Erişilebilirlik

Bush: 'Özgür Irak İstikrar Getirecek' - 2003-03-10


Başkan Bush, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i devirmeye kararlı görünüyor. Başkan, Bağdat’ta yeni kurulacak rejimin tüm bölgeye demokrasi örneği olacağını, Ortadoğu’ya barış ve istikrar getireceğini ileri sürüyor. Ama, Saddam Hüseyin’in muhalifleri de dahil herkes aynı görüşte değil.

Başkan, bir süre önce, muhafazakar görüşleriyle tanınan Amerikan Enterprise Institute adlı araştırma kurumunda yaptığı konuşmada, özgür bir Irak’ın tüm Ortadoğu’ya barış ve istikrar getireceğini söyledi ve savaş sonrası Ortadoğu için çok parlak bir senaryo çizdi. Bush “Fas’tan Bahreyn’e tüm Müslüman ülkelerin siyasi reform yolunda somut adımlar attığını görüyoruz. Irak’ta kurulacak yeni rejim bölgedeki tüm ülkelere özgürlük örneği olacaktır.” dedi. Konuşmasında savaştan çok savaş sonrası Irak üzerinde duran Başkan, Irak’ın doğal kaynaklarının Iraklılara ait olduğunu ve Irak halkının yararına kullanılmasını sağlayacaklarını söyledi. Bush, Amerikan askerlerinin, savaştan sonra Irak’ta gerektiğinden bir gün fazla kalmayacaklarını belirtti; kurulacak hükümetin başına “yeni bir diktatör” getirilmeyeceğini bildirdi. Başkan’ın Washington’daki konuşmasını Ürdün’ün başkenti Amman’da yaşayan Iraklılar da izledi. Yıllardır sürgünde yaşayan Iraklıların en büyük arzusu Saddam Hüseyin’in devrildiğini görmek ancak hem savaş hem de Amerika’nın gerçek niyetleri hakkında ciddi kaygıları var. Herkesi korkutan başka şey, Saddam Hüseyin’den sonra ne olacağı. Amman’da yaşayan Iraklılardan Ahmet, Bağdat’tan 1991 yılında, ilk Körfez Savaşı’ndan sona kaçmış. Savaştan sonra kentin çok kötü bir durumda olduğunu, uzun bir süre elektrik ve su bulunmadığını, yolların mahvolduğunu söylüyor. Birleşmiş Milletler yaptırımlarının başlamasından sonra hayatın daha da çekilmez bir hale geldiğini belirten Ahmet Ürdün’deki Iraklıların tümünün hem Saddam’a hem de savaşa karşı olduğunu vurguluyor:

"Diğer Iraklılar gibi Saddam Hüseyin’in hakkından gelinmesini istiyoruz. Ancak savaş yoluyla değil... Başka bir yolla, Irak halkına güçlük çıkarmayacak bir yolla devrilmesini istiyoruz.. Halk çok büyük acılar çekti."

Iraklı Ahmet savaşa karşı olmakla birlikte Saddam Hüseyin’in kolay-kolay koltuğundan ayrılmayacağını da biliyor. Bu yüzden Amerika’nın askeri müdahale planlarını anlayışla karşıladığını belirten Ahmet, Saddam Hüseyin’in görevden ancak zorla alınabileceğini vurguluyor. Sürgündeki Iraklı, Iraklıların kendi ülkelerinde dünyada olup bitenlerden habersiz yaşadıklarını ileri sürüyor:

"Bağdat’ta yaşayanların habere ulaşmaları imkansız. Hiçbir haber kaynakları yok. Yabancı televizyon yok, uydu televizyonu yok. Sadece yerel haber izliyorlar. Onlar da tümüyle kontrol altında. Örneğin savaş hazırlıklarıyla ilgili tek bir kelime haber yayınlanmıyor."

Ürdün’de Irak toplumunun toplumun çeşitli kesimlerinden 300 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bazıları bu ülkede yasal olarak bulunuyor. Bunların çoğu yabancı ülkelere gitmek için yaptıkları başvurulara cevap bekleyen kişiler. Önemli bir bölümü ise kaçak. Gerekli belgelere sahip olmadıkları için bu Iraklıların çoğu düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda. Irak’a geri gönderilmek korkusuyla gerçek adlarını açıklamaktan bile korkuyorlar.

