Erişilebilirlik

Yabancı Basından Türkiye'ye Destek - 2002-12-12


Wall Street Journal'da dün Yunanistan Dışişleri Bakanı George Papandreu’nün bir mektubu yayınlandı. Papandreu, “Klübe Katılın” başlıklı yazısında, Avrupa Birliği&nin genişleme politikasının coğrafi konumdan çok, müşterek değerlere dayanması gerektiğini savunuyor ve bunun tüm ülkelere barış ve refah getireceğini belirtiyor.

Papandreu, ülkesiyle Türkiye arasında üç yıl önce başlayan yakınlaşmanın ikili ilişkilerin düzelmesine yol açtığını ve Atina ile Ankara’nın müşterek girişimlerinin Balkanlar ve Ortadoğu’da istikrar sağlanmasına katkısı olduğunu ileri sürüyor.

Papandreu mektubunda, yıllarca önce üyelik başvurusunda bulunan Türkiye’nin çok daha farklı bir Türkiye olabileceğini vurguluyor, yeni hükümetin insan hakları, ekonomik kalkınma ve yolsuzlukla mücadele yolunda önemli adımlar attığına dikkate çekiyor.

Kıbrıs’ın, AB’ne, tek bir devlet olarak katılmasını görmek istediğini yazan Papendreu, bu isteğin adadaki iki toplum tarafından da paylaşıldığını ifade ediyor.

Ocak ayında AB’nin dönem başkanlığını üstlenecek Yunanistan’ın Dışişleri Bakanı, Atina-Ankara yakınlaşmasının Kıbrıs sorununun çözümünü kolaylaştıracağını belirtiliyor, Yunanistan’ın Türkiye’nin üyeliğini desteklemeye devam edeceğini vurguluyor.

Teksas eyaletinde yayınlanan Dallas Morning Star bügünkü başmakalesini zirveye ayırmış. “NATO Üyesi Bir Ülkenin Yeri Avrupa Birliği’dir. Türkiye’yi içeri alın” başlıklı yazı özetle şöyle:

Ülkelerin eline barış ve insanlığı yüceltmek için binde bir böyle olağanüstü fırsat çıkar. Avrupa Birliği, bugün ve yarın, Kopenhag’da böyle bir fırsatla karşı karşıya bulunuyor. Bu fırsat değerlendirilmeli ve Türkiye Birlik’e katılmaya davet edilmelidir. AB’nin Türkiye’yi kabul etmesi için üyelik kriterlerini düşürmesi gerekmez. Tam aksine, standartlarını yükseltmesi için Türkiye’ye zaman tanınmalıdır. Zaten Türkiye, zirvede, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Kıbrıs barış plânını kabul ederse, er geç üyeliğini de garanti altına almış olur.

Californiya’da yayınlanan Los Angeles Times gazetesi de, “Avrupa Birliği Türkiye’ye Kollarını Açmalıdır” aşlıklı başmakalesinde özetle şunları yazıyor:

NATO üyesi Türkiye’nin sadece yüzde 3’ü Avrupa’da bulunuyor ancak, zengin tarihinin en görkemli anıtlarından ikisi, Sultan Ahmat Camisi ve Aya Sofya Kilisesi de, Avrupa’da. Türkiye’nin büyük bir bölümünün Asya’da olması, eski Fransa Devlet başkanı Valery Giscard d’Estaing’in iddiasının aksine Türkiye için aleyhte değil lehte bir unsurdur. Çünkü 1952 yılından beri Avrupa’nın güneydoğu kanadını koruyan Türkiye, Birlik için Avrupa ile Asya arasında bir köprü olabilir. Kıbrıs konusunda daha esnek bir tavır takınmasının Türkiye’nin üyelik sürecini hızlandıracağı da muhakkaktır.

Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung'un "Türkiye'nin Üyeliği ile İlgili Takvim Tartışması Kalıyor" başlıklı yazısında, üye ülkelerin çoğunun Almanya ile Fransa arasında alınan karara sıcak baktıkları ileri sürülüyor:

Karar, Avrupa Birilği Komisyonu'nun, 2004 yılının ikinci yarısında, Türkiye'de kaydedilen ilerlemeleri değerlendirmesini ve sonuç olumlu ise, Ankara'ya, 1 Temmuz 2005'in müzakere tarihi olarak verilmesini öngörüyor. İngiltere, İspanya, İtalya ve Belçika'nın, Türkiye’ye daha erken tarih verilmesini istedikleri yolunda haberler de var. Birliğin genişlemeden sorumlu yetkilisi Gunther Verheugen, Türkiye'nin tam üyeliği için en erken tarihin 2013 yılı olduğunu söylemişti. Tabi bu tarih bir yerde Kıbrıs anlaşmazlığına ne zaman çözüm bulunacağına bağlı.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi ise "Sanayi, Türkiye'yi AB'ye Bağlamak İstiyor" başlıklı yazısında, Alman ekonomisinin, Birliğin doğuya doğru genişlemesini desteklediğini ve Türkiye ile katılım müzakerelerinin bir an önce başlatılmasını istediği öne sürülüyor:

Zirve öncesi bir açıklama yapan Federal Almanya Sanayi Kuruluşları Başkanı, Türkiye ile müzakerelerin kısa bir süre içinde başlatılmasından yana olduğunu söyledi ve Türkiye’yi Alman sanayi için stratejik bir ortak olarak niteledi. Başkan, diğer üye adayları için geçerli önkoşulların, Türkler için de geçerli olduğunu vurguladı; yeni Türk hükümetinden, özelleştirmeyi de kapsayan somut bir reform çizgisi izlemesini beklediklerini ifade etti.

Avusturya’nın Die Presse gazetesi "Avrupa'nın Sonu" başlıklı yorumunda, herkesin genişlemenin Türkiye'de son bulacağını bildiğini ancak, hiçbir Avrupalı liderin bunu açıkça söyleyemediğini ileri sürüyor:

Bu tatsız görev, Avrupa Birliği’nin bürokrat ve parlamenterlerine bırakılmış görünüyor. Liderlerin bu görevi üstlenmek istememelerinin çeşitli nedenleri var. Amerikan baskısı, Avrupa’daki Türklerin siyasi gücü gibi... Avrupa, din ve din esaslı bir kültür müdür, yoksa demokratik bir hukuk devleti mi? Avrupa daha buna karar verememiştir. Türkiye’nin oyalanmasının esas sebebi de budur. Çünkü Türkiye’ye tarih verilirse iki şıktan biri otomatik olarak seçilmiş olacaktır ve Avrupa bu tercihi yapmaya hazır değildir.

Azarbaycan’ın Yeni Müsavat gazetesinde "Avrupa'nın Türkiye Korkusu" başlıklı yorumda, Türkiye'nin üyeliğinin yakın bir gelecekte gerçekleşmeyecek gibi göründüğü belirtiliyor. Zahid Seferoğlu imzalı yazı kısaca şöyle:

Üç yıl önce adaylığı kabul edilen Türkiye’nin halâ aday statüsünde tutulmasının çeşiti nedenleri var. Birincisi ekonomik nedenler. İkincisi Müslüman olması. Üçüncüsü ise nüfusu. Türkiye’nin Birliğe kabul edilmesi halinde Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere gibi devletler, sıkışıp Türkiye’ye yer açmak zorunda kalacaklar. Bu nedenle de beşinci büyük ülke olarak Türkiye'yi aralarında görmek istemiyorlar.

İngiliz Guardian gazetesi, "Avrupa Birliği Türkiye'nin Katılımı İçin 2005 Tarihini Benimsiyor" diye yazarken, Financial Times "Tayyip Erdoğan Son 10 Yılın En Büyük Sorunuyla Karşı Karşıya" başlığı atmış.

David Gardner imzalı makalede, yeni hükümetin elinde son yılların en büyük 3 dış politika sorununun bulunduğunu ve bu sorunların herhangi birinden çıkacak sonuçların, gelecek kuşakları da etkileyeceği belirtiliyor.

Yazıda, Avrupa Birliği’nden tarih almaya çalıştığı bir sırada, Türkiye'ye, Kıbrıs konusunda uzlaşmaya varması için baskı yapıldığı hatırlatılıyor ve bunlar yetmiyormuş gibi komşusu Irak’ta yeni bir savaş tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekiliyor.

XS
SM
MD
LG