Başkan Bush, Irak’ın, barışa yönelik hayati bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Irak devlet başkanından kaynaklanan tehlikenin hergün daha ciddi bir hale geldiğini belirten Başkan, Saddam Hüseyin’in, Amerika’ya saldırmaları için teröristlere kimyasal ve biyolojik silahlar verebileceğini ileri sürdü ve şöyle dedi: "Saddam Hüseyin’in bugün bile tehlikeli silahlara sahip olduğunu biliyoruz. Onunla hesaplaşmak için daha fazla kuvvetlenmesini, daha güçlü silahlara sahip olmasını beklemek hata olmaz mı?" Bush, Cincinnati kentinde yaptığı konuşmada, Saddam Hüseyin’in sadece Amerika değil, balistik füzeleriyle, Türkiye ve İsrail’i de tehdit ettiğine dikkati çekti. Irak’ın, müdahale edilmezse bir yıl içinde nükleer silah edineceğini ileri süren Başkan, Irak’ın kitle imha silahlarının yok edilmesi için Birleşmiş Milletler’in sert bir denetim programı uygulaması gerektiğini vurguladı ve “Uluslararası toplum bunu yapmazsa; Amerika, müttefikleriyle birlikte devreye girecektir..” dedi. Bush şöyle konuştu: "İnkâr, aldatmaca ve geciktirme sona ermiştir… Saddam Hüseyin’in Dünya barışı uğruna silahsızlanması gerekir. Aksi takdirde bu işi Washington liderliğindeki koalisyon yapacaktır."
Başkan George Bush, savaşın kaçınılmaz olduğu yolundaki iddiaları reddetti, savaşı önlemenin, Irak Devlet Başkanına bağlı olduğunu söyledi. Saddam Hüseyin’in Birleşmiş Milletler kararlarına uyabileceğini ancak uymasının beklenmediğini kaydeden Bush, Iraklı komutanlara kimyasal silahlara başvurmamaları yolunda uyarıda da bulundu: "Akıbeti belli olan bir rejim, çaresizlik içinde, ilkel ve zalim yöntemlere başvurabilir. Eğer Saddam Hüseyin bu yolda bir emir verirse, generallerine bunu reddetmelerini tavsiye ederim. Çünkü emri yerine getirmeye çalışan komutanların, savaş suçlusu olarak yakalanıp cezalandırılacaklarını bilmeleri gerekir." Konuşmasında Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’den sık sık “cani diktatör” olarak sözeden Bush, Irak’ta rejim degişikliği ilkesine bağlı kalacağını söyledi ve bunun, savaşsız ve Irak halkı tarafından yerine getirilmesini arzu ettiğini söyledi. Başkan, konuşmasında, Saddam’ın gitmesiyle sadece Kürt ve Şiiler değil, Türkmenler ve diğer gruplar üzerindeki baskının da kalkacağını bildirdi. Bush, muhtemel bir savaş durumunda Amerika’nın, Irak halkına ekonomik yardım yapacağını da söyledi. Başkan Bush, dün akşamki konuşmasında Kongre’den istediği savaş yetkisinin, savaşın kaçınılmaz olacağı anlamına gelmeyeceğini savundu “ancak sınırlı yetkiyle elimin kolumun bağlanmasını istemiyorum” dedi.
Avrupa ülkelerinin çoğu ile Arap hükümetleri, Başkan’ın dün akşam, Irak’ı silahsızlandırmak için daha çok baskı uygulanması için yaptığı çağrıdan etkilenmemiş görünüyor. Rusya Dışişleri Bakanı Yuri Fedotov Irak’a baskı konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden yeni bir karar çıkartma önerisini ülkesinin desteklemeyeceğini belirtti. Fedotov Rusya’nın kuvvet kullanılmasını sağlayacak bir kararı kabul etmeyeceğini bildirdi. Fedotov ülkesinin Fransa’nın ikili karar önerisini desteklediğini belirtti. Fransız önerilerinden biri, Irak’ın Birleşmiş Milletler silah denetçileriyle işbirliği yapmasını, ikincisi ise, Bağdat’ın bundan kaçınması halinde, kuvvet kullanma tehdidinde bulunulmasını öngörüyor.
Amerika ile İngiltere ise, Irak’ın kitle imha silahlarını teslim etme kararına uymadığına karar verecek bir Birleşmiş Milletler üyesine, askeri harekata geçme yetkisi tanınmasını istiyor. Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer Irak’la savaşın büyük bir trajedi olacağını belirtti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuchma, savaşın tüm öteki yollar denendikten sonra başvurulacak son çare olması gerektiği konusundaki Avrupa görüşüne katıldığını açıkladı. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Maher Birleşmiş Milletler silah denetçilerinin en kısa zamanda Irak’a dönmesi gerektiğini belirtti ve bu denetimle ilgili kuralları yeniden yazmaya gerek bulunmadığına işaret etti. Maher bu açıklamayı, konuk İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’ın Cumhurbaşkanı Hüsnü Mubarek’le görüşmesinden sonra yaptı. İngiliz bakan Irak’ın yarattığı tehlikenin askeri müdahaleyi gerekli kıldığı görüşüne destek kazanmak amacıyla Ortadoğu ve Basra körfezi ülkelerini ziyaret ediyor.
Bağdat yönetimi ise Başkan Bush’un konuşmasına, “Amerika Irak’ı Filistin davasına verdiği destek nedeniyle cezalandırmak istiyor“ yorumuyla karşılık verdi.