parmağı olduğuna, özellikle de El Kaide örgütüyle yakın temasta bulunan İslamcı Kürt militanların oluşturduğu Ensar El İslam adlı örgütün bulunduğuna inanılıyor. Washington, 11 Eylül terör saldırılarıyla bağlantısını tam olarak ortaya çıkaramadığı, Irak rejimine yönelik harekatını ‘terörle savaş’ bağlamında yürütüyordu. Öyle görünüyor ki, terörle savaş, Irak’taki Amerikan birliklerinin ayağına kendiliğinden geliyor. Bu ülkedeki Amerikan birliklerinin komutanı Korgeneral Ricardo Sanchez, sözkonusu bu yabancı güçlerin büyük olasılıkla El Kaide’yle bağlantısı olduğunu söylemişti. Irak’ın Amerikalı sivil idarecisi Paul Bremer de, yakın bir zamanda Ensar El İslam Örgütü’nün Amerikan hedeflerine yönelik saldırılar düzenleyebileceğine dikkat çekmişti. Örgütün Kuzey Irak’taki kampları, Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği savaşçılarının da yardımıyla Amerikan birliklerince dağıtılmıştı. Ancak kaçan Ensar militanlarının Bağdat ve Felluce gibi hassas kentlere yayıldıkları iddia ediliyor."

Christian Science Monitor gazetesi ayrıca Amerikalı ve Iraklı yetkililere dayanarak, Irak’taki Amerikan hedeflerine yönelik saldırılara Vahabi mezhebinden militanların karıştığını yazıyor.

Bugünlerde Amerikan hedeflerine yönelik saldırıların oldukça sık yaşandığı bir ülke de Endonezya.

Los Angeles Times gazetesi, teröristlerin hedeflerini Amerikan büyükelçilikleri gibi resmi binalar yerine, ticari şirketlerin denizaşırı temsilciliklerine yönelttiklerini kaydediyor:

"Bali’deki bir gece klübüne ve başkent Cakarta’daki Marriott Oteli’ne bombalı saldırı düzenlemekle suçlanan Cemaat-ül İslamiye adlı terör şebekesinin, şimdi de Cakarta’da bulunan Amerikan petrol şirketlerinin temsilciliklerine ve diğer ticari hedeflerine saldırılar düzenlemeyi planladığı belirtiliyor. Los Angeles Times’ın muhabirlerine gösterilen gizli belgelere göre, terör hedefleri arasında Amerikan Halliburton, Exxon-Mobil ve Unocal gibi şirketler bulunuyor. Endonezyalı güvenlik yetkililerinin, geçen ay Cava’daki Cemaat-ül İslamiye hücrelerine yaptıkları baskınlarda ele geçirilen bilgilere göre, en az yedi Amerikan şirketine muhtemel terör saldırılarına karşı uyarıda bulunduğu bildirildi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı haftasonunda, Endonezya’daki Amerikan vatandaşlarını yeni terör saldırılarına karşı uyardı."

Washington Post gazetesinde çıkan ve Azerbaycan konulu bir yazıda ise eski Sovyet Cumhuriyetleri uzmanı Marsha Lipman, Azerbaycan’da olası bir hanedanlığın kurulması olasılığına karşı uyarıda bulunuyor:

"Azerbaycan resmi anlamda seçimle işbaşına gelen yetkililerin oluşturduğu bir demokrasi olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, etkisi altındaki parlamentoyu kullanarak oğlu İlham’ı başbakan seçtirdi. İlham, Amerika’da bir hastanede tedavi gören babasının bir şekilde görevi bırakması ya da ölmesi durumunda, geçici de olsa devlet başkanı olacak. Demokrasi deneyimi, bazı eski Sovyet Cumhuriyetleri’nde başarısız oldu. Haydar Aliyev’in yerine oğlu İlham’ın geçmesi, eski Sovyet cumhuriyetleri arasında babadan-oğula yönetim devrinin ilk örneği olacak. Haydar Aliyev’in Orta Asya ülkelerindeki muadilleri henüz gençler, ancak monarşi tarzı bir yönetime eğilimlerini şimdiden ortaya koymuş durumdalar. Azerbaycan bir Orta Asya ülkesi sayılmaz. Haydar Aliyev bir nebze de olsa ülkesinde muhalefete izin vermişti. Halen Başkent Bakü’de, muhalefet iktidara karşı toplu mitingler düzenleyebiliyor. Böylesi bir olay, bugünün otokrat rejimleri sayılan Özbekistan ve Türkmenistan’da asla düşünülemez."

XS
SM
MD
LG