Erişilebilirlik

'AB Üyeliğinde Acelecilik Kumar Olur' - 2003-07-16


Türkiye, başlattığı siyasi reform süreciyle Avrupa Birliği’ne üyelik için Kopenhag kriterlerini yakalamaya çalışırken, Amerika’da saygın düşünce kuruluşları arasında yer alan Dış İlişkiler Konseyi’nce yayınlanan Foreign Affairs / Dış İlişkiler dergisinin Mayıs-Haziran sayısında “Türkiye Avrupa’ya Hazır mı?” sorusuna yanıt arandı.

Melek Çağlar, makaleyi kaleme alan Merkezi New York’taki Alfred Sloan Vakfı'nın Program Direktörü Michael Teitelbaum ve California Üniversitesi öğretim üyelerinden Phil Martin’le görüştü.

"Üyeliğin önündeki engel göç riski"

Ankara’yla Brüksel arasındaki ilişkilerin ele alındığı makalede, Türkiye’nin uzun vadede Avrupa Birliği’nin bir parçası olduğu ancak üyeliği aceleye getirmenin kumar olacağı görüşü savunuluyor. Makalede Ankara’nın üyeliği önündeki en büyük engeli, siyasetin dışında, istikrarsız ekonominin ve buna bağlı olarak işsizliğin oluşturduğu da iddia ediliyor. Makalenin yazarı Profesör Phil Martin, görüşünü şöyle açıklıyor: "Türkiye’deki göç hareketlerine ilişkin kitap yazmış ve Türkiye’yi bir süre önce ziyaret etmiş biri olarak, Türkiye’den geniş çaplı bir göç akını yaşanabileceği korkusunun Avrupa’ya hakim olduğunu söyleyebilirim."

California Üniversitesi Tarım Ekonomisi Profesörü Martin, Türkiye’nin tarım sektörüne diğer birlik ülkelerinden çok daha fazla yardım yaptığını, bununla birlikte tarım alanında çalışanların gelirinin halen çok düşük düzeyde olduğunu söylüyor. Martin, “Eğer üye olarak alınırsa, Türkiye birliğin en fakir üyesi olacak, işte bu nedenle de üyelikle birlikte çiftliklerinden ayrılan insanların sadece İstanbul’la yetinmeyip, Almanya’ya kadar uzanmayacaklarını söylemek zor,” diyor.

“Yapılması gereken nedir” sorusuna ise Phil Martin şu yanıtı veriyor: "Genelde göçmen alan ülkeden çok, göçmen veren ülkelerin değişikliğe gitmesi gerekir. Türkiye hala özelleştirmeyi tamamlamadığı gibi, emek-yoğun sektörlerde verimliliği artıramadı. Temel ekonomik reformların devamı şart. Eğer Türkiye istihdam alanı yaratır ve ücretleri artırabilirse göç oranı azalacaktır."

California Üniversitesi Tarım Ekonomisi Profesörü Phil Martin, uzun vadede Türkiye’nin yeri mutlaka Avrupa Birliği’dir diyor ve devamla şunu söylüyor:"Mesele, herkes Türkiye’nin daha tam hazır olmadığını düşünürken Ankara ile Brüksel’in, Türkiye’nin üye olması için bir kumara girip-girmeyeceği. Bizim söylemek istediğimiz bu kumarda riskin yüksek olduğu. Çünkü eğer işler planlandığı gibi gitmezse, beklentiler çok yüksek olursa bu kez Türkiye’nin üyeliği daha da uzar."

Acelecilik kumar olur

Foeign Affairs dergisinin geçen sayısında yer alan “Türkiye Avrupa’ya Hazır mı?” başlıklı makalenin diğer yazarı Michael Teitelbaum da “Türkiye’nin üyeliği bir zaman meselesi, aceleye getirilmemesi gerekir” diyor. Phil Martin’le yazdığı makalede, “Aceleye getirilmiş üyelik, geriye dönüş olmayacağından kötü sonuçlanan bir kumar olabilir. Daha da kaygı verici unsur, güçlü Türk ordusunun İslamcılar’ın ülkeyi tehdit ettiği sonucuna varması durumunda bir kez daha yönetime geçme olasılığıdır ” görüşünü savunuyor. Alfred Sloan Vakfı Program Direktörü Michael Teitelbaum’a bu olasılığı yüksek bulup-bulmadığını sorduk.

Teitelbaum, "Doğrusu bunu bilemem, bu sorunun yanıtını iç siyasi gelişmeleri daha yakından bilen biri daha iyi cevaplayabilir, bu bir olasılık, ama ihtimal yüksek mi düşük mü söyleyemem. Ancak diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdığınızda 15 üye ülkede askeri darbe ihtimali neredeyse yoktur," dedi.

Teitelbaum ve Martin, Foeign Affairs dergisinde yayınlanan “Türkiye Avrupa’ya Hazır mı?” başlıklı makalede “80 yılda büyük bir değişimden geçen Türkiye bu süreci sürdürürse, zaman içerisinde birlik üyeliğine mutlaka hazır olacaktır, zira uzun vadede Türkiye’nin AB’ye girişi cazibesini hala koruyor” diyor, “sadece Türkiye’nin ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitim alanlarında değişikliğe gidilmesi gerektiği ve bunun için zamana ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul etmesi gerekir” görüşüyle yazılarını noktalıyor.

XS
SM
MD
LG