Mona adlı 30 yaşındaki Iraklı, ülkesinden 10 yıl önce kaçmış. O zamandan beri başkent Amman’da öğretmenlik yapıyor. Bağdatlı Mona, Saddam Hüseyin’den nefret etmekle birlikte, Irak liderinin tüm bölgeyi tehdit ettiği yolundaki Amerikan iddiasıyla alay ediyor:

"Amerikalılar savaş istiyor. Irak halkı umurlarında bile değil. Bizi düşünselerdi Saddam Hüseyin’i 90’lı yıllarda öldürürlerdi. 13 yıl ambargo uyguladıktan sonra mı akıllarına geldi Saddam’ı ortadan kaldırmak? Gülünç bir iddia bu. Şu anda Iraklıların iki düşmanı var. İçerde Saddam, dışarıda ise Amerika’nın dış politikası."

Amerika’nın niyetlerinden kuşku duyan sadece Iraklılar değil. Tüm bölgede Amerika’nın Saddam Hüseyin’le suçlamalarında samimi olmadığı, Washington’un gerçekte Irak’ın doğal kaynaklarına el koymak istediği inancı hakim. Ürdün’de yaşayan Iraklılardan bakkal Muhammed de aynı görüşte:

"Esas amaç petrol. Ortadoğu’nun tüm petrol kaynaklarını kontrol altına almak istiyorlar. O zaman tabii para vermek zorunda kalmayacaklar... Diğer ülkeler gibi Amerika’nın da şu anda Irak petrolünü serbest piyasada satın alması mümkün. Ayrıca Amerika’nın Irak’a askeri müdahalesinin 100 MİLYAR DOLARA mal olması bekleniyor. Başka bir deyişle, savaşın faturası o kadar ağır ki, Amerika Irak petrolüne el koysa bile kârlı çıkması imkansız. Bu iki gerçeğe rağmen Arapların büyük çoğunluğu Amerika’nın Irak petrollerini ele geçirmek için savaşa hazırlandığına inanıyor."

Ürdün’deki Iraklılar Saddam Hüseyin gittikten sonra ülkelerinde demokratik bir rejim kurulmasını istiyor fakat, Amerika’nın askeri müdahalesinin demokratik girişimlere darbe vuracağını savunuyor. Iraklı Ahmet, kendisiyle birlikte sürgünde yaşayan binlerce Iraklının geri dönmek istediğini söylüyor:

"Göreceksiniz ben Bağdat’a geri dönen ilk kişi olacağım. Çünkü, işimiz orada, malımız mülkümüz orada, akrabalarımız dostlarımız orada... Her şeyimiz orada."

Geri dönmek istemelerine rağmen sürgünde yaşayan Iraklılar, şimdilik beklemeyi tercih ediyor. Savaş olacak mı? Saddam Hüseyin gidecek mi? Giderse yerine kim gelecek? Herkes bu soruların yanıtını bekliyor.... Bir grup Iraklı ise Saddam sonrası Irak’a şekil vermek için Macaristan’da eğitim görüyor. Amerikalı uzmanlar tarafından eğitilen Iraklıların bir bölümü geçen hafta mezun olmuştu. Program tamamlandığında 3 bin Iraklı kampta eğitim görmüş olacak. Dört haftalık eğitim sırasında Iraklılara savunma teknikleriyle, savaş ve sonrasında üstlenecekleri rol ve sorumluluklar öğretiliyor. Iraklılar, yardım kuruluşlarıyla askeri yetkililer arasında irtibat sağlayacak, askeri kuvvetlerin sivil operasyonlarına destek olacak, savaş nedeniyle evinden barkından olacaklara yardım edecekler.. “Özgür Irak kuvvetleri” adı verilen grup Kürtlerle birlikte, Şii, Sünni ve Hrıstiyan Iraklılardan oluşuyor. Aralarında işadamları, öğretim üyeleri, mühendisler var.

XS
SM
MD
LG