Erişilebilirlik

Irak Asıllı Amerikalılar Yılbaşı Dönemini Kaygıyla Geçirdi - 2003-01-02


Muhammed el Ömer, daha küçük bir çocukken 1970 yılında Bağdat’tan bir orta Amerika eyaleti olan Michigan’a göç etmiş. Kendisi gibi 100 bin Irak’lı Amerikalıyla birlikte burada yaşıyor.

El Ömer, Arap Amerikan çıkarlarına yönelik bir organizasyon kurmuş. Kuruluş Arap dünyasına ilişkin konuların daha iyi anlaşılabilmesi için çaba sarfediyor. El Ömer, olası bir Amerika-Irak savaşının özellikle Irak asıllı Amerikalılar’ı düşündürdüğünü söylüyor:

Bütün ömürlerini Irak’ta geçirdikten sonra yeni Amerika’ya göç etmiş kişiler bile, Amerika’yı kendi ülkesi olarak kabul ediyor. Bu kişiler Amerika’nın kendilerine kollarını açtığını düşünüyor ve kabul gördüklerini hissediyor. Iraklı Amerikalılar bundan oldukça mutlular. Ancak diğer taraftan, geride bırakılanların hüznü de var. Ana, baba ve akrabaların durumu hepsini düşündürüyor.

El Ömer, 80’lerdeki İran-Irak ve 11 yıl önce Irak’ın Kuveyt'i işgali yüzünden çıkan Körfez savaşının ardından birçok Irak asıllı Amerikalı’nın, ülkenin yeniden inşaya olan ihtiyacını gördüklerini söylüyor.

Doktor Selam Cafer Demokrasi için Irak Forumu’nun bir üyesi. Cafer, Irak’taki Saddam Hüseyin yönetimini, Sovyetlerdeki Stalin dönemine benzetiyor:

Irak televizyonunda ne varsa Saddam’ın propagandasına yönelik. Her yer onun casuslarıyla dolu. Çocuklar hükümet aleyhine konuşmasın diye, okullarda bile bunlar var. Bazı çocuklar okulda öğretmenlerinin önünde ağızlarından birşeyler kaçırdığı için zarar gören ana-babaların olduğunu biliyoruz. Bu da Iraklı’lar’ın nasıl bir barbarlık içerisinde yaşadıklarının en büyük örneğidir. Batılı ülkelerde yaşayanlar özgürlüğün nasıl birşey olduğunu bilmiyorlar çünkü buna doğuştan sahipler.

Iraklı Amerikalıların çoğu Saddam Hüseyin’in görevden uzaklaştırılması gerektiği konusunda hemfikir. Michigan’dan Amerikan Müslüman Konseyi bölge başkanı İsmet Hamid, böyle düşünenlerden. Ancak Hamid, Irak’la savaşın beklenen etkiyi yapıp bölgeye istikrar getireceğini düşünmüyor:

Bush Yönetimi, mevcut daşmanlarının önerileri doğrultusunda, er ya da geç savaşa gidecek. Sahip olunan güç nedeni ile hızlı sonuç alınacak ve zafer kazanılacak. Ancak uzun vadede bu hem batı, hem Amerika hem de Orta Doğu için bir felaket olacak.

Hamid, Irak’ta kalıcı bir sonucun içeriden gelen bir hareket ile olacağını söylüyor. Iraklı Amerikalılar’ın bazıları ise, istenen siyasi sonuçların elde edilemeyeceği gerekçesiyle, savaşa karşı çıkıyor. Muhammed el Ömer, Iraklılar’ın yaşadıkları zorluklardan sıyrılıp bir nefes almaya ihtiyaçları olduğunu bildiriyor:

1990 yılı öncesinde Irak, vatandaşlarının yüzde 90’dan fazlasına temiz içme suyu sağlayabiliyordu. Bunun yanı sıra elektrik gibi diğer hizmetler de yeterliydi. Bu hizmetler 1991 Körfez savaşından bu yana tamamiyle yenilenmedi. Iraklılarla konuşursanız, onlar için 1991 savaşının henüz bitmediğini göreceksiniz. Iraklılar’ın aklındaki soru bu çilenin ne zaman biteceğidir.

Iraklı Amerikalı Ganim Cumali, Körfez Savaşı ardından Irak’taki insani sorunlara müdehale etmek için kurulmuş Yardım ve Kalkınma organizasyonunun başkanı. Cumali, Saddam Hüseyin’in askeri bir müdehale olmaksızın silahsızlanabileceğini ve Hüseyin’in görevden uzaklaştırılabileceğine inanıyor:

Irak ve benzeri ülkeler oldukça küçükler. Bu gibi ülkelerde dışarıdan yapılabilecek çok şeyler var. Amerika demokrasi ve serbest seçimler için baskı yapabilir ve ağırlığını koyabilir. Amerika’nın yalnızca Irak’ta değil, demokrasi için Arap dünyasının diğer ülkelerinde de aynı şeyi yapmasını görmekten mutluluk duyacağım.

Ancak birçok Iraklı Amerikalı biliyor ki, diplomatik kanalların işlemediği bir değil birçok kez görüldü. Selam Cafer 22 yıl önce Irak’tan ailesi ile beraber kaçarak Amerika’ya geldi. Cafer mevcut durumun Saddam Hüseyin’i devirip demokrasiyi kurmak için çok uygun olduğunu düşünüyor:

Aradan 22 yıl geçti, hergün her dakika işler daha da kötüye gitti. Saddam Hüseyin’in işlediği suçlara sırtımızı dönersek biz de bu suçların bir parçası oluruz. Bu, barışçı her harekete karşı bir durumdur. Saddam’ı Irak’ın başından almaktan sözeden insanlar gerçekte barışçı insanlardır. Savaş istemiyorum, ancak bazen barış için savaşmak da gerekiyor.

Cafer, Afganistan’da olduğu gibi Irak’ta siyasi bir değişim istiyor. Cafer’e göre Iraklılar böyle bir değişimi bekliyor:

Konuştuğum insanlar bu gaddar diktatörden kurtulmak için dışarıdan yardım bekliyor. Saddam’ın güç kullanarak uzaklaştırılması gerekiyor. Irak halkı dışarıdan yardım geldiğini hissederse 1991 Körfez Savaşı’nda olduğu gibi harekete geçecektir. Ne yazıkki o tarihte bu yardım gelmedi.

Cafer, demokrasinin Irak’ta hakim olamasıyla beraber ülkesine ailesiyle beraber geri döneceğini ve Irak’ın yeniden yapılandırılması için çalışacağını söylüyor.

XS
SM
MD
LG