Erişilebilirlik

Parris: İlişkiler Zaten Değişecekti - 2003-04-04


Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın sürpriz Türkiye ziyaretini ve Türk-Amerikan ilişkilerini, Türkiye’de Amerikan Büyükelçisi olarak görev yapmış olan Mark Parris’le konuştuk. Emekli büyükelçi Parris, Washington’da, Türkiye’deki siyasi gelişmeleri çeşitli kurumlar için değerlendiriyor.

Son yazdığı değerlendirme yazısında da Türk-Amerikan ilişkilerinin son durumunu ve geleceğini sorguladı, ilişkilerin devam etmesi için yeni dinamikler geliştirilmesi gerektiğini savundu.

Parris’e göre iki ülke arasında tezkere konusu üzerine ABD'de düş kırıklığına yol açan gelişmeler yaşanmasaydı dahi ilişkilerin çerçevesi yine değişecekti çünkü Irak harekatından sonra bölgenin yapısı temelden değişecek.

Büyükelçi Parris’e önce Powell’ın ziyaretini sorduk. Parris, bu ziyaretin hem Ankara’da hem de Washington için beklenmedik bir karar olduğunu söyledi.

"Powell’ın ziyareti, Aralık ayından beri iki ülke arasında gelişmekte olan kötü duyguları değiştirmek ve Irak’taki harekatla ilgili küçük ama önemli ve sağlam bazı adımların atılmasını sağlamak açısından çok olumlu oldu."

Powell'la Türk yetkililerin Ankara’daki görüşmesinden sonra yapılan açıklamalara göre Kuzey Irak’taki Amerikan askerlerinin gıda, yakıt ve malzeme ihtiyacı Türkiye üzerinden karşılanabilecek. Ayrıca Irak’a insani yardım aktarımında Türkiye yardımcı olacak.

Büyükelçi Parris, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, Ankara’da Powell'la düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamaların da Washington’da memnuniyetle karşılandığını söyledi.

"Gül’ün, Türkiye’nin koalisyonun bir parçası olduğunu açıkça ifade etmesi, ki sanırım bu ilk defa dile getirildi, Washington’da çok iyi karşılanacaktır."

Türk basınında çıkan bazı haberlere göre, Ankara’nın Amerikan hükümetinden Musul ve Kerkük’ün Irak halkına ait olacağına dair yazılı bir açıklama istemesi konusunda ise Parris, bu tür şüphelerin yersiz olduğunun zamanla anlaşılacağını söyledi.

"Bu konuyu uzun süredir izliyorum. Kış boyunca Amerikan hükümeti gerek Türkiye ile yaptığı müzakerelerde, gerek kamuoyuna yaptığı açıklamalarda, gerekse Kürtlerle yapılan konuşmalarda, Irak’ın üniter bir devlet olarak korunması, petrol kaynaklarının Irak halkı tarafından paylaşılmasını savunduğu, kimsenin Musul ve Kerkük gibi yerler üzerinde eyleme geçmesini desteklemediği defalarca vurgulandı. Bu konularda Türk ve Amerikan görüşleri farklı değil. Bazı kesimler böyle bir görüş ayrılığı varmış gibi şüpheler yarattı. Ancak bu doğru değil ve tarih de böyle olmadığını kanıtlayacak. Önümüzdeki günlerde dünya ve Türkiye, Amerika’nın sözlerinde samimi olduğunu görecek."

Peki, bütün bu kuşkular ve ikili müzakereler süresince yaşananlar, Türk-Amerikan ilişikileri açısından ne anlama geliyor? Mark Parris’in yanıtı şöyle.

"İlişkilerin etkilenmediğini söylemek doğru olmaz. Bir kere Irak konusunu geride bıraktıktan sonra ilişkilerin işleyişinde bazı farkılılıklar olacak. Ancak bu farklılık, 62 bin Amerikan askerinin Türkiye’de konuşlanıp konuşlanmamasına bağlı olmayacak bir şekilde zaten hissedilecekti. Çünkü bölgenin yapısında temel değişiklikler olacak. Bu durumda hem Türkiye, hem de Amerika politikalarını gözden geçirmek ve yeni duruma ayak uydurmak konumunda olacak."

Mark Parris, bölgedeki değişiklikler sonucu, Amerika’nın, Türkiye’deki İncirlik Üssü’ne ihtiyacı kalmayabileceğini söylüyor. Türk-Amerikan ilişkilerin önemini abartmanın da, ilişkinin hiç etkilenmediğini söylemenin de doğru olmadığını belirten Parris’e göre bugünkü yaklaşımlar bir yıl öncesine göre farklı.

"Bir yıl önce Türkiye, İngiltere dışında Amerika’nın en güvenilir müttefiki olarak görülüyordu. Durum şimdi farklı. Ancak Dışişleri Bakanı Powell’ın ziyareti, hala birlikte çalışma imkanımızın olduğunu göstermek açısından önemliydi. Türk-Amerikan ilişkilerinin bittiğini düşünenler bunun erken bir yargı olduğunu gördüler. Türkiye’nin coğrafi büyüklüğü, yeri ve nüfus yapısı Amerika için önemli olmaya devam edecek. Bu da Irak harekatı bittikten sonra bölgedeki yeni oluşum çerçevesinde, ortak görüşler etrafında sinde birleşmemize ve ne yapacağımıza karar vermemize yardımcı olacak."

1997-2000 yılları arasında Türkiye’de Amerikan büyükelçisi olarak görev yapmış olan Mark Parris, Bush yönetiminin Türkiye için savaş bütçesi kapsamındaki dış yardımdan ayırdığı 1 milyar doların onaylanmasının, Amerikan yönetiminin Türkiye’ye verdiği önemi gösterdiğini söyledi.

"Hiçbir koşul olmadan Türkiye için 1 milyar dolar ayrılması, Amerika’nın Türk ekonomisini savaşın kısa vadeli olumsuz etkilerinden korumak istediğini gösteriyor. Bu sayede IMF programının Türkiye’de başarılı olamasını sağlamak, sadece Türkiye için değil Amerika’nın bölgedeki çıkarları için de önemli."

Başkan Bush’un Kongre’ye sunduğu Irak Savaşını Destek Fonu'nda Türkiye’ye 1 milyar dolar ekonomik yardım yapılmasını da istemesi, bazı Kongre üyelerinin tepkisine yol açmıştı.

Ancak Kongre’de oylamanın yapıldığı 3 Nisan günü, Beyaz Saray sözcüsü Ari Fleischer, bazı Kongre üyelerinin bu yardıma şiddetle karşı çıktığını bildiklerini ancak Bush’un Türkiye’nin ekonomik durumu göz önüne alındığında yardımın uygun ve doğru bir politika olacağı görüşüne vardığını, yardımın desteklenmesini istediklerini açıkladı.

Sonuçta, Türkiye’ye yapılacak 1 milyar dolarlık yardım hem Senato’da hem de Temsilciler meclisi’nde onaylandı.

XS
SM
MD
LG