Erişilebilirlik

Başkan'ın Görevi Zor - 2003-02-04


Siyasi gözlemciler, Başkan Bush’un, Irak’ta bir savaş halinde sadece Saddam Hüseyin’le demokrasi arasında bir tercih yapma durumunda olmayacağını söylüyorlar. Başkanın, asıl yapması gereken seçim, şu andaki zor durum ya da düzenin kontrol edilemeyecek kadar bozulması arasında olacak. Sonuç ne olursa olsun, bu görev son derece zor.

Siyasi gözlemciler, Irak’a saldırının bölgedeki dengenin bozulmasına yolaçabileceği, bu durumun düzeltilmesinin zaman alacağı ve Amerika’nın terörist saldırılara hedef olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Elde edilebilecek en iyi sonuç, az sayıda Amerikalı ve Iraklı’nın ölümüne yolaçacak kısa bir savaş olması, en kötü senaryo da binlerce kişinin ölümüne, Irak’ın parçalanmasına ve bölgede istikrarın bozulmasına sebep olacak uzun bir savaş...

Commonwealth Institute adlı araştırma kuruluşu uzmanlarından Carl Conetta, savaşın süresinin, seçilecek savaş yöntemine bağlı olduğunu söylüyor: “Bir önceki savaşta izlediğimiz yolu izler, önce ağır hava bombardımanı, ardından kara birlikleriyle harekete geçersek, bence Irak savaşı iki-üç hafta gibi kısa bir sürede biter. Ancak şehir savaşı yapılacak olursa, iş uzayacaktır. Kilit konumdaki birkaç şehri ele geçirip Irak rejiminin çökmesini bekleyebiliriz. Bu arada da özel operasyon ve hava akınlarını sürdürebiliriz. Böyle bir senaryoya göre, ilk aşaması altı hafta kadar sürecek bir savaş sözkonusu olabilir.”

Conetta , ölü sayısının Amerika’nın şehir savaşına girip girmeyeceğine göre değişeceğini, şehir savaşı yapılmazsa, Amerikan kayıplarının birkaç yüzle sınırlı kalabileceğini belirtiyor. Uzmana göre Amerikan askerlerinin şehirlere girmesi halinde bu sayı iki katından da fazla olabilir. Saddam’ın kimyasal silah kullanıp kullanmayacağı da Amerikan kayıplarının sayısı üzerinde etkili olacak. Carl Conetta şöyle diyor:

“Kimyasal silah kullanımı bilinmeyen bir faktör... Eğer kullanılacak olursa, ölü sayısında büyük artışlar olabilir.”

Bir Irak savaşında kimyasal silah kullanılıp kullanılmayacağı Amerikan askerleri için gerçekten ciddi bir sorun. Binlerce askere kimyasal savaş olasılığına karşı gaz maskeleri verilmiş durumda. Bu özel donanım, askerlerin hayatını kurtarma açısından son derece önemli olabilir, ancak bunları giyen bir askerin hareket yeteneği büyük ölçüde sınırlanıyor. Özellikle yaz döneminde bu giysiler içindeki askerler sıcak nedeniyle ciddi sağlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Birçok siyasi gözlemci, bu donanıma gerek kalmayacağına, çünkü Saddam Hüseyin’in, Amerikan askerlerine karşı kimyasal silah kullanmasının düşük bir olasılık olduğuna inanıyor.

Uzman Conetta, Saddam Hüseyin’in elindeki kimyasal silahların iyice azaldığını söylüyor.

“Körfez savaşının bitiminden buyana yeni kimyasal silah edinemedi, elinde olan da muhtemelen pek etkin değil.”

Cato enstitüsünden Leon Hadar da Saddam Hüseyin’in kimyasal silah kullanma olasılığının yüksek olmadığını söylüyor:

“Bence, Saddam, kimyasal ve biyolojik silah kullanmayacak. Çünkü etrafındaki kişilerin böyle bir risk almak isteyeceğinden şüphe ediyorum.”

Hadar , savaşın kısa süreceğini beklemekle birlikte, ölecek sivillerin sayısını azaltmak için savaşta büyük çapa sarfedilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor:

“Benim tahminim, bu savaşta siviller arasında kayıplar, Afgan savaşından ve birinci Körfez savaşından daha yüksek olacaktır.”

Irak’ta bir savaşa karşı çıkanlar, Irak’ın içinde olup-bitenden çok bölgenin tamamı üzerinde kaygı duyuyor. Amerika Temsilciler Meclisi’nin Teksas Cumhuriyetçi üyelerinden Ron Paul bir yazısında, İsrail’in, Irak savaşını fırsat bilerek topraklarını, Filistin ve Lübnan’a doğru genişletmek isteyebileceğini söylüyor. Kongre üyesi, İsrail’in elindeki nükleer silahlarla, komşu ülkelerin gözünü korkutabileceğini ve topraklarını genişletmeyi düşünebileceğini belirtiyor.

Cato Enstitüsünden Leon Hadar da İsrail’in Irak savaşına doğrudan girmeyeceğini, ancak bu durumu kullanarak bölgesinde avantaj sağlayabileceğini düşünüyor. Uzmana göre, İsrail’in özellikle Gazze bölgesinde siviller arasında büyük kayıplara yolaçacak bir askeri eyleme girişmesi mümkün... Hadar, İsrail’in ayrıca Lübnan’da Hizbullah gerillaları harekete geçtiği takdirde misillemede bulunması yüksek bir ihtimal:

“İsrail güney Lübnan’ı istila etmek yerine helikopter ve komandolar yollayarak, düzenleyeceği operasyonla Hizbullah’ın bulunduğu noktaları vuracaktır. Suriye’yi küçük düşürmek için Suriye’deki bazı yerleri de bombalayabilir.”

Commenwealth Enstitüsünden Carl Conetta, Saddam Hüseyin’den İsrail’e bir saldırı gelmedikçe, İsrail’in Irak’taki savaşa girmekle ilgilenmeyeceğini ancak bölgede başka çatışma noktalarının hareketleneceğini söylüyor:

“Irak’a saldırı sonucu İsrail-Filistin çatışması tırmanışa geçebilir. İsrail, bir savaşa ancak böyle bir durumda karışacaktır.”

Cumhuriyetçi Kongre üyesi Ron Paul, bölgenin kargaşa içine girmesi halinde Kuzey Irak’taki Kürtlerin de bundan yararlanmak isteyebileceğini belirtiyor. Kongre üyesine göre, Kürtler bir savaştan sonra kendi bağımsızlık emellerini gerçekleştirmeye kalkışırsa bu durum bölgede istikrarsızlığı şiddetlendirir.

Amerika’nın yakın müttefiki Türkiye de bugünkü Irak toprakları üzerinde bir Kürt devleti kurulmasının bölge için felaket olacağını belirtiyor. Türkiye, böyle bir durumun kendi Kürt nüfusu içinde de benzeri eğilimlere yolaçabileceği kaygısını taşıyor.

XS
SM
MD
LG