Kongre’de 2001 yılında oluşturulan ‘Türkiye’yle Dostluk Grubu’ nun kurucularından, milletvekili Ed Whitfield, Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan sıkıntılara rağmen gelecekten umutlu.
Türk firmalarının Irak’ın yeniden yapılandırılması projelerinde rol alması gerektiğini söyleyen Whitfield, şöyle dedi:
"Türk firmalarının mühendislik kabiliyetleri biliniyor. Irak’ta en büyük ihaleyi alan Bechtel firması, kendi de ihaleler açacaktır. Eminim, Türk firmaları Irak’ın altyapı ihtiyaçlarının karşılanması için, işin içinde olacaktır."
Güvenlik kaygılarından ötürü Türk hükümetinin Irak’ta ilgisinin büyük ölçüde Kürtlerin bulunduğu Kuzey Irak’ta odaklandığını söyleyen Whitfield, Türk ve Amerikan hükümetlerinin yeniden yapılanma konusunda birbirlerine belli bir teklif getirmediğini kaydetti; yeniden yapılanmada Türk hükümeti yerine özel Türk firmalarının rol oynayacağını umduğunu söyledi.
Whitfield, Amerikan askerlerinin Irak’a müdahale çerçevesinde Türkiye’de konuşlandırılmasıyla ilgili tezkerenin mecliste takılmasının ardından, Dostluk Grubunun eş başkanı, Demokrat Partili milletvekili Robert Wexler’le beraber Türkiye’ye gitmişti. Whitfiled bu ziyaretin kendileri için önemini şöyle anlatıyor.
"Türkiye’yi yönetenlere, bunun ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu anlatmak istedik. Kongre’de Türkiye’nin büyük destekçisi olduğumuz için, bunu bizim söylememiz önemli olur diye düşündük."
Whitfield, Amerikan yönetiminin Irak’a girmek için Türkiye’deki üsleri kullanmamaktan dolayı hayal kırıklığına uğradığını söyledi:
"Türkiye’de yeni bir hükümet olduğunu ve meclisteki oylamanın Tayyip Erdoğan’ın başbakan olmasından önce yapıldığını biliyoruz. Türk ekonomisinin Körfez Savaşından sonra hala toparlanamadığını da anlıyoruz. Buna rağmen Türkiye’nin gerçek dostları olarak, ilişkimizin çok özel olmasından dolayı düş kırıklığına uğradık. Geçmişte Türk askerleri Kore’de, Afganistan’da, Kosova’da bizimleydi. NATO’daki tek Müslüman ülke Türkiye ve bu ilişkiye değer veriyoruz. İlişkilerde bir sıkıntı oldu ancak bunun etksinin çok uzun süreceğini sanmıyorum."
Whitfield, Türkiye’deki partilerin, ülkenin çıkarlarını düşünerek hareket ettiğine inandığını da kaydetti. Dünyada hiçbir ittifakın sorunsuz olmadığını söyleyen Whitfiled, her ülkenin kendi çıkarını gözetmesi gerektiğini kaydetti ve sorunlar çıktığı zaman, negatif etkinin en aza indirilmesi için çaba sarfedilmesi gerektiğini söyledi. Bunun da iletişim yollarını açık tutarak ve açık sözlü olarak başarılabileceğini vurguladı.
Savunma Bakanı yardımcısı Paul Wolfowitz’in Türkiye’ye yönelik son açıklamalarını da değerlendiren Cumhuriyet Partili milletvekili Ed Whitfield, şöyle dedi:
"Wolfowitz ve Amerikan yönetimi adına konuşan diğerleri güçlü ifadeler kullanıyorlar çünkü Irak savaşında Türkiye’deki askeri üslerin kullanılmasının, savaşta verilecek kayıpları büyük ölçüde azaltacağını düşünüyorlardı. Bazıları bu yönetimin siyasi gücü, ekonomik gücü ve dünyadaki etkisi nedeniyle küstahça yaklaşımlar içinde olduğunu düşünüyor ancak ben buna katılmıyorum."
Milletvekili Ed Whitfield, Amerika’nın Türkiye’yi hala bölgede bir model olarak gördüğünü de söyledi:
"Türkiye, Amerika’da Müslüman ve laik bir ülke olarak biliniyor. Türkiye aynı zamanda NATO’nun tek Müslüman ülkesi. Bu da Hristiyan ve Musevi devletlerin, Müslüman bir ülkeyle çalışabileceğine en güzel örnek."
Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlenmeye devam edeceğini kaydeden Whitfield, Türkiye’nin kendisini Amerika’dan daha fazla destekleyen bir müttefiki olmadığını savundu:
"Türkiye’nin, Amerika’dan daha güçlü bir destekçisi olmadığına dair güvence verebilirim. Türkiye Avrupa Birliği’nin üyesi olmak istediği takdirde Amerika bu konuda destek vermeye devam edecektir. Amerikan hükümeti AK Parti ve Bay Erdoğan’la veya Türkiye’nin siyasi liderleri kimse, onlarla işbirliği yapmaya devam edecektir. Meclisteki oylamanın olumsuz sonuç vermesine rağmen Amerika, Türkiye’ye ekonomik destek sağlamaya devam ediyor. Askeri yönden de faaliyetlerimizi koordineli yürütüyoruz."
Kongre’de Türkiye’ye karşı genel bakışın olumlu olduğuna da değinen milletvekili Whitfield, Başkan Bush’un Türkiye için önerdiği yardım miktarının azaltılmasını öngören teklifin Kongre’de çoğunlukla reddedildiğini hatırlattı.
Amerikan Kongresi’ndeki ‘Türkiye’yle Dostluk Grubu’ nun kurucularından ve eş başkanı olan Ed Whitfield, geçtiğimiz ay Kongre’ye sunulan ‘Ermeni Soykırım Tasarısı’ ile ilgili olarak da geçmişin geçmişte kaldığını, bu gibi adımların yapıcı olmadığını söyledi. Bu tür tasarıların Kongre’ye daha önce de geldiğini kaydeden Whitfield, özellikle ‘Türkiye’yle Dostluk Grubu’ olarak, tasarının Türkiye için yapabileceği negatif etkiyi azaltmaya çalışacaklarını belirtti.