Erişilebilirlik

'AKP Seçmeni AB'yi Desteklemiyor' - 2002-12-04


Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nde 2 Aralık'ta düzenlenen bir panelde 3 Kasım seçim sonuçları tartışıldı. Toplantıda, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı - TESEV’in kurucularından Profesör Ahmet Evin ile Lehigh Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi Henri Barkey görüşlerini anlattılar.

İstanbul Politika Merkezi ile TESEV’in ortak yaptıkları kamuoyu araştırmasında katılımcılara sorulan sorulardan biri de onları en çok neyin öfkelendirdiği. Yanıtlar arasında eş, çocuklar, belediye, devlet memurları, spor klüpleri gibi seçenekler varken, anketi yanıtlayanlardan çoğu, en fazla siyasi partilere karşı öfke duyduklarını belirtiyor.

Araştırmada, halkın siyasi partilere kızgınlık oranının yüzde 32 olmasına dikkat çeken Profesör Ahmet Evin, bunu şöyle açıklıyor:

İnsanlar eşlerine bile siyasi partilerden daha az kızgınlık duyduğunu belirtmiş. Bu da önceki hükümetin neden vatandaş tarafından siyaset sahnesinden silindiğini açıkça göstermektedir.

3 Kasım seçimi sonrasında eski hükümetin milletvekillerinin yüzde 90’ı tekrar seçilmeyi başaramadı.

Profesör Evin, anket sonuçlarına göre Türk halkının en büyük sorunlarından birinin işsizlik, diğerinin de ekonomik istikrarsızlık olduğunu söylüyor.

Kamuoyu araştırmasının diğer sonuçlarına göre Adalet ve Kalkınma Partisi’ni destekleyenler, muhafazakar dindar ve sağcı kesimden. Avrupa Birliği üyeliği, AKP seçmenlerinin öncelik verdiği konular arasında değil.

Prof. Evin, yaz ortasında yapılan başka bir kamuoyu araştırmasında, halkın yüzde 64’ünün Avrupa Birliği’ni destekleyen, yüzde 30’unun ise desteklemeyen bir partiye oy vereceğini gösterdiğini söyledi:

AKP’yi destekleyen seçmen kitlesi, Avrupa Birliği’ni desteklemeyen kesim. Bunun sonucu olarak eğer Kopenhag’da Türkiye için olumlu bir yanıt çıkmazsa AKP liderleri AB yanlısı politikalar izlemekte zorlanacaklardır. Kopenhag zirvesi yaklaştıkça bu konu daha da önem kazanıyor.

Prof. Evin’in bu yorumu üzerine Lehigh Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi Henri Barkey, AKP’nin AB’ne yaklaşımını şöyle değerlendirdi:

Araştırmanın en önemli sonucu, AKP seçmenlerinin Avrupa Birliği üyeliğiyle o kadar ilgili olmadıkları. Türkiye siyasetini uzun zamandır gözleyen bizler için bu, o kadar sürpriz bir sonuç değil. Hatta benim öngörülerim arasında da olan bu bulgunun bilimsel olarak ispatlanması güzel bir şey. Ancak AK Parti’nin, Avrupa Birliği’ne girmeyi gerçekten istediğine inanıyorum. AKP’nin seçmenleri muhafazakar olabilir, daha farklı konularla ilgileniyor olabilir ancak AK Parti liderleri, hayatta kalmalarının Avrupa Birliği üyeliğine bağlı olduğunu biliyorlar. Aksi takdirde AK Parti’ye güvenmeyen ordu ve laik çevreler AK Parti’ye direniş gösterebilir.

Barkey, Kopenhag zirvesinden çıkacak sonucun Türkiye’yi gücendirmeyeceğini, buna bağlı olarak AKP’nin de üyelik sürecine devam edeceğini sözlerine ekledi.

AKP iktidarını değerlendiren Barkey, Türkiye’de ilk defa bazı konuların tartışılabilir hale geldiğini söyledi:

Türkiye’de ilk defa bir hükümet işkenceye hiçbir şekilde göz yumulmayacağını söylüyor. Türkiye’yi uzun zamandır gözleyen uzmanlar bilirler, ne zaman Türk yetkililerle işkence konusunu konuşsak, bunun çok kötü bir şey olduğunu söyler ama Türkiye şartlarında polisin kafa yapısını anlamaya çalışmamızı isterler. Hep bahaneler ileri sürerler. Ve ilk defa bir Türk hükümeti işkenceye geçit vermeyeceğini söylüyor.

Barkey, Avrupa Birliği’ne yaklaşım konusunda da yeni hükümetin farklı bir yol izlediğini savundu. Bülent Ecevit hükümetinin AB’ne sürekli taviz vermekten bahsettiğini söyleyen uzman, bu defa reformların Türkiye’nin ihtiyacı olduğu için yapılması konusunun vurgulandığını kaydetti.

Bu değişimin sağlıklı olduğunu söyleyen Barkey, olumlu gelişmelerin devam etmesinin önemli olduğunu söyledi:

Bence, Ak Parti’nin önümüzdeki 4-5 yıl içinde merkez sağa yerleşip yerleşemeyeceği önem taşıyor. Ancak Ahmet Evin’in sunduğu kamuoyu araştırması sonuçlarında gördüğünüz gibi, Ak Parti kendi seçmenleri tarafından da hala oldukça sağda görülüyor.

Bu konuda Barkey ile benzer görüşleri paylaşan Profesör Evin şöyle dedi:

Tayyip Erdoğan’ın önünde, Devlet Bahçeli modeli var. Erdoğan, Bahçeli gibi partisinin uç kesimlerini kontrol altında tutmayı deneyebilir. Bunun sonucunda liberal kanadın desteğini alabilir ve bu da zaten Özal’ın uyguladığı çoğulcu, merkez sağ yönetimdir.

Panelde, dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan Ahmet Evin, Kıbrıs konusunda yeni hükümetin daha esnek bir yol izleyeceğini düşünüyor. Barkey ise Türk ordusunun, Kıbrıs sorununa artık siyasetçiler tarafından çözüm bulunmasını istediğini söyledi.

XS
SM
MD
LG