Erişilebilirlik

AB Türkiye'ye Tanıdığı Hazırlık Süresini Uzatıyor - 2003-03-26


AB, Türkiye’nin üyelik sürecindeki yükümlülükleriyle ilgili Katılım Ortaklığı Belgesi'ni güncelleştirdi. Bakanlar Konseyi tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek yeni belgede Türkiye’ye 2004 ile 2006 yılları arasında 1 milyar 50 milyon Euro malî yardım taahhüt ediliyor. Yeni belge Türkiye’ye tanınan hazırlık süresini uzatıyor ve ordunun sivil denetim altında tutulmasından, azınlıklara daha geniş haklar tanınmasına kadar uzanan siyasi kriterlerle Kıbrıs ve Ege sorunlarının çözümünün üyelik için şart olduğu bir kez daha hatırlatılıyor.

Avrupa Komisyonu’nun bugün Brüksel’deki toplantısında görüşüp onayladığı güncelleştirilmiş yol haritasının eskisinden farklılığı zaman ve para kredisi açması. Helsinki Zirvesi kararları uyarınca Türkiye, Kopenhag kıstaslarının siyasi ve ekonomik vecibelerini 2004 yılına kadar yerine getirmekle zorunluydu. Bunun siyasi nitelikli olanlarında Türkiye’ye zaman tanınmıyor. Türk hükümeti önümüzdeki yılın sonbaharına kadar orduyu sivil denetim altına almak, etnik dillerde radyo ve televizyon yayınları yapmak isteyenlere izin vermek, temel hak ve özgürlükler alanındaki tüm eksikliklerini gidermek zorunda. Bu arada, Yunanistan ile Ege sorununu diğer bir deyişle, hava sahası ve kıta sahanlığı ihtilâfını çözmesi, çözemediği takdirde de La Hay Adalet Divanı'na gitme konusunda Atina ile anlaşması gerekiyor.

Avrupa’nın siyasi çözüm beklediği konulardan biri de Kıbrıs. Bu konunun da önümüzdeki yılın ilkbaharına kadar çözülmesi şart. Avrupa Birliği buna karşılık ekonomik alandaki yükümlülükleri açısından Türkiye’ye 2006 yılına kadar süre tanıyor. Uyum çalışmalarında kullanılmak üzere de 1 milyar 50 milyon Euro vermeyi taahhüt ediyor. Bu miktarın 250 milyonu gelecek sene, 300 milyonu 2005 yılında geri kalan 500 milyonu da 2006’da aktarılacak.

Brüksel’de bir basın toplantısı düzenleyen Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu yetkilisi Gunther Verheugen, Irak savaşı dahil olmak üzere siyasi reformları geçiktirecek hiçbir mazeretin kabul edilmeyeceğini bildirdi. Verheugen’e göre Türk hükümeti ya kendisinden istenenleri eksiksiz yerine getirir, ya da üyeliği unutur. Üstelik Irak’ta savaşa dahil olması veya işgâle kalkışması durumunda Avrupa ile ilişkileri kötüleşir. Verheugen’e göre bugün için adaylık sürecini dondurmayı gerektiren bir durum yok. Avrupa’nın bu yola başvurması Türkiye’ye gönderilmiş yanlış bir sinyal olur. Türkiye’nin önündeki süre çok kısa. Avrupa Parlamentosu, Avrupa standartlarında bir anayasa değişikliği istiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerinden vazgeçilmesinde, diğer bir deyişle Atatürk devrini tamamen kapatacak yeni hüküm ve ilkelerle donatılmış bir anayasa yapılmasında ısrar ediyor.

Hem Avrupa Parlementosu hem de Avrupa Komisyonu ordunun siyasi denetim altına alınmasını ön şartların başına yerleştiriyor. Bu da elbette işin en zor olan tarafı. Avrupa Birliği, büyük ümitler bağladığı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını ilk kez ciddi bir sınava tabi tutuyor.

XS
SM
MD
LG